Kızılırmak Raporu

Kızılırmak Raporu

 Kızılırmak’tan Yeterince Faydalanamıyoruz

Kırıkkale Üniversitesi Kızılırmak Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ‘Kırıkkale İçin Kızılırmak’ın Önemi’ konulu panele konuşmacı olarak katılan Kırıkkale Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taşkın Erol,  Kızılırmak havzası ve Kırıkkale ili tarımı hakkında bilgi verdi.

Kırıkkale’nin Tarımsal Üretim Durumu

Kırıkkale ile ilgili olarak genel bilgiler de veren Erol, ilin bitkisel üretim durumundan, tarımda kullanılan kültür arazilerine kadar çeşitli konuları değerlendirdi. Kızılırmak Havzasında yer alan illeri alanları bakımından grafiklerle aktaran Erol, 10 ilin havzadaki nadas alanlarından sebze bahçe ve meyve alanlarını da sunumlarla katılımcılara aktardı. Havzada yer alan illerin tarımsal üretim verilerini değerlendiren Erol, Kırıkkale’nin son yıllarda artan rotasyon uygulamaları sonucunda tarımsal üretim bilgilerini paylaştı. Buna göre ilimizin kavun üretiminde 4’üncü sırada yer aldığını ifade eden Erol, ayrıca pırasa ve patlıcan üretiminde havzada yer alan 10 il arasından Kırıkkale’nin 2’inci sırada geldiğine dikkat çekti. İlimizin ayrıca havzada çeltik üretimi yapan nadir illerden birisi olduğunu ifade etti.

Organik Yaşam Alanları

Havzanın tarımsal özelliklerini ön plana çıkaran Erol, İlimizde Kızılırmak havzasından yeterli ölçüde yararlanılmadığını vurguladı.  İlimizde tarım yapılan 297 bin 148 hektarlık alanın sadece yüzde 9.69’unun sulandığına dikkat çeken Erol, ilimizde havzadan yeterli ölçüde faydalanıldığı takdirde tarım yapılan alanın artacağını belirtti. Bütün bunların yapılması durumunda havzada katma değeri yüksek olan ürünlerin yetiştirilmesinin mümkün olacağını dile getiren Erol, “İlin iklimi ve toprak yapısının bağcılığa elverişli olması ve Ankara’ya 1 saatlik mesafede uygun organik üretim yapılabilen, organik yaşam alanlarının kurumasını etkin kılacaktır” dedi.

Kırıkkale Marka Haline Gelebilir

İlimizde sulu tarımın yaygınlaşması durumunda polikültür tarıma geçileceğinin altını çizen Erol, bu şekilde buğday üretim alanlarının azalmasına karşın buğday üretiminin daha verimli hale geleceğini ifade etti. Yapılacak uygulamalarla bazı ürünlerde söz sahibi olan Kırıkkale’nin bu ürünlerde üretimi artırarak marka haline gelebileceğine değinen Erol, gerek yer altı gerek yer üstü kaynakların mevcut olmasına rağmen ilimizde bu kaynakların tamamının çeşitli nedenlerden dolayı tarımda sulama için kullanılamadığına değindi. İlimizde tarımsal ürün rekabetinin tam kapasite ve yeterli imkânlarla faaliyette olmaması tarımsal ürün pazarlamasını olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Erol, “İlimizde hayvansal ve bitkisel ürünlerin uzun süre muhafaza edileceği kamu ya da özel sektöre ait modern bir soğuk hava deposunun olmayışı üreticilerin ürünlerini zamansız ve ucuza satmasına sebep olmakta ve üretimi de olumsuz yönde etkilemektedir” diye konuştu.

Çözüm Önerileri

Bu konulardaki verileri istatistiksel olarak grafiklerle sunan Erol, uygulanabilecek  çözüm önerileri de sıraladı. Öncelikli olarak sorunların çözümü ve havzada daha çok söz sahibi olunması için küçük parçalara bölünmüş olan ve ekonomik anlamda kullanılamayan çok hisseli tarım topraklarını toplulaştırma yolu ile ekonomik anlamda üretim yapılabilecek büyüklüklere dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca sulama alt yapısı çalışmalarına daha fazla kaynak ayrılması gerektiğinin altını çizen Erol, devam eden sulama projelerini yaygınlaştırılması ve yer altı sularının tarımsal üretimde kullanılmasına yönelik çalışmaların hızlandırılması gerektiğini ifade etti.