Verem uyarısı
İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkanlığı bağlı Bulaşıcı Hastalıklar Çevre Çalışan Sağlığı Şubesi tarafından yetkililerin katılımı ile Türkiye ve Kırıkkale´de Tüberküloz çalışmaları ele alındı.
AZALTTIKLARI KONUSU İFADE EDİLDİ
Lokman Hekim Toplantı Salonunda gerçekleşen toplantı Halk Sağlığı Başkan Yardımcısı Dr. Ümit Hafçı başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda Tüberküloz İl Koordinatörü Dr. Hilal Turhan Güler´in sunumuyla Kırıkkale´de Tübeküloz ve Dünya Sağlık Örgütü güncel verileri, Türkiye´de Tüberküloz çalışmaları ayrıntılı ele alındı. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından sağlanan destek ile gözetimdeki hastalara kısa adı DGT olan Doğrudan Gözetimli Tedavi sürecinin başlatılmasıyla gerek mobil, gerekse internet üzerinden görüntülü olarak ilaçların Kırıkkale Verem Savaşı Birimi personeli tarafından dikkatli ve özverili bir biçimde hastalara içirilmesi hasta sayısında düşüşe neden olmaktadır. Suriye´li sığınmacıların ilimiz tüberküloz verilerinde bir değişiklik yapmadığı, Sağlık Bakanlığı Tüberküloz Dairesi Başkanlığı verilerine göre Türkiye´de nüfus olarak eklendiklerinde tüberküloz oranlarını rölatif olarak azalttıkları konusu ifade edildi.
KURULA DAHİL EDİLMESİ PLANLANDI
Ayrıca Afganistan mültecileri için durum bunun tam zıddı özellikler taşımakla birlikte bu hastaların oturum izni ve vatandaşlık numarası verilmesi gibi işlemlerin hızlandırılması ve konunun öneminin anlaşılması amacıyla Kırıkkale İl Göç İdaresinden bir yetkilinin de kurula dahil edilmesi planlandı. Toplantıda il genelinde uygulanan Tüberküloz çalışmalarının iyileştirilmesi Tüberküloz´un sosyal bir hastalık olması nedeniyle hastalıkla ilgili yürütülen tüm faaliyetlerin toplum, hasta ve hasta yakınlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiği üzerinde duruldu. Tüberkülozla ilgili yürütülen her sürecin birçok paydaşı bulunduğuna dikkat çekilirken, problemlerin aşılabilmesi ve hizmetlerin standart hale getirilebilmesi için sürecin hem takip edilmesi hem de paydaşların çok iyi koordine edilmesi gerektiği ifade edildi. Tüberküloz´un sosyal bir hastalık olması nedeniyle hastalıkla ilgili yürütülen tüm faaliyetlerin toplum, hasta ve hasta yakınlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiği üzerinde duruldu.
