Kırıkkale’de fotoğrafçılık sektörü çöküşe geçti. Son iki ayda dört stüdyo ya kapandı, ya da satılığa çıkarıldı. Fotoğrafçıların durumunun içler acısı olduğu bildirildi.
“Küçük dijital fotoğraf makineleri ve telefonlar sektöre büyük darbe vurdu” diyerek kötüye gittiklerini belirten fotoğrafçılar çaresiz olduklarını dile getirdiler.1966’da 12 yaşında iken bu sektörde çalışmaya başlayan Foto Uğur stüdyosunun sahibi Ömer Dedeci, sektörün çöküş nedenlerini anlattı. Sürekli kapanan fotoğraf stüdyolarının sebeplerini bu sektöre yıllarını vermiş Kırıkkale’nin en eski ve en gelişmiş stüdyosuna sahip 42 yıllık fotoğrafçı Ömer Dedeci’ye sorduk. “Artık ilkokulların, ortaokulların, lisenin ve üniversitenin fotoğraf çektirmediği bir zamanda bu sektörün zarar görmemesi kaçınılmazdı” diyen tecrübeli fotoğrafçı Dedeci “Bizim sektörde köklü ve en geniş arşive sahip olanlar ayakta kalanların sayısı üçü, dördü geçmez. Sonradan açılan stüdyolar teknolojiye yenik düştü.
Düğünler kazandırıyor
Öyle ki artık okullardan bize ekmek yok. Her öğrencinin resmini dijital ortamda çekip, evraklara ve sisteme ufacık bir makine ile atabiliyorlar. Piyasaya sürülen fotoğraf çekebilen telefonlar da bizim sonumuzu hazırlayan faktörlerden bir tanesidir. Zaten bütün ürünlerimiz yurt dışından dolar bazında geliyor oda krize girdi. Filmli makine satışları durdu. Film satışları durdu. Kaset satamıyoruz, kalem pil satılmıyor, çekilen resimlerin kart baskısı bile gelmiyor. Bilgisayara atık arşivleyerek işi bitiriyorlar” dedi. Dedeci “Düğünlerde yazın üç ay fotoğraf çekimi oluyor. Onunda bir ayını özellikle Haziran ayını yetkililer üniversite imtihanı var diyerek yasaklıyor. Bize kalıyor Temmuz ve Ağustos ayı, işte burada nişan, düğün gibi işlerin albüm ve stüdyo resimlerini çekiyoruz o kadar.
Acı durum
Ben 1947 yılında kurulan bu stüdyoya 1966 yılında çırak olarak girdim. Bu sektörün çok parlak yıllarını gördüm. Siyah beyaz fotoğraf çalışmalarındaki kazancımız bu günlerden daha iyiydi. Yanında çalıştığım Mehmet Altıntaş’ın bana devrettiği 1985 yılındaki stüdyonun mülkiyetini, ismini satın aldım. Daha sonra sektör renkli sisteme ve baskıya geçmeye başladı. Ama gelişen dünyada teknolojisi ve günümüzdeki bu kriz bizim sektöre de vurdu. Ara sıra çektiğimiz vesikalık fotoğrafın ücretini bile vize karttan çektiriyorlar. Bu çok acı. Bir zamanlar kazancımızla mülkiyetini aldığımız bu dükkanın şimdi kirası bile bu çalışma ve kazançla ödenmez.
Eskiden iyiydi
Benim stüdyoda 10 kişiye ekmek veriyordum. Şimdi evli olan aile geçindiren oğlum ve 20 senedir yanımda çalışan emeği büyük olan Selçuk Uslu, yani iki kişi kaldılar. Bu sektörün çöküşünü seyredenler yarın fotoğraf sanatını yürütecek. Kalfa ve usta bulamayacaklar. Gençken bu sektöre girip yürütemeyenler ise ya pazarcılık yapacaklar ya da simit satacaklar. İşler acısı bir durum Kırıkkale’de bir zamanlar 40 fotoğraf stüdyosu çalışırken şimdi teker teker kapanmaya başladılar” diyerek durumlarının hiçte iyi olmadığını belirtti.
