halil halat


Listeler ve Kırıkkale…

Listeler ve Kırıkkale…


Partilerin milletvekili listeleri açıklandı.

Yerel basından konuya dair bir yorum göremedik.

Listeleri ve yankılarını ilk yorumlayan sanırım ben oluyorum.

 

*****

 

Yaklaşık üç aydır bir çalışma yürütülüyordu.

Aday adayları zaman, para ve emek harcadılar.

MHP ve CHP hariç AK Parti aday adaylarının hüsran yaşadığını söyleyebilirim.

Çünkü MHP'de baştan beri ilk iki sıranın kimlerden oluşacağı üç aşağı beş yukarı biliniyordu.

CHP'de ön seçim yaparak hiç yormadı kendini.

Ama AK Parti, 32 aday adayını aldı, bir kazanın içine attı, aylardır karıştırıyordu.

Ne oldu sonuçta…?

 

*****

 

AK Parti'den aday olan isimlere sözüm yok.

Ama süreçten bahsediyorum.

Hem aday adayları iki üç aydır bir efor sarfettiler hakikaten sarf oldu o efor.

Gitti boşa…

Para gitti, emek gitti, zaman gitti…

Temayül yaptılar, temayüldeki isimler listede yok.

Haydi Abdullah Öztürk var diyelim…

Sıralamadaki yerine bakar mısınız?

STK oylaması yaptılar, duyduk ki Veli Korkmaz birinci çıkmış.

Hani nerede?

 

*****

 

Ayhan Yılmaz, Regayip Kurtoğlu, Orhan Aytekin, Ergün Tekin başı çekmiş her şeyde, ama listede yoklar.

Madem listeye bir Abdullah Öztürk monte edilecekti, baştan böyle olduğunu en azından ima eden bir veya ne bileyim bir ifade olsaydı.

Ki, ne bu aday adayları bu kadar yorulsaydı, ne de millet…

Üstelik, listeye iddia ediyorum ne Teşkilat hoşnuttur, ne de Belediye…

Çünkü yok deseler de onların gönlünde başka aslanlar yatıyordu.

Yani kimse kimseyi kandırmasın…

Vaziyet bu…

Diyelim ki hoşnutlar, biz AK Parti'de ne listeler gördük büyük nümayişlerle karşılanan.

Hatırlayın…

Listeler açıklandıktan sonraki konvoyları, parti önündeki coşkuyu ve heyecanı…

Nerde o heyecan şimdi?

Listenin açıklandığı gün partide adeta yas ilan edilmiş gibiydi.

 

*****

 

Gelelim listedeki isimlere…

Listede acaba Beşir Atalay etkisi var mı?

Beşir Atalay faktörü Kırıkkale'de artık etkisini kaybetti mi?

Aylar önce listedeki bir isimle epey de uzunca konuşmuştum telefonda.

Benim işim zor olabilir ama ben de zorlayacağım listeyi…” demişti.

Ve öyle de oldu…

Oğuz Kaan Köksal için Kırıkkale'de genel kanaat O artık misyonunu tamamladı, listede olursa sürpriz olur” şeklindeydi.

Öyle de oldu…

Ramazan Can, her ne kadar Beşir Atalay'dan ötürü işinin zor olacağını biliyorsa da, listeye girmeyi hem de ikinci sıradan başararak etkisini gösterdi.

Ramazan Bey'le ilgili liste kanaatim MİT Komisyonu'na girdikten sonra tamamen değişmişti.

Listede olacağını ağırlıklı olarak düşünüyordum.

Ki öyle de oldu.

Listede sürpriz Abdullah Öztürk şeklinde yorumlanıyor.

Bunu sürpriz olarak görmüyorum.

Kırıkkale'de hep iki listeden bahsedildi.

Biri Saray ağırlıklı ki bu mevcut listedir.

İkincisi de Başbakan ve Genel Merkez ağırlıklı.

Ki bu listede de Veli Korkmaz, Abdullah Öztürk, Ergün Tekin veya Erhan Erdal şeklinde yorumlanıyordu.

 

*****

 

Birinci liste, yani mevcut liste Saray Listesi olarak yorumlanıyor.

İkinci listenin Saray'dan geçmesinin zor olduğu ileri sürülüyordu.

Özellikle Korkmaz ve Tekin'in Saray'a takılacağı konuşuluyordu.

