Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, Kırıkkale’ye gelerek 25 Kasım’da yapılacak olan iş bırakma eylemine destek istedi. Başkan Zübeyde Kılıç, toplu sözleşme hakkımıza sahip çıkmamız gerektiğini belirtti.
Zübeyde Kılıç, Atatürk İlköğretim Okulu’nu, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Peker’i, Mustafa Necati İlköğretim Okulu’nu ziyaret ederek eğitim emekçileri ile toplantı yaptı. Bir uyarı görevini gerçekleştirmek karar aldıklarını dile getiren Kılıç, “Çalışıyoruz ve bunu da başaracağımıza yürekten inanıyoruz. Her yıl kamu emekçilerinin var olan hakları bir bir ellerinden alınıyor. Bir dönemler de kamu çalışanlarına ücretsiz servis, lojman ve yemek hakları vardı. Bugün ise bu haklar yerine iş güvencesi dahi ciddi anlamda tehlikeye girdi. Kamu personel rejim yasası yeniden meclise getirilmeye çalışıyor. Son dönemlerin güncel tartışmaları ise uygulama ve devlet memurudur. Kamu çalışanı kavramı direk ortadan kaldırılmaya çalışıyor. Hepimizin iş güvencesi ciddi anlamda tehlikede”
İş Sözleşmesini Gerçekleştiremiyorlar
Kararlı ve onurlu direniş mücadelesi verdiklerin ve vermeye de devam edeceklerini belirten Kılıç, “Bu ülkede kamu çalışanları sendika kuramaz dediler, sendikalarımızı kurduk. Bir dönem neredeyse yasa dışı kuruluşlar gibi gösterilmeye çalıştık. Fakat bizler yasalar içerisinde yerimizi bulduk. Fili mücadelelerimiz ile meşru yapımızı bir bütün olarak topluma kabul ettirdik. Hedeflerimizi anlattık. Fakat karşımızda duran çok temel bir problem vardı. Türkiye’de kamu çalışanlarının sendikaları yasal olarak var görülmesine rağmen, toplu iş sözleşmelerine haklarına ilişkin iç düzenleme olmamasına göre hükümetlerin bu konudaki çıkardıkları siyasal engelleri nedeniyle kamu çalışanları hükümetle haklarını bir masada anında almak noktasında. Toplu iş sözleşmesini gerçekleştiremiyorlar.
Grev Kararımızı Hayata Geçireceğiz
KESK ve Eğitim Sen olarak uzun soluklu mücadelelerinde ortaya koydukları temel taleplerinden bahseden Kılıç, “Hükümet ile toplu iş sözleşmesi masasına oturmak istiyoruz. Çünkü toplu görüşme masaları kamu emekçileri lehine herhangi bir sonuç üretebilecek yetkide değildir. O masaya hükümet adına en iyi niyetli kamu emekçileri için en iyi ücret artışlarını ve özlük haklarını verebilecek bir kişi dahi bile otursa sonuç olarak o kişinin yetkisi yoktur. Yetkili olanlar Bakanlar Kurulu ve Başbakan’dır. Hep gördük ki 8 yıldır o masalarda kamu emekçilerin lehine bişey üretmek nasip olmadı. En son görüşmeleri yakından takip ettik. Bizler KESK olarak kararımızı çok açık ifade ettik. Eğer bu masada toplu iş sözleşmesi noktasında bir adım atılmazsa, biz grev kararımızı hayata geçireceğiz. Bu kararımızı aldık. Çünkü en son masadan da toplu iş sözleşmesi ile ilgili herhangi bir şey çıkmadı”
90. Maddeyi Hatırlayın
Toplu iş sözleşmesi Türkiye’deki kamu çalışanlarının hukuksal ve yasal hakkı olduğunu belirten Kılıç, “Aslında birçok eğitim emekçisi ve kamu çalışanları bu konuları ezbere biliyor. Bu konudaki atılmış olan hukuksal adımları yakından takip ettiler. Anayasa’nın bir dönemler AKP hükümetinin çok sıkça dillendirdiği 90. Maddesini şimdide biz ifade ediyoruz. AKP kapatılma sürecinde 90. Madde çok önemlidir diyordur. 90. Maddeye uyulmalıdır, yargı bunu dikkate almadır diyen AKP hükümeti, bugün lütfen 90. Maddeyi hatırlasın” dedi. Ziyaretten son derece memnun kaldığını dile getiren Milli Eğitim Müdürü Mehmet Peker ise, “Öğretmenlere, giyim yardımı yerine para yardımı yapılmalıdır. Nakit para olarak verilirse kişi kendi ihtiyacını kendisi görür. İkinci bir husus ise sınıf öğretmenleri ücretlerinde hiçbir sıkıntı yok. Fakat branş öğretmenlerinde ciddi derece sıkıntı var” dedi.