Tarih: 06.10.2008 00:37

Şenlikte Yörükler de Konuşuldu

Facebook Twitter Linked-in

 

Şenliğin Cumartesi günü ilk olarak ‘Geçmişten Günümüze Karakeçili Kültürü’ adlı panel ile start aldı. Başbakanlık Atatürk Yüksek Kurumu Atatürk Kültür eski Başkanı Prof. Dr. Taciser Onuk, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Erhan Göksu ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Feriha Akpınarlı konuşmacı olarak katıldı.

Taciser Onuk’un oturum başkanlığında gerçekleşen panelde Karakeçili’nin geçmişten günümüze nasıl geldiği ve Karakeçili’ye has olan kilim dokuma sanatı hakkında önemli konulara değinildi. İlk olarak Karakeçili’nin tarihi hakkında bilgiler veren Dr. Erhan Göksu, Karakeçili Türkmenleri de "Yörük" adıyla anıldığını ve bunun sebebinin, Anadolu`da iskân edilmelerinden önce konar-göçer olmalarından olduğunu dile getirdi.

Göksu “16. yüzyıla ait eski Osmanlı tahrir kayıtlarından Karakeçili aşiretinin önemli bir kısmının diğer Yörük aşiretlerle birlikte-"Azizbeğlu ve Tos-bağa" aşiretleri- Beypazarı, Sivrihisar ve Sultan önü civarında bugün Eskişehir yöresinde gördüğümüz. Karakeçililerin ataları oldukları anlaşılmaktadır. Ankara sancağına bağlı olan ve defterlerde kayıtlı Karakeçililerde yukarıda sözünü ettiğimiz ve "Ulu-Yörük" adıyla anılan bu aşiretler birliğine bağlıdır. Bunların aynı zamanda Kırşehir yöresinde yaşayan büyük Karakeçili oymağının önemli bir kolunu teşkil etmekte oldukları bilinmektedir” 

“Karakeçili aşireti, Osmanlı Devletini kuran Kayı boyuna mensuptur. "Kayı", sağlam, metin, güçlü ve kuvvetli anlamlarına gelmektedir. Kayı boyu Oğuzların en büyük boyu olup, Bozoklara tâbidir. Doğudan Anadolu`ya gelişen göçlerin önemli nedenlerinden bir tanesi de bilindiği gibi Moğol istilâsıdır. İşte Moğolların baskı ve saldırıları nedeniyle Karakeçililer, bağlı bulundukları Kayı boyu ile birlikte, Türkistan-Horasan ve Anadolu çizgisinde göçe mecbur kalmışlardır. Bu göç esnasında reisleri Ertuğrul Bey idaresinde Anadolu`ya gelen Kayı boyu ve Karakeçililer göçebe yaşayışını sürdürmüşlerdir” dedi.

Proje Kapsamına Girildi

Karakeçili’nin El Sanatları hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Feriha Akpınarlı, Şanlıurfa Karakeçili’den Kırıkkale Karakeçili’ye ortak kültürel değerler ve eğitim projesi yaptıklarını ifade etti. Akpınarlı “1995 yılında başlayarak Taciser Onuk ile benim tarafımdan gerçekleştirildi. Bu çalışma 1995 yılından günümüze kadar sürdürülmüş ve sürdürülmeye devam edecektir. Yalnızca Şanlıurfa ve Kırıkkale illeri dışında Bursa, Uşak, Van, Gaziantep, Elazığ, Muğla ve birçok ilimizin sınırları içindeki ilçe, kasaba ve köylerde yaşayan Karakeçililer proje kapsamına girmişlerdir” diye konuştu.

Akpınarlı “Türk el sanatlarının eşsiz güzellikteki örneklerini üretmiş olan Karakeçililer kili, cicim v.b dokumalarında, oyalarında, çoraplarında motif, renk ve kompozisyon özellikleri çok zengindir. Karakeçili el sanatları motifleri Türk boylarının imlerini taşıdığından kültürel özellikleri de yansıtmaktadır. Günümüzde el sanatlarının çoğunluğu ailelerde veya özel koleksiyonlarda bulunmaktadır. Üretimi azalan Karakeçili el sanatları belgelenmesi, tanıtılması, üretiminin artırılması, yapılan üretimlerdeki pazarlama sorunlarının çözümlenmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verdi. 

Konuşmacıların ardından kısa bir konuşma yapan Vali Yardımcısı ve Karakeçili Kaymakam Vekili Mesut Sarıkaya, iyi bir şenlik hazırlamak için büyük çaba sarf ettiklerini söyledi. Şenliklere sahip çıkılması gerektiğine de vurgu yapan Sarıkaya “İlçede emekliler var. Neden yapılan kilimlerin okutulması için çaba sarf etmiyorlar. Bu işi organize etmelisiniz. Yoksa kilimler yok olup gidecek bunu Karakeçililer olarak siz yapmalısınız. Sivil olarak bu konuya sahip çıkmalısınız bunun için elinizden ne geliyorsa yapmalısınız. Halk oyunlarınıza sahip çıkmalısınız. Ben bu sitemi yaparak gidiyorum. Gitsem de gözüm kulağım Karakeçili’de olacak. Eğer karakeçiliye faydası olmayan varsa Karakeçili değildir” ifadelerine yer verdi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —