Yılmazer´den sürpriz çıkış!
Avukat Mehmet Yılmazer Kırıkkale´de görev yapan gazetecilerle bir araya gelerek gündeme dair açıklamada bulundu. Yılmazer, aktif siyaset yapacağını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın yanında davaya hizmet edeceğini ve referandumda ise aktif çalışmalar yapacağını belirtti.
AKTİF ÇALIŞMALAR YAPACAĞIM
Kırıkkale´de sahici insanların olması gerektiğini ve eski siyasilerin yaptıkları hizmetin hala kamuoyunda iz bıraktığını söyleyen Avukat Mehmet Yılmazer, yeni siyasetçilerin de bu yol üzerinden yürümesi gerektiğini ve Kırıkkale´ye hizmet yapması gerektiğini açıkladı. Türkiye´nin tarihi bir süreçten geçtiğini ve yeni anayasa, başkanlık sistemi ve referandum konusunda AK Parti´nin yanında olduğunu belirten Yılmazer, aktif siyasetin içinde yer alarak partisi için gece gündüz çalışacaklarını belirtti.
HALK GEREKLİ CEVABI VERDİ
Yılmazer yaptığı açıklamada şunları söyledi: ?Yine burada anmadan geçmeyeceğim. 15 Temmuz 2016´da tarihinin en hain saldırısına uğrayan ülkemize sahip çıkan şehitlerimize Allah´tan rahmet dilerim. Gazilerimize şükranlarımı sunarım. Dünya tarihinde eşine ender rastlanır haince bir darbe teşebbüsü ile karşı karşıya kaldık. Bu haince saldırı bertaraf edildikten sonra ülkemizde artık 15 Temmuz sonrası bir süreci yaşıyoruz. Kırıkkalemizde de halkımızın bu hain darbe girişimine en güzel cevabı meydanlarda verdiğini görmüş olduk. Bu millet, tarihi kahramanlarla ve şehitlerle dolu, büyük bir medeniyet yürüyüşünü sürdüren, bu topraklarda bin yıldır var olma savaşı veren aziz bir millettir.
ÜRETEN OLMALIYIZ
Şunu bilmenizi istiyorum ki; şahsım şöyle inanmaktadır: her insan bu dünyaya bir amaçla gelmiştir. Ve bu amacı gerçekleştirmek için de var gücüyle mücadele etmelidir. Bu meyanda her insan ilk olarak bir tüketici olarak nitelendirilecek olursa; benim kanaatim aynı zamanda üretici de olmak zorundadır. Bugün temel meselelerimizden bir tanesi tükettiğimiz kadar üretmediğimizdir. Hatta bana kalırsa tükettiğimizden daha fazlasını üreterek her insan, insanlık sermayesine katkıda bulunmalıdır. İşte insanlık sermayesine katkıda bulunmak adına bu dünyada var olma amacımızı anlamlı kılmak adına üzerimize düşen bazı sorumluluklar olur. Bu sorumluluğu üstlenmek, bir toplumun derdiyle dertlenmek ve bunun için taşın altına elimizi koymaya cesaret etmek gerekir. Bazen cesaret yerine mazeretlere sığınanımız da yok değildir. Mazeret üretmek için geçmişte ne olduğuna hep bakmak isteriz. Bu manada tarihi okudukça hayıflanırız. Hep bir eskide yaşamak arzusu kaplar içimizi.
