Tarih: 20.01.2009 06:16

Yargıtay Sabit Ücrete İzin Verdi

Facebook Twitter Linked-in

 

Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Türk Telekom`un abonelerinden aldığı "sabit ücret"in hukuki olmadığına karar vermesine karşın, Yargıtay 13 Hukuk Dairesi`nin, bir başka yerel mahkemenin aynı doğrultudaki kararını bozduğu ortaya çıktı.

Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Türk Telekom`un abonelerinden aldığı "sabit ücret"in hukuki olmadığına karar vermesi hukuki tartışma yarattı. Türk Telekom yetkilileri, benzer bir yerel mahkemenin aynı doğrultudaki kararının Yargıtay 13 Hukuk Dairesi tarafından bozulduğunu açıkladılar.

Nevşehir`deki benzer bir dava da Balıkesir`de yaşandı. Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi`nin 27 Haziran 2008 tarihinde verdiği "sabit ücret alınması hukuka uygun değildir kararı, Türk Telekom tarafından temyize götürüldü ve 5 Aralık 2008 tarihinde Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, kararı bozarak sabit ücret alınmasının "uygun" olduğuna karar verdi. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, verdiği kararda, dava konusu sabit ücretin yasa ile belirlenen bir ücret olduğu belirtilerek, "Türk Telekom tarafından yapılan tarife Telekomünikasyon Kurumu tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girmekte ve uygulanmaktadır. Bu ücretin Anayasaya aykırı olmadığı, Anayasa Mahkemesinin 10 Şubat 2004 tarih ve 74-9 sayılı kararı ile de belirlenmiştir. Sabit ücretin, yapılan görüşmeler dışında, abonenin telefon görüşmesini sağlamak üzere bütün yıl boyunca telefon hattının görüşmeye hazır tutulması için, işletmeci şirket tarafından yapılan enerji tüketimi, teknik donanımı, bakım ve yönetim ile personel çalıştırılmasından doğan masrafların karşılığı olduğu, bu uygulamanın yurt dışındaki telekom firmalarınca da yapıldığı, daha önce Dairemizce temyiz incelemesi yapılan dava dosyalarından bilinmektedir" denildi.

YARGITAY: "SABİT ÜCRET YASAL VE HAKKANİYET GEREĞİ"

Sabit ücretin alınmamasının söz konusu masrafların konuşma ücretlerine yansıtılmasına neden olacağı ve bu durumun aboneler arasında adaletsizlik yaratacağı belirtilen gerekçeli kararda, "Sabit ücretin yasal ve hakkaniyet gereği olduğu yönündedir. Kaldı ki ücret tarifeleri hizmet veren kurum tarafından hazırlanmakta ise de, bunun yürürlüğe girip uygulanabilmesi, bağımsız bir kurum olan Telekomünikasyon Kurumu`nun uygun görüp onaylamasına bağlıdır. Nitekim Telekomünikasyon Kurumu aleyhine onayladığı tarifelerin iptali talebiyle davalar açıldığı hususu da taraflarca bilinmektedir" denildi.

ŞİMDİ NE OLACAK

Bu durumda sabit ücretin kaldırılması ya da devam etmesi konusunda son kararı, bozma kararına uyarsa söz konusu yerel mahkeme verecek ve sabit ücret uygulaması devam edecek. Yerel mahkeme kararında ısrar eder ve Yargıtay 13. Dairenin bozma kararına uymaz ve ilk kararında direnirse son kararı Yargıtay Dava Daireleri Genel Kurulu verecek.

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU AÇIKLAMASI

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) da, sabit ücretin, kanuni dayanağı bulunan bir uygulama olduğunu bildirdi.

BTK`dan yapılan yazılı açıklamada, kamuoyunda zaman zaman sabit ücret uygulamasının yasal dayanağı bulunmadığına dair bilgilerin dolaştığı ifade edilerek, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu`nun ek 18. maddesine 27 Ocak 2000 tarihli ve 4502 sayılı kanunla ilave edilen son fıkrasının ``Bir iş ve hizmetin karşılığı olarak alınan ücret; abonman ücreti, sabit ücret, konuşma ücreti, hat kirası ve benzeri kira, ücretler ve bunlar gibi değişik ücret kalemlerinden birisi veya birkaçı olarak tespit edilebilir`` şeklinde olduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, söz konusu maddenin iptali talebiyle Anayasa Mahkemesinde açılan dava sonucunda Anayasa Mahkemesinin 11 Mayıs 2004 tarihli ve 25459 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan E. 2000/74, K. 2004/9 sayılı kararıyla sabit ücretin Anayasa`ya aykırı bulunmadığına hükmedildiği belirtilerek, şöyle devam edildi:

``Ayrıca, 10 Kasım 2008 tarih ve 27050 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu`nun `tarifelerin düzenlenmesi` başlıklı 13. maddesinde; `Tarife; abonman ücreti, sabit ücret, konuşma ücreti, hat kirası ve benzeri değişik ücret kalemlerinden birisi veya birkaçı olarak tespit edilebilir` hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla, sabit ücret, kanuni dayanağı bulunan bir uygulamadır.``



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —