?Öğretmen örselenmemeli, önemsenmeli?

?Öğretmen örselenmemeli, önemsenmeli?

?Öğretmen örselenmemeli, önemsenmeli?

Çok önemli bir uyarı!

Kırıkkale Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Şube başkanı Yaver Yalçın ve eğitim bir sen üyeleri Kırıkkale Cumhuriyet meydanında öğretmenlere destek için miting düzenlediler.

AÇIKLAMA YAPTILAR
Grup adına konuşma yapan Yaver Yalçın, "Millî Eğitim Bakanlığı´nın, eğitimcilerin moral ve motivasyonunu bozacak, yüz yüze bakanları karşı karşıya getirecek, saygınlığını zedeleyecek performans değerlendirme sistemi taslağına ilişkin itirazlarımızı haykırmak; iş barışına halel getiren, vicdanları yaralayan, adalet duygusunu örseleyen mülakatla sözleşmeli öğretmen atama uygulamasına yönelik eleştirilerimizi dile getirmek; bazısı ölümle sonuçlanan şiddet olaylarını protesto etmek amacıyla bir araya gelmiş bulunmaktayız. Ekim 2017 tarihli Kurum İdari Kurulu Çalışma Raporu´nda ?pilot illerde uygulaması denenmeye başlanılan, öğretmen motivasyonunu olumsuz etkileyecek, çalışma barışını bozacak, kanuni dayanağı olmayan öğretmenlerin performans değerlendirmesi uygulamasına son verilmesi? konusu üzerinde çalışma yapılması imza altında alınmasına rağmen böyle bir taslağın hazırlanması, söz konusu çalışmanın yapılmadığını, Bakanlığın, attığı imzanın gereğini yerine getirmekten imtina ettiğini göstermektedir.

KONUYA DİKKAT ÇEKİLDİ

Taslak bir bütün olarak incelendiğinde, eğitimin niteliğine ve öğretmenin mesleki gelişimine hiçbir katkısının olmayacağı, aksine kurumsal bütünlüğü, mesleki motivasyonu, çalışma barışını ve iş birliğini zedeleyeceği, öğretmeni mesleğine odaklanmak yerine performans puanını yükseltme ve yazılı sınava hazırlanma eksenli bir çalışma hayatına yönlendireceği görülmektedir. Performansı ölçmek iddiasıyla öğretmenleri ayrıştıracak, kurumsal bütünlüğü, mesleki dayanışmayı, iş birliği içinde çalışma güdüsünü zedeleyecek bir uygulamanın eğitimin var olan niteliğine de bir darbe vuracağı hesaba katılmalıdır.´´

KANUNİ DAYANAĞI YOKTUR
"Eğitimde; öğretmen açığı, mülakatla sözleşmeli öğretmenlik, ek ders esaslarındaki eşitsizlik, ders ücretlerindeki adaletsizlik, okulların bütçe sorunu, yabancı dil pilot uygulaması, rehberlik hizmetlerinin hizmetin özüne uygun kurgulanamaması, teftiş sistemindeki dönüşümün tamamlanamaması ve rehberlik ayağının ihmal edilmesi, ortaöğretime geçişte yeni sürecin soru işaretleri içermesi, alan değişikliği taleplerinin karşılanmaması, yer değişikliği sürecinde yaşanan sorunlar, öğretmene karşı giderek artan şiddet gibi, bir an önce yapılması gereken çok iş, çözüme kavuşturulmayı bekleyen onlarca sorun varken, bunlara yenilerini ekleyecek, çalışma barışını bozacak uygulamalarda ısrar etmek, yönetilmesi zor süreçlere yol açacaktır.Performans değerlendirmesinin hukuki ve kanuni dayanağı yoktur.Hayata geçirilmek istenen performans değerlendirmesinin hukuki ve kanuni bir dayanağı bulunmamaktadır. Aday öğretmenlerin asli öğretmenliğe geçiş süreci hariç tutulursa, 657 sayılı Kanun ve 652 sayılı KHK başta olmak üzere, eğitim çalışanlarının statülerini düzenleyen temel düzenlemelerin hiçbiri taslakta yer alan türden bir performans değerlendirmesine imkân tanımamaktadır.´´

