Türk Diyanet Vakıf-Sen İl Başkanı Musa Öksüz, yazılı bir açıklamada bulunarak, Mele (Molla) uygulamasına yönelik tepkileri dile getirdi ve Diyanet’i uyardı
Açıklama Yapıldı
Diyanet İşleri Başkanlığı, Din Hizmetleri Sınıfında (imam-hatip, müezzin-kayyım ve Kur’an Kursu Öğreticisi) çalışacak personel almak için ilgili yönetmeliklerinde “Ortak Nitelik” şartının yanısıra, müracaat ettiği unvanla ilgili ve geçerlilik süresi dolmamış yeterliğe/puana sahip olmak kaydıyla en az İmam-Hatip Lisesi mezunu olmak şartlarını aramaktadır. Şu anda da ilahiyat fakültesi, imam-hatip lisesi mezunu ve hafızlardan oluşan, KPSS, yeterlik belgesi sahibi olan ve sayıları binlerle ifade edilen atama bekleyen kişiler bulunmaktadır. 17 Eylül 2011 tarihinde yayınlanan 653 sayılı KHK ile alımı planlanan 1000 kişi ile ilgili olarak; Diyanet İşleri Başkanlığından sorumlu Başbakan Yardımcısının, 12 Aralık 2011 tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki açıklamaya göre, “Bu bir defaya mahsus olarak kullanılacak bir düzenlemedir… Bu kişileri analiz ettik… Açığı da bölgenin insanlarından gidermiş olacağız” demektedir.
Bu Mu Durduracak?
Buradan sayın Başbakan Yardımcımıza masum bir soru sormak istiyorum. Bir sözleri ile insanları durduran veya harekete geçiren ‘MELE’ (MOLLA) denilen kişiler neden bu güne kadar bölgede sözde sivil itaatsizlik adı altında organize edilen “Sivil Cuma” eylemlerine karşı çıkma cesareti gösteremediler? Bir sözleriyle durdurabilecekleri bu eylemleri neden durduramadılar? Bu insanlar 30 yıldır bebek katili pkk terör örgütünün son zamanlarda yaptıkları eylemleri, destekleyen ve katılan vatandaşları neden durduramadı da şimdi siz onlara devlet görevlisi unvanını verince mi durduracaktır? Yapmayınız Allah aşkına sizin dahi inanmadığınızı düşündüğüm bu uygulamadan vazgeçiniz. Diyanet İşleri Başkanlığımız bu yanlışı kaldıramaz.
Anayasa Ne Diyor?
Belli bir bölgeye atamaya veya anlayışa yönelik alım yapılacağı anlamına gelecek bu açıklamayı; görev bekleyen binlerce imam hatip lisesi ve üniversite mezunu, KPSS’ye girmiş ve yeterlik belgesi sahibi olanlara karşı bir hak gaspı olarak görüyoruz. Anayasa’nın 136. maddesinde de belirtildiği gibi; “Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, lâiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.” denilmektedir.
İnfiale Yol Açtı
Sayın Başbakan Yardımcısının bu açıklaması gerek kamuoyunda ve Diyanet camiasında ve gerekse üniversite bitirip herhangi bir devlet memuriyeti için kadro ve sınav bekleyenler indinde infiale yol açmıştır. Halkın nezdinde güzide bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı ve çalışanlarının saygınlığını ve güvenini zedeleyen bu açıklamayı esefle karşılıyor, Sayın Başbakan Yardımcısından durumu düzeltmesini, 1000 kişilik kadroya şartları taşıyan (en az İmam Hatip Lisesi mezunu, KPSS ve yeterlik belgesi olan) herkesin müracaatının sağlanması yönünde düzenleme yapılmasını bekliyoruz.”
