Yargılaması sürüyor
Diyarbakır`da dönemin Başbakanı Erdoğan`a hakaret ettiği için 1 yıl hapis cezasına çarptırılan şehit babası Gençer, şimdi de Erdoğan`a kına gönderdiği için yargılanıyor.
Cezası 5 yıl ertelendi
Diyarbakır`da geçen yıl, Kürt şarkıcı Şivan Perver ile kucaklaştığı için dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan`a hakaret ettiği iddiasıyla 1 yıl hapis cezasına çarptırılan şehit babası şehit babası Mehmet Gençer, şimdi de Erdoğan`a kına gönderdiği için yargılanıyor. Kırıkkale 4. Ağır Ceza Mahkemesi`ndeki duruşmada savunma yapan Gençer, "Kına göndermek suç mu?" dedi. Şehit babası olan Şehit Aileleri Federasyonu eski Başkanı Mehmet Gençer hakkında, Diyarbakır`da 16 Kasım 2013 tarihinde Kürt şarkıcı Şivan Perver ile kucaklaşmasının ardından yaptığı açıklamada Başbakan Erdoğan`a hakaret ettiği gerekçesiyle Kırıkkale 4`üncü Asliye Ceza Mahkemesi`nde kamu davası açıldı. Tutuksuz yargılanan Gençer, bu dada `kamu görevlisine hakaret ettiği` suçlamasıyla 1 yıl hapis cezasına çaptırıldı. Ancak Gençer`in cezası 5 yıl süreyle ertelendi.
Tanıklar dinlenecek
Hakkında dava açılmasına ve `çözüm süreci` ile ilgili yasanın TBMM`den geçmesine tepki gösteren Mehmet Gençer, 14 Temmuz 2014 tarihinde eşi Nebahat Gençer ile birlikte Kırıkkale Postanesi`ne giderek, elindeki poşette bulunan ve hacdan getirdiğini söylediği 1 kilo kınayı Erdoğan`ın İstanbul`daki ev adresine gönderdi. Gençer, "Bu yasa ile Hükümet`in T.C. Devleti`ni terör örgütü PKK ile muhatap etmişlerdir" diyerek basın açıklamasında bulundu. Gençer için Erdoğan`ın ev adresine gönderdiği kınanın hakaret kastı içerdiği gerekçesiyle Kırıkkale 4. Ağır Ceza Mahkemesi`nde bir kamu davası daha açıldı.
Davanın bugün yapılan ilk duruşmasına Mehmet Gençer, yanında eşi Nebahat, çocukları Ferhat, Soner ve gelini Handan, avukatı Yavuz Kuzucu ile birlikte geldi. Hakim Timur Demir başkanlığındaki mahkeme, tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 6 Mart 2015 tarihine erteledi.
“Hediye göndermek suç mu?”
Şehit babası Mehmet Gençer ilk duruşma sonrası Kırıkkale Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, "14 Temmuz 2014 tarihli kına gönderdiğimde okuduğum basın açıklamasında Apo`ya hakaret etmiştim. Bu ifadelerimden dolayı Apo`nın itibarını düşünenler tarafıma `Apo`nun hakkını savunmak için tazminat davası açarlar` diye bekliyordum. Açmadılar. Ancak Sayın Erdoğan`ın ev adresine çok iyi niyetlerle samimi olarak art niyetsiz bir şekilde bayram hediyesi olarak gönderdiğim kınadan dolayı dava açtılar. Tarafıma yapılan suçlamanın ne olduğunu da anlamış değilim. Bayram hediyesi olarak kına göndermek suç değildir. Erdoğan kınayı beğenmediyse geri gönderseydi. Göndermedi" dedi.
“Şehidin itibarı ortadadır”
Gençer açıklamasının devamında, "Tarafıma daha önceki davayı açan ve bugünkü davayı açan aynı savcıdır. Sayın savcıya sesleniyorum ve hatta yalvarıyorum. `Savcım; şahsım adına ikinci bir dava açtırmış bulunmaktasınız. Size yalvarıyorum. Ben Apo`ya hakaret ettim. Suç işledim. Kendi kendimi ihbar ediyorum. Lütfen yaptığım bu hakaretten dolayı dava açın, nasıl olsa sizden başka tarafıma dava açan başka savcı yok. Savcım bekliyorum" dedi. Şehit babası Mehmet Gençer açıklamasında, "Şehidin değerine bir bakın. İçine ettikleri klozetin sadece 7 katı. Ülkeyi yönetenler Ak Saray`a `Bu ülkenin itibarıdır` demektedirler. Doğrudur. 7 tane klozet bir şehit etmektedir. İşte şehitlerin itibarı ortadadır. Bunları söylemem hakaret midir, suç mudur? Bunları söylemek, bizlere söylemek yasak mıdır? Konuşunca hakkımızda davalar mı açılacak?" dedi.
Açlık grevi yapacak
Hapishanelerde hiç KCK`lının kalmadığını kaydeden Mehmet Gençer, "PKK`lıların affedildiği, korunduğu, şehit ailelerinin suçlanarak ceza verildiği AKP`nin yeni Türkiye`si federatif yapılı bir Türkiye ise, lanet olsun böyle Türkiye ye" diye konuştu. Bundan önceki davada tarafına haksız olarak 1 yıl ceza verildiğini anımsatan Gençer, açıklamasının sonunda, "Sayın Erdoğan`a hakaret etmediğim halde tarafıma bu davadan dolayı ceza verilirse, bu adliye önünde ölüm için açlık grevime başlayacağımı bugünden açıklıyorum. Çünkü suçsuzum. Çünkü başka yol bırakmıyorlar. Bu haksız davalardan, ölümden başka türlü kurtuluş yolu yok" dedi.
