DSP’den yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Bugün 05.12.2008 kadınlarımızın bundan 74 yıl önce 1934 yılında bir çok batı ülkesinden önce seçme, seçilme ve millet vekilliği haklarını Türk kadınının kazandığının 74. yıl dönümünün idraki içindeyiz.Büyük Atatürk’ün şu sözlerini anımsayarak sözlerime başlamak istiyorum. “Tanrı insan topluluklarını kadın ve erkek olarak iki cins insandan oluşturmuştur, kabil midir ki bu kitlenin birini ilerletip de diğerini ihmal etmek.” Ulu önder Büyük Atatürk’ün ileriyi gören bu sözleri kadınlarımızın çağdaş haklara kavuşması konusunda öncü adımlar atmakla kalmamış, toplumda erkeklerle eşit olarak yar almasında her zaman örnek olmuştur.
Bu güne gelindiğinde kadınlarımızın Parlamentoda olduğu gibi genelde toplumsal yaşamın çeşitli alanlarında maalesef gerektiği gibi yerini alabilmiş değildir. Hatta son yıllarda pek çok alanda kadınlarımızın geriye gidişleri dahi söz konusudur. Kadınlarımızın güvencesi olan laiklik her vesile ile yıpratılmakta, kamu yönetimin her kademesinde çalışan kadınlar üzülerek söylüyorum ki iktidarın kadrolaşma hırsının kurbanı olmakta ve yanlış politikaların sonunu ülkede yaşanan tüm olumsuzlukların bedelini de maalesef kadınlarımız ödemektedirler. Ekonomik sıkıntıları terörde eşini, çocuğunu kaybetmenin ızdırap ve acılarını yine en çok kadınlarımız çekmektedir.
Rakamlar ortada
Yapılan istatistikler şunu göstermiştir ki erkeklerin iş gücüne katılması yüzde 71 olurken ancak kadınlarımızın yüzde 23’lük kısmı katılabilmektedir. Ayrıca yüz kadından 75 i sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmaksızın çalıştırılmakta bunun yüzde 68 i de ücretsiz aile işçisi olarak çalışmaktadır. Bu oranlar gösteriyor ki kadınlarımız toplumsal yaşamda yerlerini alamamışlardır. Bilindiği üzere eğitim her şeyin başıdır. O nedenle DSP olarak kızlarımızın eğitimini son derece benimsiyoruz. Ülke sorunlarının eğitimli kadınlarımızın yönetime katılmasıyla daha kolay çözüleceğine inanıyor kadın duyarlılığının egemen olduğu bir dünyada insanların bir birini daha çok severek, savaş ve terörün yerini barışın alacağına doğaya ve çevreye daha duyarlı davranalı cağına ve adaletsizliklerin azalacağına siyasette diretmeciliğin yerine uzlaşı kültürünün geleceğine ve sonuçta yeni bir Türkiye yaratılacağına inanıyorum. Bunun için dürüst yönetim temiz siyaset tam demokrasi ve çağdaşlık için her alanda ve siyasette mutlaka kadınımız hak ettiği yeri ve rolü alması gereklidir.
Ata’nın sözleri
Bu duyarlılık içinde kadınlarımızın seçme ve seçilme haklarını kazandıklarının 74. yılına sahip çıkmalarını diliyor ve Atatürk’ün şu sözleriyle konuşmamı noktalıyorum. “ EY KAHRAMAN TÜRK KADINI SEN YERDE SÜRÜNMEYE DEĞİL OMUZLAR ÜZERİNDE GÖKLERE YÜKSELMEYE LAİKSİN…”
