Kırıkkale Ülkü Ocakları Başkanı Serkan Tunçbilek, eğitim ve Doğu’da yaşanan olaylarla ilgili olarak açıklamada bulundu. Tunçbilek, “Okul yönetimlerinin kendine uygun olarak yeniden yapılandırılması noktasında yürütülen sinsi ve gizli operasyonlarda, Türk gençliğinin ilmi ve fikri konularda yetişmesinde önemli rolleri bulunan ve büyük çabalarla görevlerini ifa eden milliyetçi öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz fişlenmekte, siyasi nedenlerle görevlerinden uzaklaştırılmaktadır” dedi.
Tepki açıklanması yaptı
Tunçbilek, “Hükümetin önce “Kürt Sorunu”, ardından “Kürt Açılımı”, sonra “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi”, son olarak da “Çözüm Süreci” adını verdiği “İhanet, Bölünme ve Çözülme Süreci” kapsamında PKK ve işbirlikçilerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki sabotaj girişimlerine her gün bir yenisi eklenmektedir. Habur’da teröristleri karşılama rezaletiyle başlayan; teröristlerin yol kesip kimlik kontrolleri yapması, sözde asayiş ekiplerini kurması gibi bir dizi rezaletle ve son olarak geçtiğimiz ay askerimize, devletimize ve milletimize ilk kurşunu sıkan PKK’lı hainin heykelinin Lice’de dikilmesiyle devam eden ihanet, bölünme ve çözülme senaryosu, işbirlikçiler tarafından bölüm bölüm sahneye konulmaktadır. Şimdiye kadar yaşanan süreçte başta İmralı canisi olmak üzere, terör örgütü ve yandaşları kamuoyuna adeta barış elçisi gibi sunulmuştur” dedi.
Örgütün eline teslim edildi
Tunçbilek “Çözülme sürecinde barış elçisi misyonu yüklediği caniden, bir gönül insanı türetme çabası içerisinde olan hükümet, amaçları hainliklerini sivil toplum kuruluşları içerisinde sürdürmek olan birkaç kuruluşun açtığı ve kürtçe eğitim veren bir okula İmralı canisinin annesinin adının verilmesine engel olamamıştır. Andımızı ve “Ne mutlu Türküm diyene” yazılarını bir çırpıda kaldıran, milliyetçiliği ayaklar altına aldığını utanmadan söylemekten geri durmayan hükümet yetkilileri, söz konusu hainlik, ihanet ve bölünme olduğunda, nedense engin bir hoşgörüye bürünmektedirler. Bunun sonucunda terör örgütü PKK, devlet okullarına molotof kokteyli ile saldıracak, yakıp yıkacak kadar cesaretlenmiştir. Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan gelişmeler, bölgede güvenin ve güvenliğin olmadığını, bölgenin adeta terör örgütünün kirli emellerine teslim edildiğini açıkça göstermektedir. Bölgede yaşayan vatandaşlarımız devlet güvencesinden, can ve mal güvenliğinden yoksun bırakılarak terör örgütünün ellerine teslim edilmiştir” diye konuştu.
Parkın adını değiştirdiler
Tunçbilek “Yaşanan durum sadece okullardaki öğrenciler, veliler ve bölge halkı için değil, okulda görev yapacak öğretmenler için de ciddi tedhiş ve korkuya neden olmuştur. Bölgedeki güvenlik güçlerimiz ise hükümet yetkililerinin acizlik içerisindeki tutumları nedeniyle yalnız kalmakta, görevlerini yapamamaktadır. Kahramanlıklarıyla gönül dünyamızda ayrı yerleri olan elleri nasırlı, yüreği mangal gibi analarımız, kundağındaki bebeğini bırakıp cepheye savaşmaya giderek şehit olan Erzurumlu Nene Hatun, Kastamonulu Şerife Bacı gibi kahraman ve yiğit kadınlarımızın adları 12 yıllık AKP iktidarında, hatıralardan çıkarılarak unutturulmaya çalışılırken, İstanbul’un Gaziosmanpaşa İlçesi’nin AKP’li Belediyesi, ilçedeki “Şehit Şerife Bacı Parkı”nın adını “Gençlik Parkı” olarak değiştirirken, İmralı canisinin annesinin adının Güneydoğu’da bir okula verilmiş olması son derece manidardır. Milliyetçi Ülkücü Hareket bu aymazlığı, ihaneti ve bölücülüğü de muhakkak kaydedecektir” dedi.
Keyifleri neden kaçıyor?
Tunçbilek, “Eğitim- Öğretimin başladığı şu günlerde Milli Eğitim Bakanlığı çerçevesinde yaşanan provokasyona yönelik bu girişimleri kınadığımızı, ancak bir yere de not ettiğimizi bildirerek, iktidarın yaşanan rezaletlere ne tepki vereceğini, Türk adından rahatsız olanların devlet içinde devlet oluşturma girişimlerine karşı nasıl pozisyon alacağını merak etiğimizi belirtmek istiyoruz. Okulların açıldığı ilk günde önünde kapkaranlık bir tablo hâkimken Bakan Nabi Avcı’nın yeni eğitim ve öğretim yılını kahkaha ve esprilerle açması, zannederiz ki merakımıza da bir cevaptır. Milli Eğitim’de yaşanan son derece ciddi ve vahim gelişmelere rağmen, kendisi de bir akademisyen olan ve kabinenin en yaşlı üyelerinden birisi olan Milli Eğitim Bakanı’nın bu esnek ve laubali tavırları dikkatimizden kaçmamıştır. Yönetici atamalarındaki liyakatsizlik ve adaletsizlikler, TEOG’daki rezalet nedeniyle birçok öğrencinin daha henüz okullarına yerleşememesi, PKK’nın yaktığı 17 okul ve bu okullarda okuyan 2 binden fazla öğrencinin okula başlayamaması, İmralı canisinin annesinin adının hainler tarafından bir okula verilmesi gibi bir sürü olumsuzluk Milli Eğitim Bakanımızın keyfini hala kaçırabilmiş değildir.
Göreve davet etti
Bu süreç içerisinde yaşanan gelişmelerden canı yanan, olayların üzerine titreyen ve ilgilenen, son kale Ülkücü Hareket kalmıştır. Siyasi tabloya bakacak olursak bölücü odaklar ve işbirlikçiler bir tarafta, milliyetçi vatanseverler ise diğer taraftadır. Alçaklık, hainlik ve bölücülük baş tacı yapılırken, milliyetçilik ayaklar altına alınmıştır. Türk Milliyetçileri ve Ülkücüler olarak atılacak olan adımların tarafımızca yakından takip edildiğini, milli birlik ve kardeşliğimizin bozulmasına yönelik her türlü girişimin de her zaman karşısında olacağımızı bir kez daha kamuoyuna beyan ediyor ve terör eylemleri hakkında, yetkilileri göreve çağırıyoruz” dedi.