halil halat


Vaziyet planı ve İki Pırlanta Öztürk…

Vaziyet planı ve İki Pırlanta Öztürk…


Gergin atmosferdeki seçimi geride bıraktık.

Seçim sonrası vaziyet planına bakmıştık…

Ama iktidarın bu plana pek de bakmadığını görüyoruz.

İrdeleyelim…

*****

Bu seçimin kazananı MHP, HDP, CHP'dir.

Kaybedeni ise AKP ve özellikle Erdoğan'dır…

Hani AK Parti Erdoğan ile kazanıyor” deniyor ya, Erdoğan ile de kaybediyor” aynı zamanda…

Böyle de oldu…

Meydanlara hiç çıkmasa, öfke dolu söylemde bulunmasa, parti bu kadar kaybetmezdi belki de.

Ama en nihayetinde sonuca baktığınızda zaten kaybedecekmiş…

*****

Doğu ve Güneydoğu ellerinden gitti.

Hem de tamamen…

Bir daha orayı HDP'den alamazlar.

MHP ve CHP'nin tırnağı yeri tuttu.

Hem de vaziyete baktığınızda vaatlerin hiçbir etkisi bile olmamış.

Millet AKP'den usanmış, Erdoğan'dan bıkmış, öfke'den bunalmış.

Vaziyet bunu gösteriyor.

Ama bu demek değil ki, vaatler yerine getirilmesin.

Getirilmek zorunda.

Çünkü, MHP ve CHP'yi yerine getirmeyecekleri vaatler bitirir.

*****

AKP vaziyetin henüz farkında değil.

Kibir dolu söylemler devam ediyor.

Konuşmasalar daha iyi.

Tükenmeye seçim sonrası da devam ediyorlar.

Muhalefet de Ben onunla olmam, ben şununla olmam” diye ipe un serer gibi.

Bu durum da onları tüketir bitirir.

****

Haydi AKP'yi anlıyorum…

İktidardan giderlerse, başlarına neler geleceğini biliyorlar.

AKP'siz bir iktidardan 6 ay sonra AKP'liler çıkacak kanal bulamazlar.

O gazeteler, o siteler, o televizyonlar, o TRT, bu kadar yayın, bunca propaganda yapabilecek mi zannediyorsunuz?

15 dakika TRT 2'de programa çıkarlarsa öpüp başlarına koysunlar.

Ülkenin kılcal damarlarına kadar sızdılar, muhalefet tek tek temizlemek zorunda kalacak.

Doğu ve Güneydoğu ellerinden gitmiş…

HDP geri vermeyecek.

Ege CHP'nin eline geçmiş, vazgeçmeyecek.

Trakya ve Marmara CHP-MHP ve HDP demiş…

Kala kala İç Anadolu kalmış…

Bununla yetinecekler.

Hâlâ yüksek perdeden söylemlerle dikkat çekiyorlar.

Gerçekten durumun farkında değiller…

Şoku henüz atlatamamışlar.

Ya da güçlü görünüyorlar…

Ancak içeriden öyle görünebilir de dışarıdan bakınca öyle değil…

*****

Ülkede neredeyse koalisyon kurulamayacak.

HDP barajları yıkarak Meclis'e girmiş…

Kimin eseri?

Millet öyle bir kamplara bölünmüş ki, öyle kalın ve belirgin kırmızı çizgiler var ki, o kırmızı çizgilerde hiç esneme payı kalmamış.

Kim yapıt bunu?

Koalisyon bundan dolayı zor görünüyor.

Ama kurulacak hiç endişelenmeyin.

HDP mesela…

Kimin eseri?

Beşir Atalay diyor ki, HDP'yi biz güçlendirdik…”

HDP bizzat AKP'nin çocuğu…

Üstelik kirpi gibi…

Sevemiyorsun da…

Kucağına alıp sevebilir misin kirpiyi?

Alamazsın…

Uzaktan bakarsın, uzaktan seversin…

İğne atar diye de endişelenirsin…

HDP böyle bir parti…

AKP için de böyle, başkaları için de…

Ama şunu yapsalar, misal bir TIR dolusu silahı teslim etseler veya Diyarbakır meydanında yaksalar…

HDP de Demirtaş da Türkiye'nin Çipras'ı olur…

Fakat bu da mümkün olur mu?

