Fati Kozanoğlu


Sessiz kalmaya daha ne kadar devam edeceğiz!


Sessiz kalmaya daha ne kadar devam edeceğiz! Kendi başımıza gelene kadar mı? Soysuzluğun, serefsizliğin milleti yoktur. Bayram ile kimimiz bayram yaptık kimimiz kan ağladık. O gün bu gündür de çirkinlikler devam ediyor. Lut kavmine ne oldu unuttunuz mu! Onlar, onlara gelen insan suretindeki melekleri Lut Peygamberden istemişlerdi. O da size güzel kızlar verelim demişti de onu tersleyip Allah´ın haram kıldığını güzel görmüşlerdi. Sonra da onlar helak oldular.

Hergün bir tecavüz, bir cinayet, bir vahşet izliyoruz. Ve sadece seyirci kalıyoruz. Nereye kadar peki? Küçücük Eylül ve daha nice küçücük yavrular... Nefsine yenik düşmek değil bu, bunu hayvanlar bile yapmaz. Bunun adı sapkınlık. Öldürmek. Can almak, dilerim Allah´tan sen ve senin gibiler yaşattığınızı yaşamadan ölmezsiniz. İdam bile size mükafattır. Yok öyle kolayca ölmek. Eylül kadar Eylül gibi... Özgecan´ı unutmadık bir özge can ...

Sapkınlık arttıkça normal gibi algılanıyor. Ey Türk genci titre ve kendine gel! Biraz önce bir haber ile yine sarsıldım kaldım. Bir soysuz, kansız, rezil, nereden geldiği belli olmayan yüz karası kepaze... küçücük bir erkek çocuğuna bodrum katında cinsel istismarda bulunuyor. Sonra bu ve bunun gibi çocuklar büyüyor katil oluyor, sözüm meclisten dışarı top oluyor, dönme oluyor. Sonra toplumdan dışlanıyor. Ulan bi o psikolojinin altına inin bakalım ne olmuş da bu hale gelmiş. Sadece kitaplarda, filmlerde olmuyor hayatın içinde... Bi dikkat kesilin. Gencecik bir kız düşünün tecavüze uğruyor adı orospuya çıkıyor namus davası diye vuruyorlar. Ya da can tatlı geliyor. Kaçıyor. Kurtuldum sanıyor. O yaftayı yedi bir kere gideceği yer belli oluyor. Çevre de... O zaman önce kendinizi bi toplayın eşolu eşekler! Birini karalarken önce bi empati kurun. Kimse böyle bir hayatı zevkine seçmez. Sonra köpek, kedi, koyun daha var mı bilmiyorum...

Cinsel dürtü ve eğilimler, aşağılık kompleksi kendine gücü yetmeyene... gücü gücü yetene anlayacağın... kolunu kes, ayağını, kuyruğunu, kulağını kes... gözünü çıkar üstüne bir de becer! Allah belanızı versin. İdam değil KISAS gelsin! Herkes hak ettiğini çeksin! Kuran´ı ve sünnetleri rehber edinsek bu kadar fitne bizi bulmazdı. Bu da mı Avrupa´nın oyunu! İşinize gelirse... yok basın abartıyor de mi? Öyledir kesin. Terördü, sapıklıktı, cinayetti, vahşetti... nereye bu gidiş? Biz öyle bir milletiz ki başımız dara düşünce olmayanı oldururuz.

 Turgut Özakman, Şu Çılgın Türkler adlı romanında böyle diyor. Tek yürek oluruz. Yedi düvele meydan okuruz. Bunu nice yerlerde gördük. Ve şimdi bu millette aynı millette bu kadar çiğlik... Biz ki bin yıllara sığmayan Türk´üz! Nerede insanlığımız? Biz çokluğa karşı azlığın yanında olandık. Adalet, doğruluk, dürüstlük meşrebimizdi. Bizden çıkmazdı böyle şeyler. Ne oldu bize? Helâk mı olmak istersiniz? Yüce Allah´ın dinini yaymak isteyen kutlu millet, nerede? Dilimiz döndüğünce konuşuyoruz, gücümüz yettiği kadar savaşıyoruz. Yunus ne diyordu, "Bölüşerek tok oluruz, bölünerek yok oluruz." Birlik olup her türlü kötülükle savaşma zamanı gelmedi mi? Ya da yine bekleyecek miyiz?

Şimdi arkadaşlar o kadar uzun yazmışsın ki okuyamadım valla diyorlar. Daha neler yazacam da küfür de çözüm değil biliyorum. Vel hâsıl kelâm IDAM değil KISAS diyorum. Ne olur artık seçimler için ortalığı birbirine kattığınız gibi bu şeytanlaşmış p*lere de bi el atın ki bir daha kimse cesaret edemesin aynı vahşeti yapmaya. Kiz açık giyinmiş dövdüm, otobüste öpüşüyorlardı vurdum da sübyanlar ne yaptı da önce tecavüz edip sonra öldürdün. Hayvanların neyi seni tahrik etti? Kendi kanınızda boğulun inşAllah! Allah sizi Kahr-ı perişan etsin! Yazacak çok sey var söyleyecek de... ama anlayana demişler. Allah hayretinizi artırsın! Hidayet versin inşAllah!