OLUMSUZ BİR DURUM
"Motive etmek yerine olan motivasyonu bitirmek ve kamu görevlilerini tehdit etmek sonucu üreten bir içerikle performans sistemi kurmak, hem yorucu hem de yıpratıcı süreçlere yol açacaktır.Performans değerlendirmesi uygulanabilir bir politika aracı değildir.Uzun erimli bir süreç olan eğitimin kısa vadeli nicel sonuçlarının yanında uzun vadeli nitel sonuçlarının da olduğu bilinen bir gerçektir. Sonuçları hemen alınamayan bir süreçte, anlık veya kısa vadeli performans ölçümünün mümkün olmadığı görülmektedir. Öğretmenlerin meslekleriyle ilgili konulara ve karar alma süreçlerine dâhil edilmediği, öğretim sürecinde kullanacakları içerik, yöntem ve materyalleri seçme ve okul yönetimiyle ilgili kararlara katılma haklarının olmadığı bir süreçte salt öğretmenlerin performansını ölçmeye kalkmak, performansa olumsuz etki edecek hiçbir haricî faktörün dikkate alınmaması nedeniyle, eğitimin niteliğinin artırılmasını sağlayacak sağlıklı ve işlevsel sonuçlar üretmeyecektir. Elde edilecek tek sonuç, taslakta yer alan amacın aksine, öğretmenlik mesleğini yüksek performans puanı almaya ve yazılı sınavlarda başarılı olmaya indirgemek zorunda bırakılan bir öğretmen kitlesi meydana getirmek olacaktır.´´

NASIL DEĞERLENDİRİLECEK?
"Eşit olmayan şartlarda hizmet verenleri aynı kıstaslarla ölçmeye çalışmak hakkaniyete aykırıdır Bakanlığın kurumsal performansı sorgulanmadan öğretmenin performansı değerlendirilemez. Eğitim sisteminin mevcut durumu ve ortaya koyduğu sonuçlar açısından öğretmenin görevini ifasının tek başına belirleyici bir ölçüt olmadığı bir sistemde, politika üreticilerin ve karar alıcıların hatalarının sonuçları nasıl değerlendirilecektir? Performansa etkisi kabul edilecek midir? Bu husus tartışma konusu yapılmaksızın öğretmenlerin performansını ölçmeye kalkmak, müsebbibi olmadıkları sorunlara ilişkin soruların cevabını öğretmenlerde aramak anlamına gelecektir. Öğretmenlere mesleklerini ifada neredeyse hiçbir özerkliğin tanınmadığı, eğitim hizmetinin sunumunda öğretmenin karar alma mekanizmasından dışlandığı, sadece verili görevleri ifasının istenildiği bir ortamda öğretmenlerin oluşturulmasında yer almadıkları kararların öngörülebilir sonuçlarından dahi sorumlu tutularak değerlendirilmeleri kabul edilemez.´´

ÇIKARMAK ANLAMINA GELMEKTEDİR
"Performans değerlendirme sistemini uygulamaya koymaktaki gereksiz ısrar, hatalara ve mağduriyetlere sebep olacaktır.Bakanlığın aceleci ve plansız bir tavırla, hukuki ve kanuni dayanağı olmayan performans değerlendirme sistemini uygulamaya koymaktaki gereksiz ısrarı, hatalara ve mağduriyetlere yol açacaktır.Eşit olmayan şartlarda hizmet veren öğretmenlerin yine eşit olmayan şartlara sahip değerlendiriciler tarafından eşit olmayan bir puanlamaya tabi tutulacağı bir süreç bizi beklemektedir.Öğretmenlerin hem meslek öncesi hem de görev sırası bağlamında oldukça fazla sayıda sınava tabi tutulması karşısında, performans değerlendirme eksenli her dört yılda bir yazılı sınav şeklinde yeni bir sınav türünün öngörülmesiyle birlikte, öğrencilerini hem hayata hem de sınavlara hazırlama hizmetlerini yürütmesi gereken öğretmenler kendi kariyerlerine yönelik sınavlara hazırlanmak şeklinde bir eğilime zorlanacaktır.Taslak ekinde yer alan cetvellerdeki gösterge ölçütleri ve değerlendirme alanları incelendiğinde, belgelendirilmesi mümkün olmayan kişisel görüşe göre şekillenecek, soyut, subjektif ve öznel ölçütler olduğu görülmektedir. Bu hâliyle bu değerlendirmelerin ölçülebilir ve denetlenebilir olmayacağı ve suistimallere kapı aralayacağı açıktır. Kısa vadeli sonuçlar ve nispeten ölçülebilir veya matematiksel puanlamaya dökülebilen sorular üzerinden öğretmenin performansını ölçmek, bütün bir eğitim sistemini puan hesaplamaya indirgemek ve insan yetiştirmeyi eğitimin gündeminden çıkarmak anlamına gelmektedir.´´