İNSAN OLMAYA ÇILIŞTIK
Eskiyi ütopikleştirip öğrenilmiş çaresizliğe kendimizi hapsederiz. Oysa kahramanların, muzafferlerin, sevdiğimiz ve geçmişte kalmış güzel insanlarımızın bir zamanlar yaşadığı evrende olduğumuzu hatıra getirmeyiz. Geçmişteki ve gelecekteki kahramanlarla aynı amacı taşıdığımızı bir an bile düşünmeden zamanın akıp gitmesine müsaade edişimiz biraz ataletimizden biraz da hedef duygumuzun zayıflığından maalesef. Evet. Tarihten geliyoruz. Hepimizin sorunu bu. Tarihe gitmeliyiz. Ama çoğumuz tarihin gölgesine sığınmayı tarih olmak sanıyor. İnsanlık tam burada yanılgı olduğunu kanıtlar gibi varması gereken tarihe varmadan, vardığına inanarak yolda kalmaktadır. Meselemiz yolda kalmayanlardan olmaktır. Yolda kalmayanlardan merhum Aliya İzzetbegoviç bakınız bir konuşmasında şöyle diyor: "Bizler insan olmaya, insan kalmaya çalıştık ve başarılı olduk. Malumunuz üzere 15 Temmuz sonrası bir süreci yaşıyoruz. Dikkatlerinizi bir hususa çekmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız gerek 15 Temmuz öncesinde gerek 15 Temmuz sonrasında herkesin dikkatini çeken bir açıklama yaptı. İlkinde; "Yalnız bırakıldım" dedi. 15 Temmuz sonrasında ise; "Yalnızım biliyorum ama mücadelemi sürdüreceğim" dedi. Bu ifadelerinden sonra bu ülkeye sevdalı her insana düşen sorumluluk Sayın Cumhurbaşkanımıza bir defa daha "Yalnızım" dedirtmemek için yola çıkmaktır.
İKTİDARA DESEK VERDİ
İşte bu manada Tarihe yürümek adına bir yola çıkmanın arefesindeyim. Bu yola çıkarken; yolun da içinde yetiştiğim, kültürüne sevdalı olduğum, Anadolu Türkmenlerinin otağı olan derin sevgi duyduğum memleketim Kırıkkale´den başlamasının benim için büyük önemi vardır. Bu nedenle yola Kırıkkale´den ve Kırıkkale ile çıkmak istiyorum. Yaklaşık 14 yıllık Ak Parti iktidarına teveccüh göstermiş bir Kırıkkale´den yola çıkarken bazı hususlara değinmeden geçemeyeceğim. Şöyle ki; Bu 14 yıllık iktidar döneminde elbette Ak Parti´de Ak Parti´nin ilkelerini benimsemiş her kesime her insana yer vardı ve var olmaya devam edecek. Ancak şu hususları da belirtmek gerekir ki; Ak Partiyi bulunduğu noktaya getirerek Ak Parti´yi gönlünde ve sırtında taşıyan insanlardı. Ancak ne olduysa oldu ve bir ara Ak Parti´yi gönlünde ve sırtında taşıyan insanların yerini yer yer Ak Parti´nin sırtında taşıdığı insanlar var. İsim vermiyorum ama Türkiye´nin çeşitli yerlerinde isimlerini ilk defa seçimlerde duyduğumuz insanlar geldiler vekil oldular.
HÜSRANA UĞRAYANLAN?
Geride isimleri de kalmadı bir eserleri de. Fetö´nün en büyük zararından biri de neydi? Kullanılmaya müsait liyakatsiz insanları önemli yerlere getirmek. Yazık ki partimizde de bu hastalığı bulaştırdığı birkaç etkili isim de oldu. Çok şükür onlar artık yok. Bundan sonrada olmayacak olamayacaklar. Yineleyerek ve altını çizerek söylüyorum olmayacak ve olamayacaklar. Burada bir parantez açarak şunu özellikle söylemek istiyorum; FETÖ ve onun hastalık saçan anlayışı ile mücadelem etkin biçimde sürecektir. Ben içinde FETÖ geçen cümleler kurduğum zaman bundan rahatsız olanlar oluyor ve anladığım kadarıyla da olacak. Ben henüz bitmemiş olan FETÖ hainliği ile mücadele ederken doğrudan yada kullanılarak benim FETÖ mücadelemi engellemek isteyenler boşuna ve beyhude bir çaba içindedirler. Mutlaka ve mutlaka hüsrana uğrayanlar onlar olacaklardır.