HDP'yi evet doğrudur AKP büyüttü.

Onların çocuğu…

Ama besle kargayı oysun gözünü” derler ya, AKP'nin büyüttüğü çocuk, AKP'yi iktidardan etti.

İyi mi…?

*****

Sistem mesela…

Şu sisteme bir bakar mısınız?

Kimin eseri bu sistem?

AKP iktidara ilk geldiğinde yüzde 36 ile her yeri silip süpürdü, iktidar oldu, şimdi ise neredeyse yüzde 41 ile iktidardan oldu…!

HDP yüzde 13 ile 80 vekil çıkardı, MHP neredeyse yüzde 17 ile 80 vekil çıkarabildi.

Kimin eseri…

Sen Ben birinci oldum” diye sevin.

Dön de hem kendi vaziyetine hem de memleketin vaziyetine bir bak!

*****

Hiç abartmadan söylüyorum AKP efsanesi bitti artık…

Millet muhalefeti bekliyor.

İktidardan bir beklentisi kalmadı artık kimsenin.

Büyü bozuldu…

Sihiri kalmadı AKP'nin de Erdoğan'ın da.

Onların da sıradan bir parti olduğu ortaya çıktı.

Başbakan Davutoğlu ne demişti: İktidar olamazsam istifa ederim…”

Haydi bakalım, diğer partiler ve liderler gibi olmadığını göster…

Yapamaz, yapamazlar çünkü diğer partilerden ve liderlerden farkları yok.

Hatta bu dönemden sonra eğer vaatlerini gerçekleştirirlerse özellikle CHP ve MHP daha sihirli görünecektir.

*****

Millet şimdi görevi verdi muhalefete bekliyor.

İktidarı devirdi, muhalefete haydi bakalım” dedi.

Manevra yapmak yok.

Benim kırmızı çizgim var, hassasiyetlerim var, onurum var ve sairem var…” demeye gerek yok.

Millet boğazına kadar batakta.

Erken seçimi unutun.

Kırmızı çizgi partilerde varsa milletin birey olarak kendisinde de var.

Bu millet yıllardır kırmızı çizgilerini aşarak ne aşağılanmalara, ne ahlaksızlıklara, ne tahammülsüzlüklere katlandı bir bilseniz.

Geçir derdi ne kırmızı çizgiler aştırdı millete birey olarak…

Neler neler…

Seçim sahasında görmediniz mi bunları?

Görmedi iseniz siz millet için siyaset yapmıyorsunuz demek ki!

*****

Millet size olmazsa erken seçime gidin” diye iktidarı devirmedi.

Ben bataktayım beni kurtar” diye görev ve yetki verdi.

Ne yapıp edip, koalisyonu kuracak ve önce milleti kurtaracak, vaatlerinizi yerine getirecek ve sonra kırmızı çizgiden bahsedeceksiniz.

Millet olmazsa kırmızı çizgiden nasıl bahsedebilirsiniz!

Bu yüzden koalisyona yan çizmeye gerek yok.

Milleti içine düştüğü bataktan bir kurtarın önce.

Ammaaaa… AKP'siz olarak.

Çünkü AKP'yi istese idi bunca insan, size bu fırsatı vermezdi.

Üstelik AKP'li bir koalisyonda sizin vaatleriniz nasıl mümkün olacak?

Kime nasıl hesap soracaksınız?

Onlar daha siz gelmeden bizim kırmızı çizgilerimiz var” demeye başladı.

Bu nasıl mümkün olacak?

AKP'yi unutun, ister içeriden ister dışarıdan destekli üçlü bir koalisyon kurun ve millete verdiğiniz sözleri yerine getirin.

AKP bitti gitti artık…

Yok artık böyle bir şey…

Onlar iktidarı kaybetmenin faturasını ödememek için süreçlerini uzatmanın hesabındalar.

Bu hesabı siz niye ödeyesiniz?

*****

Bu görüşler birkaç gündür edindiğim izlenimlerdir.

Kırıkkale kamuoyu tam da bu söylediğim şekilde düşünüyor.

AKP'liler bile Erdoğan'ı sahaya çıkmakla, öfke dili kullanmakla eleştiriyorlar.

