MHP Kırıkkale milletvekili Osman Durmuş’un haftasonu yapılan Kırıkkale il başkanlığı kongresinde yaptığı konuşmada teşkilata hitaben kafasının kırılmasını istediği kişi olan MHP eski Merkez ilçe başkanı Lütfü Bulanık bir basın açıklaması yaptı.
İşte Lütfü Bulanık’ın yaptığı basın açıklaması:
Değerli basın mensupları,
18 Temmuz 2009 tarihinde yapılan Kırıkkale MHP İl Olağan Kongresinde Kırıkkale Milletvekili Sayın Osman Durmuş’un isim vererek şahsımla ilgili açıklamaları üzerine bu basın toplantısını yapmak için huzurlarınızda bulunuyorum.
Sayın Basın Mensupları;
12 Eylül İhtilalinden sonra Kırıkkale’de Ülkücü Hareketin siyasallaşma sürecinde Muhafazakar Parti dahil olmak üzere Milliyetçi Çalışma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin İlçe Başkanlığı dahil olmak üzere her kademesinde şeref ve onur ile görev yaptım. MÇP’nin Kırıkkale Belediye Başkanlını ilk kez kazandığı 1989 seçimlerinde seçim komite başkanlığını yapma şerefine ulaştım.
1989 Yerel seçimlerinden sonra Başbuğum Alparslan Türkeş’in emri ve direktifleri doğrultusunda Kırıkkale Merkez İlçe Başkanlığı görevinde bulundum. Kırıkkale’nin il olması ile birlikte Merkez ilçe dahil olmak üzere tüm ilçe ve beldelerde teşkilatlanma çalışmaları yaptım.
Ben ve yönetimim Başbuğumun emri ile görev aldığımız Türkiye’nin değişik il ve ilçelerinde başarılı çalışmalara imza attık. Bu çalışmalarımızdan dolayı Başbuğumuz Alparslan Türkeş tarafından Türkiye’de ilk kez Başkanı olduğum teşkilatım ile birlikte teşekkür ve takdir belgesine mahzar olduk.
Değerli Basın Mensupları;
Kendimle ilgili çalışmalara kısaca değindikten sonra, Partimizin son olağan il kongresinde Sayın Osman Durmuş’un şahsımı hedef alan “Lütfü Bulanık denen adam seçimlerde Kırıkkale’ye gelerek fitne atmaktadır. Teşkilatıma sesleniyorum. Bu adam bir daha böyle bir olay yaptığı zaman kafasını kırın, Eğer kıramıyorsanız beni çağırın” sözlerinin altında yatan gerçeklere değinmek istiyorum.
Tarih: 1994, Ankara’da yapılan bir adreste sohbet yemeklerinde, içimizden birinin sağ partilerden ve özellikle DYP ve ANAP’tan aday yapılıp Muhtemel iktidarlarda Bakanlık yapacak birinin aday olması üzerine karar alıyorlar.
Bu toplantılar sonucunda Kırıkkale’de siyaset ve söz sahibi olan akil adamlarından 20 kişiyi davet ederek bu lobi çalışmalar konusunda bilgilendirme sürecine giriliyor.
Bu davet edilen 20 kişilik ekibin içinde bulunan şahıslardan biride benim. İlk toplantı Maltepe’de bir yazıhanede yapıldı. Özellikle ANAP ve DYP üzerine yapılan yönlendirme toplantılarında şahsımın gayretleri sonucu Sayın Osman Durmuş’un MHP’de politika yapması konusunda ikna ettik.
1995 Genel Seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi listesi açıklandı. Aday Listesi Ergün Tekin, Nazmi Aşkın, Osman Durmuş ve Metin Bilgiç şeklinde belirlendi. İsminin üçüncü sırada olmasına tepki gösteren Osman Durmuş istifa etme kararı aldı. Osman Durmuş’un bu kararında vazgeçirmek için Başta Osman Rasim Ölmez, Ömer Özkulu ve hemşerilerimizle birlikte olarak istifadan vazgeçirdik ve seçim boyunca yanında yer aldık.
