Bir Yunan gazetesi tarafından 1997 yılında Kırıkkale`deki MKE Fabrikasındaki patlamalarla ilgili olduğu iddia edilen Savvas Kalenderidis 1990`ların sonunda Yunanistan`ın İzmir Konsolosluğu`nda ataşe iken ve sonra yaptıkları konusunda, “Her yurttaşın yapacağı gibi vatanımı müdafaa etmek için çalıştım. Hiç bir görevde yasaların ötesine geçmedim” dedi. Sabah Gazetesi, Kalenderidis’i Atina’da buldu ve merak edilenleri sordu.
Savvas Kalenderidis`in adı Türk basınında ilk kez 10 yıl önce yer almıştı. 1999 Şubat ayında Türkiye`de sonuçlanan PKK lideri Abdullah Öcalan`ın Suriye-Moskova- Roma-Atina-Kenya yolculuğu macerasının son ayağında, kendisine Yunan gizli haber alma örgütü (EYP) ajanı Savvas Kalenderides eşlik ediyordu. Aynı dönemin gazetelerinde, Kalenderidis`in 1998`e kadar İzmir`deki Yunan Konsolosluğu`nda "Ticari Müşavir" sıfatıyla görevliyken "gizli ajanlık" yaptığı haberlerine geniş yer veriliyordu. Kalenderidis`e karşı yapılan suçlamalar arasında, Kırıkkale cephane fabrikasını havaya uçurduğu, Türk askeri üslerinin haritasını çıkardığı, Karadeniz`i adım adım gezerek oradaki "gizli Hıristiyanları" ayaklandırmaya çalıştığı ve Türk hükümetlerinin ve MGK üyeleri hakkında "ölüm fermanları" çıkardığı iddiaları yer alıyordu. Kalenderidis`i Atina`da kendisine ait olan kitapçıda bulduk ve ona açıkça sorduk: "Siz gerçekten İzmir`de casusluk mu yaptınız?"
MKE’yi Havaya Uçurmadım
Kalenderidis, "Ben Yunan Dışişleri Bakanlığı tarafından İzmir`deki Yunan Konsolosluğu`na Ticari, Kültür ve Denizcilik Ataşesi olarak atanmış bir diplomattım. İşim diplomasiydi. Daha fazlasını söyleyemem" dedi ve ekledi, "Bakınız ben, görevim itibariyle her bir yurttaşın yapacağı gibi kendi vatanımı müdafaa etmek için çalıştım. Yaptığım her iş, üstlendiğim hiç bir görevde yasaların ötesine geçmedim. Diplomasi kuralları çerçevesinde hiçbir yasadışı iş yapmadım. Görevim vatanıma yönelik olası bir tehlikeyi önceden saptamaktı" diye ekledi. Cephane fabrikasını havaya uçurduğu konusundaki iddialara ise, "Böyle bir şeyi yapmak mümkün değil. Çünkü gece gündüz takip ediliyorsunuz. Milyonda bir bile mümkün olmayan hayal mahsulü bir ithamdır" diye cevap veriyor. Ölüm fermanı iddialarına, "Bu haberleri görünce tanıdığım bir Türk avukattan konuyu araştırmasını istedim. Avukatın yaptığı yoğun araştırmalardan sonra, aleyhimde resmi hiçbir kararın bulunmadığı ortaya çıktı" diye cevap veriyor.
“Öcalan’ı, ABD Teslim Etti”
Kalenderidis, Öcalan konusunda pek konuşmak istemiyor ancak Öcalan`ı Atina`dan Kenya`ya götürmek için Yunan devleti tarafından görevlendirildiğini belirtiyor. Ayrıca Öcalan`ın Türkiye`ye Amerikalılar tarafından teslim edildiğine inanıyor. Kendisinin bu macerada sadece "talimatla uyduğunu" söylüyor ve hiçbir durumda "kendisinin birileri tarafından kullanılmış olduğunu" hissetmiyor.
Ayaklandırma İddiaları
Kalenderides, Türkiye`de görevliyken Karadeniz`deki "gizli Hıristiyanları" ayaklandırdığı iddialarına da hedef olmuştu. Bu suçlamalarla ilgili olarak, "Evet Karadeniz`i karış karış dolaştım. Bu tecrübelerimi `Batı Karadeniz` ve `Doğu Karadeniz` olarak turistik rehber şeklinde iki kitap haline getirdim. Türk rehberler Atina`ya geldiklerinde benden bu kitapları satın alıyor; hatta niçin Türkçe`ye çevirmediğimi soruyorlar" şeklinde konuştu. Gizli Hıristiyanlar konusunda ise, "Karadeniz`de gizli Hıristiyan diye bir şey yok. Karadeniz bölgesinde gizli kalmış Hıristiyan arayanlar ancak dengesiz kişiler olabilir. Bunu kitaplarımda da yazıyorum" dedi.
Sabah