Bilin diye yazıyorum…

Muhalefetin de üç parti bir araya gelip, mümkünse içeriden dışarıdan destek ayrımı yapmadan koalisyonu oluşturmalarını öneriyor herkes.

Bunu en kısa sürede yapmalısınız…

Diye çağrıda bulunuyor Kırıkkale, ben de size naklediyorum.

*****

Gelelim Kırıkkalelilerin konuştuğu bir başka konuya.

Seçimin öznesi MHP Disiplin Kurulu Başkanı ve Kırıkkale Milletvekili Adayı Av. Halil Öztürk diye yazmıştım.

Samimi söylüyorum az bile yazmışsın” diyenden geçilmiyor.

Fakat buna AKP Kırıkkale Milletvekili Adayı Abdullah Öztürk'ü de eklememi söyleyen de çok oldu.

Onlar iki Öztürk'ler…

Hiç abartmadan söylüyorum iki pırlanta isim…

İki pırlanta sima…

*****

Kırıkkale'de siyaset sahnesinden kimler geldi kimler geçti…

Hemen her seçimde böylesi isimler çıktı.

Fakat sonrasında kaybolup gittiler.

Bu iki isim öyle olmayacak.

İki Öztürk'ü bakın gerçekten abartmadan söylüyorum Kırıkkale çok sevdi.

İkisini de seçilmedikleri halde siyasetin içinde görmek istiyorlar.

Ben nezaketen kendilerine iletiyorum bu yazıyla bunu.

*****

Hatta öyle şeyler konuşuluyor ki, ikisinin de Belediye Başkanlığı'na aday olması öneriliyor.

Milletvekilliğine olduğu gibi bu makama da yakıştırılıyor ikisi de.

Halil bey ile hukukumuz var, bunları sözlü olarak da iletebilirim kendisine.

Abdullah bey ile de birkaç temasımız oldu, umarım ona da sözlü iletme fırsatım olur.

*****

Her iki Öztürk'te elbette ki seçilememekten dolayı üzgündürler.

Halil bey'in zaten MHP'de Genel Başkan Yardımcılığı ayarında bir görevi var, Disiplin Kurulu Başkanı.

Abdullah bey ise iş adamı olarak geniş bir çevreye ve bu anlamda bir makama sahip.

Artık bu saatten sonra onlar istese de istemese de siyasette var olacaklardır.

İkisinin de seçmen olarak potansiyelini gördü herkes.

MHP 46 bin civarında oy aldıysa, bunun en büyük bölümü hiç kuşkusuz Halil beye ait.

Öbür tarafta aynı durum, bütün zor şartlara rağmen Abdullah beye ait.

Bu bakımdan seçmen onları artık Kırıkkale siyasetinden ayrı tutamaz, ayrı düşünemez ve koparamaz.

Onlar artık Kırıkkale'de özgül ağırlığı en güçlü olan iki isim.

*****

Memleket iki değerli siyasetçi kazandı.

Ne yazık ki, AK Parti bunca yıl iktidarda kaldı Kırıkkale'de siyasetçi üretmedi, üretilmesine de engel oldu.

Bak kaç kişi aday adayı oldu, içlerinden sadece Abdullah Öztürk listeye girebildi.

MHP'de ise liste genç, dinamik, donanımlı ve geleceği parlak isimlerle yapıldı.

Ki, bu yazıya vesile oldu o liste.

*****

Bunlar gönül işleri…

İki Öztürk'te gönüllere girmeyi, gönülleri feth etmeyi başardılar.

Bir seçmen olarak, yıllardır yazan birisi olarak bu iki ismin bir kenara çekilmesine gönlüm razı olmaz.

İkisini de siyasetin içinde ve en güçlü aktör olarak görmeye devam etmek isteriz.

İkisi de Kırıkkale için bir kazançtır.

Bunu da kendi adıma ifade etmek isterim.

Varlığınız ile Kırıkkale'ye umut verdiniz.

Bunu unutmayın…

Kendinizi de ne olursa olsun umut size umut bağlayan Kırıkkale ve Kırıkkalelilerden uzak tutmayın.

Kırıkkale emin olun size sahip çıkacak