Saray'ın önüne gelen listeye bakınca kendi listesini, yani mevcut listeyi öne süreceği iddia ediliyordu.

Saray diyoruz hep…

Yani listeleri Saray'ın görmemesi, onayından geçmemesi bilemiyorum ama imkansız gibi görünüyor.

Zira duruma bakınca Kırıkkale listesi dahil, tüm illerde neredeyse Saray etkisini görmek mümkün.

Şu anda da zaten bu durum tartışılıyor.

Sonuçta o zaman Beşir Atalay'ın etkisi acaba ne kadar bu listede?

Beşir Atalay'a kalsaydı bu liste, bir kere Ramazan Can olmazdı…

Veli Korkmaz Beşir Atalay ile ne yapar eder listeye girerdi.

Etti mi iki…!

Abdullah Öztürk de olurdu…

Yanına bir de Ergün Tekin, Erhan Erdal iyi giderdi…

Bu da üç…

Ama olmadı…

Atalay'ın günlerdir Çukurambar'da bir pastanenin bürosunda çalıştığı söylenip durdu.

Halen de çalıştığı ileri sürülüyor.

Ama liste onun tasarladığı gibi olmadı, gibi geliyor…

Yorumu sizin olsun…

 

*****

 

Ben şuna bakıyorum, bu liste epey tartışma yaratmışa benziyor.

Abdullah Öztürk'ün üçüncü sırada yer alması, yani bir Keskinlinin en alt sıraya konması…!

Bilemiyorum siz ne düşünüyorsunuz?

Öztürk buna elbette içerlemiştir…

İstifa söylentileri falan geldi ama, Öztürk bir açıklama yaparak, Üçüncü sırada birinci sıradan daha iyidir…” türünden söylemde bulundu.

Söylediklerine şöyle bir bakınca o ifadelerin geri planında bir şeyler olduğu fark ediliyor.

Hayırlısı diyorum…

Başarılar diliyorum.

Keskinliler bu duruma içerleyip oy vermeyebilir mi?

Ya da Öztürk'ü çıkaralım diye yüklenebilir mi?

Oğuz Bey için yeter artık derler mi?

Yoksa haydi bi daha mı derler?

Ramazan Bey için ne işimiz düşse yapıyor mu derler, eee yeter ama mı derler?

Bunları zaman içinde görecek ve yorumlayacağız.

 

*****

 

Milliyetçi Hareket Partisi'nin listesi sürpriz” diyebileceğimiz özelliğe de sahip diyemeyeceğimiz şekle de sahip.

İlk iki sıra zaten taa en başından beri söyleniyordu.

Fakat sıralama konusunda kesin bir kanaat yoktu.

Seyit Ahmet Göçer birinci sırada yer aldı…

Halil Öztürk de çoğunlukla birinci sırada anılıyordu.

Kısmen sürpriz ilk ikinin sıralamasında oldu.

Ama asıl sürpriz üçüncü sıradaki Merih Karayol ile geldi.

Üçüncü sırada kamuoyu Cemalettin Akdoğan ya da Mustafa Pekdoğan'ı koyuyordu.

Ama netice böyle olmadı.

 

*****

 

Bana göre MHP'nin listesi son yılların en dikkat çekici listesi oldu.

Merih Karayol pek tanınmıyor ama süreç içinde kendisini tanıtacaktır.

Tanıyınca biz de anlatırız kedisini.

Seyit Ahmet göçer ve Halil Öztürk, kamuoyunun yakından tanıdığı ve bildiği temiz ve yeni yüzler.

Öztürk'le ilgili daha önce birkaç yazım olmuştu.

Son yıllarda Kırıkkale'nin yetiştirdiği ender siyasetçilerden birisi.

MHP ve Genel Başkan nezdinde da takdir gören bir isim.

Son kurultayda Disiplin Kurulu'na seçildi ve ardından Disiplin Kurulu Başkanı oldu.

MHP Genel Merkezi ve Devlet Bahçeli'nin gözünde özgül ağırlığı güçlü isimlerden birisi.

Kırıkkale son yıllarda Beşir Atalay'ı iktidar partisinin en üst noktalarında gördü ama hep eleştirdi.

Atalay'a yönelik eleştirilerin en önemli bölümü ise Kırıkkale'de siyasetçi yetişmesine engel olmasına yönelikti.

AK Parti'de 13 yıla bakınca bir çok genç siyasetçi harcanıp gitti mesela…

Olmamalıydı.

 

*****

 

Öztürk'ün böyle olmayacağını defalarca söyledim ve yine söylüyorum.

Dediğim gibi son yıllarda MHP içinde yetişip yukarılara tırmanmış çok değerli bir isim.

Geldiği noktaya dişiyle tırnağıyla gelmiş ve bunu da hak eden önemli bir sima.

Zaman içinde çok daha iyi tanıyacak ve anlayacaksınız.

Ben özellikle şunu belirtmekte de yarar görüyorum, AK Parti içinde yeni nesil siyasetçiler böyle dişiyle tırnağıyla gelmiyor.

Halil Öztürk ise bunu çabaları, mücadelesi ve gayretiyle başarmış birisi.

Bu özelliği bile yeter de artar…

 

*****

 

Seyit Ahmet Göçer uzunca bir dönem il başkanlığı yaptı.

Kırmadı, dökmedi…

Yaşı çok gençti, git gide olgunlaştı.

Şimdi çok önemli bir noktada.

Öztürk'ün uzunca bir dönem yaptığı gibi MHP Genel Merkezi'nde MYK Üyeliğine seçildi.

Birinci sıradan da aday oldu.

Partinin üç adayı da tertemiz, parlak, yüzü yumuşak, yeni nesil ve Kırıkkale siyasetinde de MHP genel siyasetinde de gelecekleri olan simalar.

Kırıkkale öteden beri yeni isimler, yeni yüzler” diyordu.

MHP Kırıkkale'de uzunca bir süreden sonra bunu yaptı.

Bakalım Kırıkkale bunu nasıl değerlendirecek.

Yöresel duruma bakıldığında da Göçer Keskinli.

Keskinliler haydi bizim oğlan” diyecekler mi?

Öztürk Sulakyurtlu…

Sulakyurt-Balışeyh yöresi kendi bağrında çıkan evladına sahip çıkacak mı?

Keza Karayol da aynı durumda…

 

*****

 

CHP'de ben birinci sırada Ziya Kavlak olur düşüncesindeydim.

Ama parti üyeleri Murat Çakırca'yı birinci sıraya, Ziya Kavlak'ı ikinci sıraya, Hacı Arap Karadurmuş'u üçüncü sıraya koydu.

CHP'yi öncelikle ön seçim cesareti gösterdiği için tebrik etmek gerekiyor.

Öyle veya böyle partililere sordular ve onların talebine göre liste belirlediler.

Gayet de güzel oldu.

Tertemiz, yepyeni ve bence çok şık bir liste oldu.

Ziya Kavlak'ı kime sorsanız kefil olur.

Çakırca belki hukuk camiasında daha çok tanınıyordur ama ona da ilginin yüksek olduğunu düşünüyorum.

Karadurmuş, işçi camiasının yakından tanıdığı birisi.

Emekçi kesim ve CHP'nin bu kesime yönelik söylemleri pozitif etkileyecektir kanaatindeyim.

 

*****

 

Yazıyı bağlayacak olursak…

AK Parti bikri yeni, ikisi mevcut isimle yoluna devam edecek.

MHP yepyeni yüzlerle yelken açıyor.

CHP ise tabanın talebine göre vitrine üç isim koydu.

Şimdi bu isimler sahaya çıktıklarında dikkat çekici söylemler, partilerinin programları, seçim beyannameleri ve özellikle ülkenin durumuna ilişkin açıklamaları ile dikkat çekecekler.

Seçmenin kanaatini yeni simalar, parti programları ve ülkedeki gidişata bakarak belirleyeceğini düşünüyorum.

AK Parti her seçime bu hayati bir seçim” diyerek başlıyor.

MHP içinde bulunduğumuz vaziyete gövdesini siper etmek” zorunda.

Çünkü biz bizeyiz şurada, durum gerçekten vahim!

CHP ise bu seçimde varını yoğunu” ortaya koymak mecburiyetinde.

Bu hayati bir seçimdir” söylemine şu bakımdan katılıyorum; seçim hakikaten hayati, çünkü vaziyeti oturup tartışsak roman olur.

O yüzden seçmenin hayati duruma göre bir ayar vermesi gerektiğini düşünüyorum.

Ve bu görüş de şöyle bir bakıyorum da toplumun genel kanaati gibi görünüyor.

Bakalım o kanaat nasıl tecelli edecek…?