FETÖ İLE ETKİN MÜCADELE
Mehmet Yılmazer FETÖ ile etkin mücadeleyi gereği gibi yapmayıp Sayın Cumhurbaşkanımızın yalnız hissetmesine neden olan insanlar içinde olmayacağım. Türkiye´deki ve Kırıkkale´deki bütün FETÖ sevicilere ve işbirlikçilerine buradan yüksek sesle ilan ediyorum. Evet.yeniden konumuza devam edersek; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan için bir dönem "Muhtar bile olamaz" diyerek başka partilerde görev yaparken Ak Parti´ye birilerinin adamı kontenjanından monte edilenler de oldu. Ulusal basının arşivlerine bakarsanız bunları rahatlıkla bulabilirsiniz. Belki bugün dahi birkaç numunesi hala görev yapıyor olabilir. Şunu açıklıkla ifade etmem gerekir ki; yeni dönemde bunlar da olmayacak. Çünkü olamaz. Eğer bu zor günlerden alnımız ak çıkacaksak önce liyakati esas alacağız. Sahiciliği esas alacağız. İlk günlerde AK Parti´de olmayanların gerekçesi AK Parti´ye iktidarı yakıştıramamaları idi. AK Parti güçlü iken gelenler içinde güce güç katmak yerine güçten nemalanma hayalleri kuranlar vardı. Bu amaçla partiye sızanlar sayıları az olsa da zaman ve enerji kaybına neden olabildiler. İfade ettiğim tüm bu hassas hususların Parti Yönetimimizin yüksek farkındalığı ile sabit olduğunu görüyorum.
SAHİCİ ADAMLAR BEKLİYORUZ
Sayın Recep Tayyip Erdoğan´ın dava arkadaşları vardı. Yurdumuzun çeşitli İllerinden, Birlik Vakfından, Milli Türk Talebe Birliği Döneminden nice dostlar ve pek çok değerli isimler ve Kırıkkale´de rahmetli babam Murat Yılmazer ve arkadaşları vardı. Onlar bu davayı bulunduğu yere getirdiler. Bakınız. Onlar Türkiye´yi Türkiye yaptılar. Çünkü sahici insanlardı. Çünkü bir davaya inanıyorlardı. Yine Kırıkkale özelinde örneğin sormak isterim; Kırıkkale bugün neden Alparslan Pehlivanlı´yı özlüyor? Neden Ağabey Pehlivanlı´nın hikayelerini ezbere biliyor? Hüseyin Kahya Hiçyılmaz´ı, Aslan Bey´i hep yad ediyor..Yalçın Özer İl başkanlığı dışında hiçbir makama gelmemişken adı sevgi ile yad ediliyor. Çünkü sahiciliği özlüyoruz. Sahici insan olursanız sizinle siyaseten hep mücadele etmiş birisi çıkar der ki; halka en yakın siyasetçi kimdir diye sorsanız Murat ağabey idi derim der. Bu benim hassaten onur duyduğum çok kıymetli bir algıdır. Yani özetle sahici insanlar ve sahici adımlar bekliyoruz.
İLERİ ADIMLAR ATILIYOR
Evet bugün Türkiye yeni bir sistemi kurmaya doğru ileri adımlar atıyor. Bizim de süreç başladığında sokak sokak destek vereceğimiz bir referanduma doğru gidiyoruz. Türkiye yeni sistemi kurarken sanılmasın ki her şey eskisi gibi kalacak. Bu ne Kırıkkale´de ne de Türkiye´nin herhangi bir yerinde. Yani değişimin insanlara, insanların niteliklerine sirayet etmediği durumlarda sistem değişiminin başarılı olacağını söylemek zordur. Yani özetle şunu söylüyorum: Türkiye´nin yeni sisteminde siyasetçi profilleri daha liyakatli ve daha donanımlı insanlardan oluşacak. Türkiye´yi 2023 vizyonuna götürecek dava bilincinin AK Parti henüz kurulmadan ta Milli Türk Talebe Birliği, Birlik Vakfı gibi dönemleri ile başladığını bilen o dönemlerin ruhunu içinde taşıyan siyasetçilerimiz yeni dönemde siyasetteki yerlerini alacaklar. Zira bu denli dava şuuruna sahip katma değeri yüksek sahici insanlara ihtiyaç var. Çünkü her siyasetçinin katma değer yaratacak nitelikleri olmalı. Zira o kadar çok sorunumuz var ki geride bizi bekleyen.
