İTO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş, iş dünyasına yaptığı veda ziyaretlerinden mutlu döndüğünü söyledi. Dr. Yalçıntaş, “Zaman zaman ‘Allahaısmarladık’ demek için iş dünyasını ziyaret ediyorum. Gittiğim herkes çok güzel şeyler söyledi. Bu söylemler; tüm yorgunluğumu aldı, götürdü. Yorgunluğumun her anına değmiş demek ki” dedi.
Açıklamalarda Bulundu
Başkan Dr. Yalçıntaş, İTO Başkanlığı’na tekrar aday olmayacağını belirterek, “Talip olmayı düşündüğüm herhangi bir kurum ve görev de yok. Üniversitelerden gelen hocalık tekliflerini değerlendireceğim. 8 yıl boyunca biraz uzak kaldığım işlerime ağırlık vereceğim” diye konuştu. İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş, “Şimdiye kadar ağzımdan çıkan lafın asla tersini yapmadım. İTO Başkanlığı’na aday olmayacağımı söylemiştim ve öyle de olacak” dedi. Başkan Dr. Yalçıntaş, 8 sene boyunca görev yaptığı İTO Yönetim Kurulu Başkanlık görevi sırasında İTO’yu izleyen basın mensupları ile vedalaştı. İş dünyası ve çalışma arkadaşları ile vedalaşma sürecini de devam ettiren Başkan Dr. Yalçıntaş, 6 Mart günü İTO’nun Eminönü’ndeki Merkez binasında basın mensupları ile bir sabah kahvaltısında son kez buluştu.
Basına Teşekkür
İTO seçimleri, NACE kodları, ekonomik beklentiler, İstanbul’un kentsel dönüşümü gibi soruları da cevaplayan Dr. Yalçıntaş, basın mensuplarına çalışmalarındaki ahlaki duruşları, objektif bakış açıları ve tarafsızlıkları nedeniyle teşekkür etti. Dr. Yalçıntaş, “Fedakâr çalışmalar gerçekleştirdiniz. Hiçbir zaman gerçek dışı bir haber vermediniz, ne varsa onu yazdınız, onu ilettiniz. 8 sene boyunca gösterdiğiniz performanstan dolayı hepinize teşekkür ederim. Görevde bulunduğum 8 yıl boyunca yazdığınız hiçbir haberiniz için ‘böyle de yazılır mı’ diye düşünmedim. Bu da sizin işinizi nasıl doğru yaptığınızın bir göstergesi” şeklinde konuştu.
8 Senede Çok Dost Edindim
Dr. Yalçıntaş, 8 yıllık görevi süresince en büyük zenginliğinin edindiği dostlar olduğunun altını çizdi. “İnsanın gerçek zenginliği onun dostları, sevdikleridir. Bu 8 sene zarfında çok dost edindim. Bu dostlukların da en büyük kazancım olduğunu düşünüyorum” cevabını vererek şöyle devam etti: “Siyasete girmeye karar verdiğim zaman, güvendiğim, tecrübeli ve büyük insanlarla konuşmuştum. Bir tanesi bana şunu demişti: ‘İlim, cehd; yani çalışma işidir. Ticaret ve siyaset ise baht işidir. Bahtın açık olsun oğlum.’ Çalışırsanız ilim sahibi olursunuz. Siyaset ve ticaretin ise çalışma ile değil kısmetle alakası vardır.”
Ekonomide Risk Yok Ama…
Bu yıl ekonominin biraz ısıtılacağını düşündüğünü söyleyen Dr. Yalçıntaş, “Kısa vadede bir değerlendirme yaptığımızda; ekonomiyi soğutma tedbirleri başarılı oldu. Cari açık ciddi anlamda düştü. Geçen sene özellikle altın ihracatı dolayısıyla ithalatımızla ihracatımız arasındaki makas daraldı. Enflasyondaki ve işsizlikteki düşüş mevsimsel dalgalanmalarla beraber devam ediyor. Enflasyon ve cari açıkta bir miktar da olsa yukarı kıpırdanış olabilir düşüncesindeyim. Bu kısa vadedeki durumuz. Şu anda stabil durumdayız. Herhangi bir risk yok” şeklinde konuştu.
En Büyük Mutluluğu…
En çok mutlu olduğum olaylar, Anadolu’da yaptırdığımız okulların açılışları idi. Şu ana kadar toplam 40 okulu geçtik. Ben göreve geldiğimde 11 okul vardı. Yaptırdığımız okulların açılışında – ki, öğretmen lojmanları da yaptırdık- o çocuklar, öğretmenler şu duyguyu yaşattı: Bu okullardan mezun olacak tüm çocuklar, kendileri için, sevdikleri için, aileleri için, vatanları için her iyi iş yaptığında bunun bir payı da İTO’nun her mensubuna ait olacak. Çünkü bunlar onların paraları ile yapılıyor.
‘Keşke’ Demedim Hiç Hayatta…
Kendi adıma, hayatta ‘keşke’ demenin doğru olmadığını düşünüyorum. ‘Başımıza gelenlerin bir sebebi vardır, arkasında bir güzellik ve hayır vardır mutlaka. Olması gerekiyormuş ki, öyle olmuş’ diye düşünüyorum. Ben, bu 8 sene süresince yönetim kurulu üyesi ve meclis üyesi arkadaşlarımla; İstanbul ekonomisine, Türkiye ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla çok şeyler yaptım. İşlerimizin bir kısmını bitirebildik, bir kısmı tamamlanmadı, bir kısmı ise olmadı. Demek ki, öyle olması gerekiyormuş. Başkanlık görevimde hep yapabileceğimin en iyisini yapmaya çalıştım. Gücüm, aklım, sağlığım, enerjim ne kadar yetiyorsa en iyisini yapmaya çalıştım. Bunu ne kadar başardığımla ilgili kararı verecek olan tabii ki İstanbul iş alemidir. Zaman zaman ‘Allahaısmarladık’ demek için ziyaret ediyorum iş dünyasını. Gittiğim herkes çok güzel şeyler söyledi. Bu söylemler; tüm yorgunluğumu aldı götürdü. Yorgunluğumun her damlasına değmiş demek ki.
Yeni Yatırımlar Anadolu’ya Yapılmalı
İstanbul en az 15 milyonluk bir şehir. İnsanlara iş vermek ve aşa sahip olmalarını sağlamak şehrin yöneticilerinin birinci görevi. Bu şehir sanayisiz yaşayamaz. Bu demek değil ki; sanayi şehrin göbeğine gelsin, trafiği tıkasın, havayı ve suyu kirletsin… İstanbul’da doğru yerlerde, çevresinde ulaşımı kolay olan yerlerde, çevreye saygılı sanayi tesisleri olmalıdır ki; insanlar çalışabilsin ve ekmek kazanabilsinler. Yeni yatırımlar ise mümkün olduğunca Anadolu’ya yapılmalı. Bunu yaparken İstanbul’daki sanayiciyi de özendirmek lazım. Korkutmak, zorlamak, mecbur bırakmak doğru değil.
Üniversitelerden Hocalık Teklifi Var
Başkanlık görevini devrettikten sonra, kendi işlerime biraz daha fazla zaman ayırırım. Bu 8 sene zarfında kendi işlerimle ilgilenemedim. Üniversitelerden hocalık teklifleri geliyor. Yarı zamanlı olarak bir veya birden fazla üniversitede tecrübelerimi gençlerle paylaşmayı istiyorum.
