hasan ulusoy


Gazeteci, Siyaset ve Cemiyet?

Gazeteci, Siyaset ve Cemiyet?


Gazetecilik, yazarlık ve ediplikle bezenen ve daha da tatlanan bir haslettir, meslektir, erdemdir?

Ahlakı, irfanı erdemi onu var kılan şahadetnamesidir?

Bu şahadetname, haksızlıkla, yandaşlıkla, pısırıklık, korkaklık ve haysiyetsiz tavırlarla iptal olur?

Belki omzu makinalı gezer, yalakalıkla yer almaya çalışır, hatta para bile kazanır?

Ama gazeteci değildir?

*

Gazeteci haksızlığa kör baktıkça?

Gazeteci muktedirlerin sofrasından beslendikçe?

Gazeteci haklıya haksız, haklıya haklı dedikçe?

Gazeteci yüreksizleştikçe?

Gazeteci yalakalık yapmaktan utanmayıp, onu erdem saydıkça?.

**

Siyasetçi gazetecilerden bir köle ordusu hesabını yaptıkça?

Siyasetçi icraatındaki eksiklikleri tenkit eden gazetecileri düşman gördükçe?

Siyasetçi yalakalık yapmayan mert gazetecileri görmezden geldikçe?

Siyasetçi haksızlığına haklı, diyecek kadar zağarlaşanları kendi yanında tuttukça?

Siyasetçi gazetecilik mesleğine, meslek ilkelerine ve gazetecilere saygı göstermedikçe?

Siyasetçi gazeteciyi toplumu doğru bilgilendirmekle mükellef bir amme hizmetinin parçası görmedikçe?

Doğru haber ve özgür yorum sahibi gazete ve gazetecilerin tenkit ve takdirlerine itibar etmedikçe?.

***

Cemiyet gazeteciyi icra ile arasında bir bilgi köprüsü görmedikçe?

Yalaka, yandaş gazetecilerin haberlerine itibar edip tepki göstermedikçe?

Doğru haber, özgür yorum sahibi gazete ve gazetecileri, sırf kendine ve fikrine zarar verecek diye düşman saydıkça?

Memlekette olup bitenleri adam gibi kendisine ulaştıran gazete ve gazetecilere itibar yerine maslahatın emrinde köleleşenlere eyvallah çektikçe?

Gazetecilik ahlak, ilke ve erdemlerinden uzaklaşan gazete ve gazetecilere tepki vermedikçe?

****

Ne mi olur?

Yalaka basın?

Yalaka basından beslenen ahlaksız siyaset?

Ahlaksız siyasetin yerleştiği münafık ve besleme cemiyet?

Yalaka basın, haksız ve ahlaksız siyasetin münafık cemiyetiyle bütünleştiğinde ise?

*****

Haksızlığa ve haksızlara köle?.

Gerikalmışlık belasına düçar olmayı kader edinen?

İyiyi kötüyü, haklıyı haksızı, şerefliliği ve şerefsizliği, zilletle izzeti birbirine karıştıran beyinsiz bir memleket çıkar ortaya?

Orada dik yaşanmaz, mert olunmaz, namertlere eyvallah çekmeden yaşamak özlüm kadar zor olur?

Alır başını gidersin veya gitmek istersin?

Not: Kırk yılı aşkın gazetecilik hayatımda ilk defa gazeteciler için ciddi bir programa beni davet eden, davetinden memnun olduğum ama katılamadığım Sulakyurt Belediye Başkanı İsmail Bildik beyefendinin örnek davranışını tebrik ediyorum?