Tarih: 18.09.2009 07:27
Bir Azim Hikayesi
Haberkale - Özel Haber
Celal Günay, yedi kardeşinin en küçüğü olarak Kırıkkale’de dünyaya geldi. Bütün kardeşlerinde hiçbir sağlık sorunu olmazken, kendisi doğduğu günden itibaren hayatı karanlıkta geçiriyor. Gözlerinin görmediğini ilk etapta fark etmeyen aile, çocuklarının iki yaşına geldikten sonra yürümeye başladığı andan itibaren olay fark etti, ama artık çok geçti. Doktorlar Günay’ın görememe sorununa hiçbir çare bulamazken o yılmadı ve hayatını sürdürmeye devam etti.
On iki yaşında gözlerinin görmemesi nedeniyle kendisini bağlamaya verdi ve aynı yıl bağlama çalmayı öğrendi. Özellikle Hacı Taşan, Ekrem Çelebi ve Neşet Ertaş`ın plaklarını, kasetlerini dinleyerek zaman geçirdi. Bugün 32 yaşında. Hiç evlenmedi, birçok kez evlenmeyi düşündü ama evlenmek ona kısmet olmadı. Şimdilerde evinin geçimini sağlayabilmek için sokakta, caddede bağlama çalarak, üç beş kuruş evine ekmek götürmeyi hedefliyor.
Okey Masasında Bağlama Çalıyor
Ramazan ayının gelmesi ile birlikte gündüz işlerinin olmaması nedeniyle, Kırıkkale`de açık hava mekânlarını tek tek sahura kadar dolaşan Günay, okey masalarını gezip okey oynayan vatandaşlara İç Anadolu yöresine ait türküler söyleyerek, unutulmaz bir resital veriyor kendince. “Ayaklarım, kollarım tutuyor; ama gözlerim görmüyor. Ama her şeye rağmen hayatı çok seviyorum” diyen Günay, evinin geçimini sağlayacak kadar para kazandığını ve haline şükrettiğini ifade ediyor.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —