Anahtar Kelimeler:

Kırıkkale ve Köksal'ı sordu!

Kırıkkale ve Köksal

O operasyon gündemde!

Bağımsız Burdur Milletvekili Hami Yıldırım, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı`na soru önergesi verdi.

Operasyon sorusu

14 Aralık soruşturmasında gözaltı kararı alınan 32 kişinin, 2009’da `Tahşiyeciler` olarak bilinen gruba yönelik düzenlenen operasyonda `suç ve delil uydurdukları` `kumpas kurdukları` iddia edildiğini dile getiren Yıldırım, söz konusu operasyonun İstanbul ağırlıklı olmak üzere 22 Ocak 2010`da `El-Kaide`ye yönelik düzenlendiğini, operasyona ilişkin basın açıklamasını dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler`in yaptığını ifade etti. Güler`in, açıklamasında, "İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı, Ankara, Erzurum, Kayseri, Kırıkkale Niğde ve Samsun il emniyet müdürlükleri ile 22 Ocak 2010 günü, radikal dini motifli bir terör örgütüne, yani El Kaide terör örgütüne yönelik olarak eş zamanlı ve müşterek bir operasyon gerçekleştirdi. Operasyon sonucunda 57 kişi yakalanarak gözlem altına alındılar. Ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda 3 el bombası, 1 sis bombası, 7 tabanca, fişekler hançer kılıç ve çok sayıda örgütsel doküman, ses kayıt cihazları ele geçirildi. Bu dokümanlar üzerinde ayrıntılı inceleme yapılıyor." dediğini aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:

Dönemsel açıklamaları sordu

"Dönemin Valisi Muammer Güler, açıklamasının devamında; operasyonunun önemine dikkat çekerek, yakalanan örgüt mensuplarının bir kısmının legal ve illegal yollarla yurt dışına çıktığını, cihat bölgelerine gönderilecek örgüt mensuplarının eğitim amacıyla ormanlık alanlarda spor ve kamp faaliyetleri icra ettiklerini ve askeri eğitim yaptırdıklarını belirtmiştir. Ayrıca, operasyonda yakalanan bazı örgüt üyelerinin de El Kaide`nin sorumlularıyla irtibatlı olduklarını söylemiştir. Basında çıkan haberlere göre; Tahşiyeciler Grubunu MİT’in (Milli İstihbarat Teşkilatı) 2004 yılından bu yana takip ettiği, 2008 yılında da hazırladığı raporları emniyet ve jandarma istihbaratına göndererek bilgi verdiği, tahşiye isminin de MİT tarafından konulduğu iddiaları kamuoyuna yansımıştır. Yine Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın Başdanışmanı Yiğit Bulut tarafından bir televizyon programında söz konusu Grubu sert bir dille eleştirdiği; `Bunlar Peygamberi referans göstererek insanları adam öldürmeye çağırıyor. Bizim İslam dinini bu adamlardan kurtarmamız gerekiyor.` dediği görülmektedir."

Köksal sorusu

Bu çerçevede Yıldırım, şu soruları yöneltti: "Söz konusu gruba yönelik operasyonunun üzerinden 4 yıl geçmesine ve halen yargılama devam etmesine rağmen, yargılanmakta olan kişilerin 2014 yılında, bazı gazetecilerden şikâyetçi olmaları hayatın doğal akışına uygun mudur? Şikayetçilere bazı devlet görevlileri tarafından, gazeteciler hakkında şikayette bulunmaları yönünde bir telkinde bulunulmuş mudur? 14 Aralık 2014 tarihinde “tahşiyecilere kumpas kuruldu” iddiasıyla gerçekleştirilen soruşturmada, 4 yıl önceki -bugün kumpas denen- operasyonu kamuoyuna duyuran dönemin valisi Muammer Güler ve operasyonun altında imzası olan dönemin Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal tanık sıfatıyla da olsa dinlenmiş midir? Dinlenmemişse bu konuda bir çağrıda bulunulmuş mudur?

Hukuka uygun mu?

4 yıl önce söz konusu gruba yönelik yapılmış operasyon hakkında, o dönemde pek çok gazete ve TV kanalında, muhtelif yazar ve konuşmacılar tarafından çeşitli görüşler belirtilmişken, neden sadece belli bir gazete ve yayın grubundaki gazeteciler ve yetkililer göz altına alınmıştır? Bu 14 Aralık soruşturmasıyla belirli bir gazete ve yayın grubu mu hedef alınmaktadır?  14 Aralık soruşturmasında gözaltına alınan kişiler, 2 gün önce savcılığa giderek haklarında şikâyet olup olmadığını sormalarına rağmen, böyle bir soruşturmanın, göz altıların ve tutuklamaların yapılması hukuka uygun mudur?

Ne için çıkarıldı?

Yargıtay’da devam eden, sonuçlanmamış bir dava üzerinden böyle bir soruşturma, gözaltı ve tutuklamaların yapılmasının hukuki dayanağı nedir? Bu soruşturma siyasi midir? Bu soruşturma, kamuoyunda bir algı oluşturulmak için mi yapılmıştır? 14 Aralık`ta basın özgürlüğüne yapılmış bu darbenin kamuoyunca “Makul Şüphe Yasası” olarak da bilinen 5271 sayılı CMK değişikliğinin yürürlüğe girdiği hafta sonuna denk gelmesi bir tesadüf müdür? Yoksa bu yasa, basına ve sivil topluma darbeye bir dayanak oluşturmak için mi çıkarılmıştır?"



  • Cuma 15.6 ° / 10 ° false
  • Cumartesi 16.1 ° / 9.6 ° Güneşli
  • Pazar 13.7 ° / 2.7 ° Orta kuvvetli yağmurlu