İlk toplantı yapıldı
MHP’nin rüşvet ve yolsuzlukları anlatmak amacıyla başlattığı “Yolsuzluk ve Rüşvetle Mücadele Haftası” konferanslarının ilki İzmir’de gerçekleştirildi.
İlk toplantı yapıldı
MHP`nin, 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun yıldönümünde düzenlediği `Yolsuzluk ve Rüşvetle Mücadele Haftası İzmir Toplantısı`nda, konuşan Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, yolsuzlukla mücadele programlarını açıkladı. Tanrıkulu, soruşturmalar için takipsizlik kararı verilmesine rağmen, devlet kayıtlarına giren belgelerin silinemeyeceğini, gelecekte iktidar oldukları anda bunların hesabını dibine kadar soracaklarını söyledi. Geçen yıl yapılan 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının yıldönümünde, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele haftası olarak toplantılar düzenleyen MHP, İzmir toplantısını Kültürpark 1 no`lu holde yaptı. Toplantıya Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Erdem, MYK üyesi Av. Halil Öztürk ve parti yöneticileriyle katılan Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, partililerin sevgi gösterileriyle karşılandı.
Tanrıkulu açıklama yaptı
Toplantının başlamasının ardından kürsüye çıkan Tanrıkulu, konuşmasında hükümeti ve yolsuzluk soruşturmasında isimleri geçen bakanları eleştirdi. Hükümetin gelecekte hesap vermemek için Yargıtay, Danıştay ve HSYK`yı düzenlediğini söyleyen Tanrıkulu, “Yolsuzluk Türkiye`nin gündeminde, artık Avrupa da söylüyor. Türkiye`de işlerinin iyi gitmediğini başka bir şekilde gözler önüne seriliyor. Haksız zenginlik var. İsviçre Bankası dünyada en kötü servet dağılımı rakamlarını açıkladı. Türkiye`de, 37 dolar milyarderi olduğunu söylüyor. Japonya`nın milli geliri bizden fazla ama onlarda 15 tane dolar milyarderi var. Türkiye, en kötü servet dağılımına bakıldığında, Çin, Mısır, Hongkong ve Irak gibi ülkelerle adı anılıyor. Dünyada ilk dörde girmiş ama hangi konuda, kötü servet dağılımı konusunda girmiş" dedi.
İnsanların ne suçu var?
Ülke olarak küçük hırsızlıkların mübah görülür hale gelindiğini savunan Tanrıkulu, “Yolsuzluklara toplumun belli kesimlerine tepki vermez oldu. Bu konular vakayı adiye oldu. Artık insanları alıştırdılar. Bunları konuşmayı istemiyorlar. Siyasi sistem de yolsuzluğu ve yoksulluğu etkilemekte. VIP torpil olayı var, birçok genç KPSS`ye giriyor ama onlar, kendileri yakınlarını işlere sokmuşlar. O zaman emek veren o insanların ne suçu var" diye konuştu.
İnsanlar neden ses çıkarmıyor?
TÜSİAD`ın yaptığı ankette de, değinen Kenan Tanrıkulu, işadamları gelecekte yolsuzlukların artacağını yüzde 46 oranında inanıyor. Ama bu katılımcıların yüzde 60 gibi yüksek biri rakamı ise, başlarına biri iş gelir korkusuyla, yolsuzlukları bilseler bile ihbar etmeyeceklerini söylüyor. Bu korkunun göstergesi. Bu korku herkeste var. Bu ülkede nasıl yolsuzlukla mücadele edeceğiz zor bir süreçten geçiyoruz. Başka ülkede yapılsa kıyamet kopacak olay. Bu ülkede hiçbir şey yapılmıyor. Ölü toprağı serpilmiş gibi. Yolsuzlukla suçlanan bakanlar var, bakan çocukları var, işadamları var. Neyle suçlanıyor bunlar, imar yolsuzluğu, altın kaçakçılığı, rüşvet alıp verme. Bunlar için takipsizlik kararı verildi ama devletin kayıtlarına giren belgeler silinmez. Biz iktidara geldiğimiz zaman bunun hesabını dibine kadar soracağız" dedi. Kendisini vazgeçilmez görenlerin Ankara`da kaçak saray yaptırdığını, bir uçak aldığını söyleyen Tanrıkulu, parayla itibar kazanılmayacağını, sevgiyle, saygıyla ahlakla kazanılacağını dile getirdi.
Programı açıkladı
MHP Genel Merkezin`de yaptıkları planlama sonrasında, yolsuzlukla ilgili ne yapacakları konusunda da bilgi veren Kenan Tanrıkulu, “En önemli konu bir takım uluslararası kurumların tavsiye ettiği bağımsız bir şekilde görev yapacak, milli yolsuzlukla mücadele kurumu kurulacak. STK ve vatandaş temsilcileri olmalı. Bağımsız görev yapmalı. Hükümettekilerin mal varlıklarının gerçekçi olarak açıklanması lazım. Ve bu ülkeyi yönetenlerin mal varlıklarını kimse bilmiyor. Suçluların dokunulmazlıklarının kaldırılması lazım. Siyasi etik yasasının çıkması lazımı. 15 yıldır duyarız ama çıkmadı bir türlü. Siyasetinin finansmanı açık ve şeffaf olmalı. Genel ve yerel seçimleri bağımsız kurumlar denetlemeli. Bütün bunları yapacak da bir milli iktidar olması lazım. Bu haftamız, inşallah Türk milletinde, toplumumuzda farkındalık yaratır. Yaratmalı" dedi. Toplantıda Öztürk ve diğer katılımcılar da konuşarak, yolsuzluk ve rüşvet olaylarının, yani 17-25 Aralık’ın iktidarın yakasını bırakmayacağını söylediler.