Mısır, pancar, üzüm ve ayçiçeği yetiştiren çiftçiler domuzdan dertli. Bir yıl boyunca bekledikleri mahsullerinin bir anda yok olduğunu belirten çiftçiler, sorunlarının giderilmesini istiyor. Ziraat Odası Başkanı Adnan Yılmazer, yetkililerden soruna çözüm bulmalarını bekliyorlar.
Mağdur çiftçilerden İhsan Lezgi sıkıntısını şöyle dile getirdi “Balışeyh’in girişinde benim mısır tarlam vardı. Bayramın birinci günü gittiğimde az bir tahribat vardı. Geceleri de sık sık gidip kontrol ediyordum. Destek için Tarım İl Müdürlüğü’ne bildirimde bulunmak için gittim, bildirimde bulundum ve dönüşte de tarlaya gittim. Korkunç bir tahribat gördüm. Tarlanın yüzde 50’lik bir kısmı tahrip olmuştu. Özellikle olgunlaşan mısır koçanlarını yere yatırıp yemişler.”
2 Farklı Irk Olarak Denemiştim
“Somakları küçük olanlara dokunmamışlar. Küçüklere dokunmamışlar. Çevrede bütün çiftçiler de muzdarip. Tarlamın etrafında da kavun karpuz tarlası var orayı tahrip etmiş, biraz ilerde pancar tarlası orayı tahrip etmiş, ayçiçeği tarlasını tahrip etmiş. Çiftçiler hem maddi anlamda, hem de manevi anlamda bir çöküş yaşamış durumda. Slajlık mısırın birim fiyatı belli. Dönüme en az 6-7 ton verir. 150-200 lira arasında bunun birim fiyatı var. Yaklaşık 17 dönümü gitmiş durumda. Artık zararını siz hesaplayın. 2 farklı ırk olarak denemiştim. Çok pahalıydı.”
Acayip Bir Durum
“Benim arazim ilçe merkezinin hemen yanı başında. Samsun Yolu’nun kenarında artık ne kadar fazla bir domuz varsa, ilçe merkezine kadar gelebiliyor. 40-50’li gurupla halinde geziyor diyorlar. Benim tarlam şu anda toprak halinde. Aslında bu bir devlet ayıbı. Doğal dengenin korunması için devlet kendi eliyle getirip ormana bırakmış diyorlar. Böyle duyduk. Şimdi bu tarımın dengesini bozuyor. İnsanların ekmeği ile oynuyor şu anda. Bütün insanlar muzdarip durumda. Çiftçiler tarlalarında nöbet bekliyor durumda. İzinsiz vurmamak gerekiyormuş, vurunca da suçmuş? Acayip bir durum yani” şeklinde konuştu.
İçinden Çıkılmaz Bir Durum
Çiftçilerin bir çıkmaz içerisinde olduğunu belirten Ziraat Odası Başkanı Yılmazer “Bu konuda birçok çiftçimiz gelip gidiyor ve çaresizlik içerisindeler. Bu hayvanlar doğaya bırakılırken bunun sonucu hiç düşünülmemiş. Ve bu istenmeyen olayla çiftçilerimiz karşı karşıya. Kırıkkale’nin her bölgesinde, her köyünde, her kasabasında çiftçilerin şikâyeti çoğalmaya başladı. Nereye müracaat edeceğimiz, kimlere sorunumuzu söyleyeceğimiz konusunun içinden çıkılmaz bir duruma geldi.”
Çoğulma Başlamış
“Zaman zaman sürek avı düzenlense de çok yetersiz kaldı. Yavru döneminde vurulması belki suç olabilir. Ancak bu konuda yeterli bilgimiz yok. Zaman zaman Denek Dağı’nda, Koçubaba’da, Sulakyurt ormanında sürek avı oldu ama bu da çok yetersiz kaldı. Bu bölgelerde yaşayan çiftçilerimiz çok mağdur. Kılçıksız buğday, bağ, bahçe, bostan bu tür yerlere yakın olan yerlerde sıkıntı. Bu Balışeyh’in içine kadar indiyse korkunç bir derecede çoğalma başlamış.”
Yetişme Zamanında Mahvediyor
“Buna kim nasıl bir önlem alıyor, bir bilgimiz yok. Çiftçilerin nereye gidip, müracaat edecekleri hususunda da bilgileri yok. Sadece bireysel çabalarla kendi arazisini koruyabilenler koruyor. Bunun haricindekilerin yetiştirdikleri ürünler telef oluyor. Bu konuda yetkililerden acil olarak çözüm bulunmasını ve bir yardım elinin uzatılmasını bekliyoruz. Bunun maddi ve manevi boyutu çok fazla. Bir yıl boyunca beklenen ürün bitiyor. Bu hayvanın öyle bir planlı çalışması var ki, yetişen mahsulü, tam yetişme zamanında mahvediyor.”
Bakıyorsun ki Mahsul Yok
“Mısırın tam süt zamanı, olgunlaşma zamanı, üzümün tam yetme zamanı. Özel ve belli bir zamanı varmış gibi bekliyor. Edinilen bilgiye göre bu domuzların sürüler halinde geziyormuş. Sıkıştığı zaman, çaresiz kaldığında da insana zarar verebiliyor. Bunu bilinçsiz bir şekilde değil. Çiftçiler kendi bekledikleri kadar, önleyebildikleri kadar çözüm bulma arayışında. Ama bir gün, bir saat geciktiğinde, bakıyorsun ki, mahsul yok. Acil bir çözüm gerekiyor.”
İl Gazetesi