Nasıl bir seçim oldu?
Kırıkkale bu dönem aşırıya kaçmayan bir seçim atmosferi yaşadı.
Kazananı var, kaybedeni var seçimin doğal olarak.
Bir önceki yazımda “bi seçim üç parti, iki aday arasında geçiyor…” demiştim.
Öyle de oldu.
*****
Üç Parti AK Parti-MHP-SP…
İki aday Mehmet Saygılı ve Mustafa Pekdoğan…
Pekdoğan seçime iyi başlamıştı ama sonunu getiremedi.
Genel kanaat, “ülkücü ve Keskinlileri meclis listelerinde dışarıda bıraktı, şehrin eski siyasi aktörlerini yanına topladı ve onların talepleri doğrultusunda bir liste yaptı…” şeklinde.
Üç aşağı beş yukarı katılıyorum bu kanaate…
*****
Hal böyle olunca, bu durum listeler açıklandığında kırılma noktasını oluşturdu.
Aslında etrafını ülkücüler ve Keskinliler sarmış olsa idi, diğer aktörler AK Parti’yi devirmek ve siyaset alanı oluşturmak adına mecburen geleceklerdi gibi görünüyor.
Tersi olunca, Pekdoğan’a MHP’nin kendi kütlesi, bir kısım CHP oyları ve cemaat oyları kalmış görünüyor.
Bu da bir önceki seçimde Mahir Yılmaz’ın aldığı oy oranına hemen hemen denk geliyor.
Yani sonuç, seçim kazandırmaya yetmedi.
*****
CHP, kütlesinin üçte birini muhafaza etmiş görünüyor.
Ama büyük ölçüde AK Parti’yi devirmek adına MHP’ye destek vermiş gibi duruyor.
Demokrat Parti’den bahsetmeye gerek yok.
Mahir Yılmaz ise yine sadece Yozgat ve Kırşehir oyu ile kalakaldı.
Birkaç bin de SP oyu var.
Eğer isterse sonsuza dek Yozgat ve Kırşehir oyu ile aday olabilir.
Ama her seçim sonrasında söylediğimi ve yazdığımı tekrar etmek istiyorum üzülerek, “Bu şehirde bin seçim olsun, b.inini de ne yazık ki bu şekilde kazanamaz…”
Bunu bir kere daha yazıyor oldum…
*****
Gelelim AK Parti ve Mehmet Saygılı’ya…
Şu görüş en başta hakimdi:
“AK Parti adayını değiştirsin en az 10 bin oy fark atar…”
Öyle de oldu, hatta fark fazla bile oldu.
Bir diğer görüş de, seçim sathında gelişti:
“AK Parti bu seçim atmosferinde, mevcut seçim dinamiği ile oyunu ya 10 bin aşağı düşürecek ya da 10 bin yukarı çıkaracak…”
İkinci seçenek geçerli oldu, AK Parti oyunu farklı şekilde artırdı.
*****
Bunda Başbakan’ın, Beşir Atalay’ın, Mehmet Demir’in ve tabii ki Mehmet Saygılı’nın payı var.
Başbakan’ın nasıl bir seçim stratejisi yürüttüğünü anlatmaya gerek yok.
O strateji silip süpürdü her yeri.
Fakat biz i ilgilendiren kişi Mehmet Saygılı…
Bir önceki dönemde ve daha önceki dönemde AK Parti Kırıkkale’de fark atamadı.
Veli Korkmaz ile farklı seçim kazanamadı AK Parti, ki, bir çok yerde farklı kazanmasına rağmen…
*****
Demek ki, Mehmet Saygılı’da bir keramet var.
Daha önce Saygılı ile adaylığının belli olmasından sonra bir söyleşi yapmıştım.
Adı gibi “saygılı” birisi olduğunu, tanıdıkça, ilgi gösterileceğini, özel sektörden gelen birisi olduğu için her konuya özel sektör mantığı ve ehemmiyeti ile yaklaşacağını belirtmiştim.
Kendisi de bunu söylüyordu zaten…
Ve ilk icraatları da öyle olmaya başladı.
Özel sektörde personeli hoş tutmaz iseniz iş yapamazsınız.
Bürokrat kafası ile giderseniz, bir yere toslarsınız.
O da personel alacaklarını dağıtmakla başladı işe…
*****
Mevcut ekip ile çalışır mı çalışmaz mı bunu zaman gösterecek.
“İşini iyi yapanla çalışırım…” diyor.
İşe bakacağını söylüyor.
Bunu açık bir şekilde dile getirdi.
Bu bir mesajdın çalışanlara ve idarecilere.
Birkaç aya bakacak, gözlemleyecek, bir “heyecan”, bir “disiplin” germediği taktirde değişiklikler başlayacaktır.
Dışarıdan ilk ataması Başkan Yardımcılığına oldu.
Erol Mutlu Bakır Başkan Yardımcısı olarak atandı.
İyi bir atama…
Özel sektörden gelen birisi…
*****
Mehmet Saygılı ile nasıl bir Kırıkkale bekliyor bizi derseniz?
Saygılı, disiplinli birisi.
Harcamalara dikkat eden birisi.
İşe ehemmiyet gösteren birisi.
Bir çok şey yazabilirim hakkında.
Pozitif ve olumlu birisi yani bu şehir için.
Geçen yazımda, “Kim olursa olsun, 30 Mart’tan sonra Kırıkkale’de her şey değişecek, bir dönem kapanacak, yeni bir dönem başlayacak…” demiştim.
Aynen öyle olacak.
*****
Saygılı, projelerini açıklarken, kafasında oluşturduğu Kırıkkale’yi açıkladı aslında.
O Kırıkkale, temizliğinden ulaşımına, iletişiminden sosyal hayatına kadar gerçekten çıtası yükselmiş bir Kırıkkale olarak çıktı karşımıza.
Bunu yapacak…
Hem de harcamaları en asgari düzeyde tutarak.
Basınla problemi olmayacak.
Basın ile halkla ilişkileri birbirinden ayıracak.
Kendisini seçenin halk olduğunu gösterecek, ehemmiyeti halka verecek.
Samimiyetini hiç bozmayacak.
Belediye’ye kapanmayacak.
Ekip sürekli dinamik olacak.
Bu şehirde insanların yaşadığını, araçların çalıştığını bilerek, şehre düzenli servis hizmeti verilmesini sağlayacak.
Kırık dökük her yer onarılacak.
*****
Saygılı’nın işi kolay aslında.
Çünkü prensipleri ve hayat felsefesi işini kolaylaştıracak.
Dışarıda göreceksiniz kendisini sürekli.
İçeri kapanan biri olmayacak.
Esnaf içinden geldiği için eşrafı da O oluşturacak.
Bunu da göreceksiniz.
Böyle devam edip gidecek işler.
Büyük bir hata yapmaz ise, bugünden söylüyorum, ikinci kez seçilen ikinci Belediye Başkanı da Mehmet Saygılı olacak.
Not edin bunu bir kenara…
*****
Daha hiç gitmedim…
Görüşmedim…
Dışarıdan izlemek istedim.
İyi kötü elimiz kalem tutuyor, gördüklerimi iyi bir analizle yazabilmek için bunu yaptım.
Aşağı yukarı 5 aydır da yazı yazmıyorum.
Bundan sonra düzenli olarak yazarak, bilgilerimizi ve görüşlerimizi paylaşacağız burada.
Mehmet Bey’e tebriklerimi iletiyor, hayırlı olsun diliyorum.
Güzel projelerle güzel bir Kırıkkale’yi bizler de hayal ediyoruz kendisi gibi.
