Lider Ülke Türkiye

Lider Ülke Türkiye

 Saadet Partisi tarafından her ay düzenli olarak yapılan İl Divan Toplantısı’nda bu ay Ülke ve Kırıkkale gündemi değerlendirildi.

Saadet Partisi İl Başkanı Faruk Vurgun ‘İnşallah, Yaşanabilir bir Türkiye, lider ülke Türkiye ve yeni bir Dünya’nın kurulmasına sebep olacak çalışmalar olur’ dedi.

İNSANLARIMIZ GELECEĞİNE UMUTLA BAKMIYOR

Son yıllarda Türkiye’nin yaşanabilir bir ülke konumuna getirilemediğini dile getiren Başkan Faruk Vurgun, “Aksine yaşam şartları çok daha ağırlaşan bir ülke haline gelmiştir.

Bu durumun düzelme emareleri de gözükmemektedir. İnsanlarımızın büyük çoğunluğu geleceğine umutla bakamamaktadır.

Türkiye’nin sadece yaşanabilir bir ülke değil, güçlü bir ülke olması için her şeyi vardır. Yeraltı, yerüstü kaynaklara, stratejik coğrafyaya, zengin tarihi mirasa, yetişmiş insan gücüne sahiptir. Ama bunların hiçbirisi gereği gibi değerlendirilememektedir. Ülkemizde milli dinamikleri harekete geçirecek bir milli ekonomik kalkınma modeli geliştirilememiştir. Türkiye’nin sorunları 10 yıllık AKP hükümetleri dönemlerinde giderek ağırlaşmıştır”

BÖL, ÇATIŞTIR, YÖNET VE SÖMÜR

‘Batılı emperyalist mihraklar, ırkçılığı kendi ülkelerinin birlik ve bütünlüğünün temel dinamiği olarak kabul etmektedirler’ diyen Vurgun “Sömürgeleştirmek istedikleri coğrafyalarda ise, “böl, çatıştır, yönet ve sömür” politikasının bir aracı olarak kullanmaktadırlar.

Bu mihraklar, ırkçılığı ayrıştırma ve çatıştırma aracı olarak kullanarak Osmanlı Devletini böldüler ve çöküş sürecini hızlandırdılar. Bugün de coğrafyamızda ırkçılık ve mezhep farklılığını ayrıştırma ve çatışma aracı olarak kullanmaya çalışmaktadırlar.

Bugün ülkemizin birlik ve bütünlüğü tehdit altındadır. ABD ve AB, ülkemizdeki ayrımcı akımları dolaylı olarak desteklemektedirler.

İslam coğrafyasında başlatılan siyasi ve sosyal istikrarsızlıkların ülkemize sıçramasından endişe duymaktayız. Milli Görüş’ün temel esasları, milli birlik ve bütünlüğümüzün temel harcı ve teminatıdır”

ÜLKEMİZDE AHLAKİ VE MANEVİ DEĞERLER TAHRİP EDİLMEKTEDİR

“Mevcut gayri milli eğitim politikaları ve televizyon dizileri ülkemizde ahlakî ve manevi değerlerimizin zayıflamasına ortam hazırladı. Aile ve komşuluk bağları zayıfladı.

Mevcut AKP iktidarı son sekiz yılda eğitim programlarında olumlu bir değişiklik yapamadı. Ahlaki ve manevi değerlerin eğitimine önem veren düzenlemeler yapamadı. Toplumun ahlâki değerlerinin tahrip edilmesine seyirci kaldı.

İnternet, görsel basın ve medya yoluyla manevi değerlerin tahribi devam etmektedir. Okul ve aile bireyleri arasındaki şiddet giderek tırmanmakta ve ülkemizde madde ve alkol bağımlığı sürekli artmaktadır. Televizyonlarda oynayan diziler toplumumuzun ahlâki değerlerini tahrip etmektedir.

Gençlerimize kötü alışkanlıklara özendiren bu televizyon dizileri tembelliği, üretmeden tüketmeyi ve zamanlarını boşa geçirme alışkanlıkları kazandırmaktadır. Şanlı tarihimizle ilgili gerçekler çarpıtılmakta, tarihi şahsiyetler hakkındaki yanlış bilgiler yaygınlaştırılmaktadır”

AİLELER DAĞILIYOR

“Bunun sonucu olarak Aileler dağılıyor. Çocuklar suç makinesi haline geliyor. Uyuşturucu ve fuhuş temel eğitim okullarına kadar indi. Dolandırıcı ve hırsız şebekeleri cirit atıyor.

İcra ve iflaslar intihara sürüklüyor. Hunharca işlenen cinayetler ve tecavüzler tüyler ürpertiyor. Bu Bir Uçurumdur.” Ve Ülkemiz bu uçurumun kenarındadır bu uçurumdan ülkemizi ancak Milli Görüş kurtarabilir dedi.

Saadet Partisi olarak, sadece Türkiye’yi ve milletimizi bekleyen tehdit ve tehlikelere dikkat çekmekle kalmıyor; aynı zamanda, milletimizin karşısına vizyonu, planı ve çözümü olan bir programla çıkıyoruz. “Yeniden Büyük Türkiye’nin İnşası’’ ile ülkemizin mevcut ekonomik sorunlarına kalıcı çözümler üreteceğimizi vaat ediyoruz”

SAADET PARTİSİ İKTİDARINDA

“Türkiye’de her alanda herkesin temel hak ve özgürlükleri kâmilen korunacaktır. Kimseye haksızlık yapılmayacaktır.

Ülkemiz barış ve dayanışmanın hâkim olduğu barış yurdu haline getirilecektir. Herkesin canı, fikri, inancı, şahsiyeti, ırz ve namusu, mal ve mülkü güven altında olacaktır. Herkes mutlaka emeğinin karşılığına sahip olacaktır.

Keyfi yönetim değil, hukuki yönetim esas olacaktır. Hukukun üstün olduğu düzende egemenlerin hakları değil; haklı olan herkesin hak ve hukuku korunacak; keyfi yönetimden hukukun üstün olduğu yönetime geçilecektir. Türkiye’de tercih özgürlüğü sağlanacak; kimsenin düşünme, inanma, girişim ve siyasi özgürlüğüne ipotek konmayacaktır.

Türkiye’de ahlaki ve manevi değerler korunacak; eğitim ve öğretimin her aşamasında bu değerler insanımıza öğretilecektir. Türkiye milli dinamiklerini harekete geçirerek kalkınacaktır. Kalkınmanın nimetleri adil paylaşılacaktır. Türkiye insan hakları ve demokrasi açısında örnek ülke olacaktır” dedi.