Sayın Basın Mensupları
Osman Durmuş’un bana olan kini, 1999 seçimlerinden önce yapılan aday yoklamalarında benim tarafsız kalmamdır. Çünkü tarafsız kalmamın en önemli sebebi ise birbirinden kıymetli 20 tane aday adayımızın olmasıdır.
Sayın Osman Durmuş, bu seçimlerde listelerde yaptığı ters-düz manevraları yüzünden Kırıkkale’de ilk kırılmaya neden olmuştur. Bu kırılmalar Osman Durmuş’un yaptığı ülkücü öğütme manevraları ve koltuk sevdası yüzünden gitgide büyümüş hareketin içinde ciddi kopma ve küsmeler meydana gelmiştir.
Sayın Osman Durmuş’un Küçük olsun benim olsun mantığı, ülkücü hareketi Kırıkkale’de zaafa uğratmıştır.
2007 Genel seçimlerinde telefonla beni arayan Osman Durmuş, Mahir Yılmaz ve arkadaşlarının Partimizi desteği için aracı olmamı istemiştir. Bende Mahir Yılmaz ve Arkadaşlarının seçim sürecinde MHP’yi destekleyeceğini gerekirse bu arkadaşların partimize katılmaları için aracılık yapabileceğimi beyan ettiğimde, kendisinin bizzat bana “Sakın Mahir Yılmaz ve Arkadaşları Partimize gelmesinler” diye tavır koymuştur. Ancak Mahir Yılmaz ve arkadaşları 2007 genel seçimlerinde Osman Durmuş’a rağmen partimize destek vermişlerdir.
Geçen hafta sonu yapılan partimizin il kongresinde Osman Durmuş’un kürsüye çıkarak, “Bizlere seçim kaybettirdiler” söylemi gerçekleri yansıtmamaktadır.
Biz ise arkadaşlarımızla beraber 2007 genel seçimlerinde partime hem Kırıkkale’de Hem de Ankara’da Tuğrul Türkeş beyle seçim çalışmalarına bulundum. Bununla beraber Çankaya’da seçim bürosu açarak aktif olarak seçim çalışmalarına katıldım.
2009 Yerel seçimlerinde önce ısrarla Osman Durmuş’a “Mahir Yılmaz ve arkadaşlarının partimize katılması konusunda aracılık yapma” tekliflerime Sayın Osman Durmuş’un karşı gelmesi, bununla beraber Ülkücü harekette geçmişi olmayan şahısların davul zurna ile partiye kabul edilmesi onaylanacak bir durum değildir.
İktidar alternatifi olan bir siyasi hareketin zaafa uğratılması Osman Durmuş’un “küçük olsun benim olsun” mantığının bir ürünüdür.
Bugün Osman Durmuş’un sahneye çıkıp “Kırıkkale’de MHP’ye seçim kaybettirdiler” sözleri gerçeklerle alakası olmayan bir söylemdir. İl kongresinde ismimi anarak “Lütfü Bulanık’ın kafasını kırın, siz kıramıyorsanız beni çağırın gelip ben kırayım” ifadesi siyasetçiden çok ucuz kahvehane kabadayılığından başka bir şey değildir. Osman Durmuş’un kahvehane ağzı ve ucuz kabadayılığı, Balgat’ta oynadığı briç partilerinden kaldığını düşünüyorum.
Buradan Cumhuriyet Başsavcılarına sesleniyorum ve suç duyurusunda bulunuyorum Şahsıma gelebilecek her hangi bir olayın müsebbibi Osman Durmuş’tur.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinde Sağlık Bakanlığı yapmış bir siyasetçinin, kanun ve hukuk tanımadan insanları aleni tehdit etmesi Osman Durmuş’un siyasi spazm geçirdiğinin bir kanıtıdır. Ayrıca Osman Durmuş’un tedaviye ihtiyacı olduğu kanaatindeyim.
Sayın Osman Durmuş, Ülkücü hareketin üzerine karabasanlar gibi çöken ucuz siyasi tavırlarından vazgeçip Kırıkkale’yi terk ederseniz artık ülkücüler huzur ve rahata kavuşacaktır. Ve Ülkücü hareketin iktidarı Kırıkkale’de gerçekleşecektir.
Allah Kırıkkale’yi Osman Durmuş’tan kurtarsın. Saygılarımla…
LÜTFÜ BULANIK
Haberkale
