Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte ilimizde de boğulma vakaları haberleri de gelmeye başladı. Her yıl özellikle yaz aylarında duymaya başladığımız boğulma vakalarına karşın ilimiz İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü bünyesinde dalgıç olmaması vatandaşların dikkatini çekiyor. İl Afet Müdürlüğü bu konuda açıklamada bulundu.
Şikayetler Gelmeye Başladı
Önemli akarsuların geçtiği ve yaz aylarında boğulma vakalarını sık yaşandığı ilimizde dalgıç olmaması vatandaşın kafasını karıştırıyor. Konuyla ilgili bilgi veren lL Afet ve Acil Durum Müdürü Sedat Günay, İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri’nin görev alanları içerisinde su altı arama çalışmaları olmadığını ancak dalgıçlığın gönüllülük esasına göre yürütüldüğünü belirtti. Bu anlamda ilimizde 2007 yılında gönüllülük esasıyla dalgıç ekibi kurulduğunu belirten Günay, o zamanlar müdürlük bünyesinde 5 kişilik dalgıç ekibinin yer aldığını söyledi. 2008 yılında dalgıç ekibi için gerekli bütün malzemelerin müdürlük tarafından alındığını ifade eden Günay, “2009 yılına gelindiğinde Türkiye’de bazı illerde Emniyet Müdürlüğü’nde polislere dalgıçlık tazminatının verilmesiyle birlikte 3160 sayılı kanunda yer alan ‘aynı görevi yapan diğer kurumlara da dalgıçlık tazminatı verilir’ ifadesinden yola çıkarak müdürlük bünyesinde dalgıçlık yapan kişilerde bu tazminatı almaya başladı. Bununla birlikte tazminattan yararlanmak isteyen kişilerle Türkiye’de AFAD’lardaki dalgıç sayısı ciddi anlamda arttı ve bunun sonucu olarak da şikayetler oluşmaya başladı” diye konuştu.
Boğulma Olayları Adli Birer Vaka
Şikayetler sonucunda tüm ülkede dalgıç tazminatı alanında sıkıntı yaşandığını belirten Günay, ilimizdeki dalgıçların da mahkeme sonucu tazminat ödemesi öngörüldüğü ve bu kişilerin de karar sonucunda dalmama kararı aldığını söyledi. Yaşanan bu sıkıntılı süreçlerden dolayı şu anda gönüllülük esasıyla dahi olsa AFAD bünyesinde dalgıç olmadığının altını çizen Güney, “Biz şu anda dalgıç ekibinin kullanacağı bütün aletlere sahibiz. Ama zaten yeni çıkan bir yasa ile sivil savunma ekipleri dalış yapamıyorlar. Bütün boğulma olayları adli birer vaka olarak değerlendirildiği ve delillerin yok olması söz konusu olduğu için emniyet ve jandarma güçleri dışındaki kimsenin dalması mümkün değil” diye konuştu.