TEDBİR ALINMALIDIR
"Eğitimcilerin terörün, hain darbe girişiminin ve şiddetin hedefi olması eğitim camiasını umutsuzluğa düşürmeye başlamıştır. Hain darbe girişimi aramızdan Yusuf Elitaş´ı aldı, teröristler mesleki hayatının henüz başlarında Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz´ı hedef aldı, şiddet ise başta Ayhan Kökmen olmak üzere birçok öğretmenimizi katlederek geride kederli bir camia ve aile bıraktı. Iğdır´da Yücel Düzci öğretmenimiz, saldırıya uğrayan öğrencilerini korurken, gözü dönmüş kişilerin şiddetine maruz kaldı. Son olarak, Patnos´un Aktepe köyündeki Yatılı Bölge Okulu Müdürü Yusuf Varol, bir öğrencinin kardeşi tarafından sırtından bıçaklandı. Şiddetin aileden sokağa ve çalışma ortamına kadar hayatın her alanında gözleniyor oluşu, sağlıksız bir gidişatı işaret etmektedir. Öğretmenlerin emeğini yok sayan, itibarını örseleyen, eğitimdeki etki alanını daraltan, eğitimin aktörünü neredeyse bir figürana dönüştüren, bu mesleği her türlü haksızlığa ve saldırıya açık hâle getiren yaklaşımlar, politikalar bugün geldiğimiz noktanın sebebidir.

MESLEKİ EROZYON YAŞANIYOR

Yaşanan mesleki erozyon öğretmeni savunmasız bırakmış, saldırılara açık hâle getirmiştir. Topluma verdiklerine ters orantılı olarak yeteri kadar mağdur edilen öğretmenlerimiz ilgisiz, desteksiz, çaresiz bırakılmamalıdır. Öncelikle MEB, misyonuyla yakıştıramadığımız ve anlaşılmaz bir şekilde her defasında öğretmeni zora sokan, mağdur eden uygulamalardan bir an önce vazgeçmeli, onları en etkili ve güven verici tarzda korumalıdır. Öğretmen yetiştirmedeki yanlış politikalar, istihdam sürecindeki zorluklar ve haksızlıklar, öğretmen açığı, sözleşmeli öğretmenlik sorunu, Alo 147 garabeti, istihdamda güçlük çekilen bölgelerdeki mahrumiyetler, iş güvencesi açısından yaşanan kaygılar, eğitimin öznesi öğretmenlerimizin şiddetin nesnesi hâline getirilmesi gibi olumsuzluklar ve devam eden sorunlar, eğitimin niteliğinin artırılmasına engel teşkil etmekte, öğretmenlik mesleğinin saygınlığına gölge düşürmektedir. Eğitim-Bir-Sen olarak, performans değerlendirmesi başta olmak üzere, öğretmenlik mesleğini değersizleştiren ve eğitimin sorunlarını derinleştiren uygulamalara karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz.´´dedi.



  • Cuma 15.6 ° / 10 ° false
  • Cumartesi 16.1 ° / 9.6 ° Güneşli
  • Pazar 13.7 ° / 2.7 ° Orta kuvvetli yağmurlu