GELİR TUZAĞI VAR
Evet pek çok sorunumuz var ancak bakış açımı ifade etmesi bakımından bunlardan birini örneklendirmek istiyorum. Türkiye orta gelir tuzağı içine düşme riski taşımaktadır. Ekonomimizin dolardan, avrodan ziyade temel sorunu ve riski budur. Hain saldırıları bertaraf edecek güçteyiz, bu sorunun üstesinden geliriz. Ancak ekonomimizi düze çıkaracağımız tek konu orta gelir tuzağını aşmaktır. Kırıkkale´ye bakın. Ne çok emeklimiz ne çok çocuğumuz ve gencimiz ve ne kadar az çalışanımız var. Emekliler şehri terk etmediği için esnafımız biraz nefes alıyor. Evet Ak Parti Türkiye´de büyük işler yaptı. Yapmaya da devam ediyor/edecek. Ancak beni özel olarak Kırıkkale ilgilendiriyor. Malumunuz üzere Kırıkkale, Cumhuriyet´in kurucu ve stratejik öneme sahip bir şehridir. Ki bu durum Cumhuriyet´in ilk yüzyılında bu böyle olmuştur. Çünkü MKE buradadır. Türkiye´nin 4 rafinerisinden biri buradadır. Kırıkkale ilk yüzyılın başat şehirlerinden bir tanesidir. Cumhuriyet´in ikinci yüzyılında da bu başat konumunu daha da yükselterek korumalıdır. Bu noktada teknolojide ve innovasyonda mutlaka yapmamız gereken atılımın gerçekleşeceği yer olan "silikon vadisi" neden Kırıkkale´de olmasın? Neden tarımda endüstrileşme atılımının merkezi Kırıkkale olmasın? Kırıkkale´de proje bağlamında ben ortaokul´dayken başlayan bir proje vardı, hepinizin bildiği üzere Yeşil Vadi.
PROJEDEN ÖTEYE GİDEMEDİK
Bu projeden öteye bir adım daha gidemedik. Halbuki insan kaynağımız var, bu şehir için düşünen zihinlerimiz var. Burada bahsetmeden geçemeyeceğim, yakın bir zamanda sağolsunlar Sayın Ramazan Çetin Beylerin bir ışık yakmasıyla Silah Müzesi merkeze taşınıyor. Yine Sayın Yunus Pehlivanlı´nın gündeme getirdiği Silah OSB ile ilgili düşünceler ve daha nicesi Bu noktada motivasyonumuzu ve ufkumuzu şehre taşımak zorundayız. Demem o ki; artık bir vizyona ihtiyacımız var. Büyük fikirlere... Profesyonel ekiplere ihtiyacımız var. Bizim bir kaç küçük ölçekli işletmeye, üç beş koyun ya da üç beş inekle ayakta durmaya çalışan işletmelerden önce büyük ölçekli ve sadece kendi geçimi sağlayan değil katma değer yaratan işletmelere ihtiyacımız var. Bizim Amerika´daki gibi Hollanda´da ki gibi zengin çiftçiye, büyük ölçekli modern tarım işletmelerine, bununla birlikte bir üniversite şehrine ihtiyacımız var. Bizim işsizlik sorunu bitmiş; Türkiye´ye katkı veren bir şehre ihtiyacımız var. Böyle bir şehre kavuşabilmemizin yolu önce bu gerçeği görmemiz ve bu gerçeğe uygun davranabilmemizden geçiyor.
VİZYON ORTAYA KOYACAĞIZ
Bu anlamda tarihe yürümek adına sahici bir vizyon ortaya koyabilmek adına şehrimizi, Türkiye´yi 2023 vizyonuna taşıyacak önemli figürlerden birisi olması gereken Kırıkkalemizi siyasette temsil edebilmek adına çeşitli istişarelerden ve bugünden sonra aktif siyasette yer almaya karar verdiğimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Aktif siyasetin sadece bir makama doğrudan dayalı olarak yada o makamda olarak yapılmayacağına inanıyorum. Bu nedenle herhangi bir makama adaylık değil sadece aktif siyasette yer alacağım açıklamasını yapıyorum. Ulusal ve Uluslararası düzeyde, kendi iş kollarında yüksek tecrübeye sahip bir grup arkadaşım ve yine Ulusal ve Uluslararası düzeyde, kendi iş kollarında yüksek tecrübeye sahip bir grup şirket ile birlikte hazırladığım Kırıkkale´ye ait projelerimi, Türkiye´ye ait projelerimi bu süreç içinde Hükümetimiz, Partimiz ve Kamuoyu ile paylaşacağım. Bu kutlu yolda kıymetli hemşehrilerimin şahsımın çabalarını sağduyu ile gözeteceğinden şüphe duymuyorum. Bu kararımın öncelikle Kırıkkale´mize, ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini Yüce Allah´tan niyaz ediyorum.? dedi.
