Tarih: 29.01.2010 06:19
Erdoğan, Valilere Konuştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rixos Otel’de düzenlenen Valiler Toplantısı`nda yaptığı konuşmada, Türkiye genelinde kış şartlarının çok çetin yaşandığını belirterek, valilerden yerel yönetimlerle işbirliği içinde olumsuz şartlarla mücadele etmelerini istedi. Erdoğan’ın valilere devletin gülümseyen yüzü olmalısınız dediği toplantıya Kırıkkale Valisi Hakan Yusuf Güner de katıldı.
Erdoğan toplantıda şunları söyledi: "Sıcaklık, mevsim normallerinin çok ama çok altında, kar yağışı da hayatı olumsuz bir şekilde etkiliyor. Tüm valilerimizin yerel yönetimlerle işbirliği içinde, bu olumsuz şartlarla mücadele etmelerini rica ediyorum. Şartların zorlaşmasıyla birlikte yaşanabilecek sorunların en acil çözümü de hayatiyet arz ediyor. 21. yüzyıl Türkiyesinde yol kapandığı için hastaneye götürülemeyen, kızaklarla çekilen, yolda mahsur kalan hasta manzaraları görmek istemiyoruz. Bunu, Türkiye`ye artık yakıştıramıyoruz. Bu manzaraları asgariye indirerek acil müdahalelere hazırlıklı olmak, buna ilişkin çözümler geliştirmek mümkündür diye düşünüyorum."
Valilerin, görev yaptıkları illerde devletin otoriter, somurtkan yüzü değil, tam tersine devletin gülümseyen, şefkatli, sıcak yüzü olmak zorunda olduklarını ifade eden Erdoğan, "Devlet-millet kaynaşmasının tesisinde valilerimiz en kilit noktada bulunuyorlar." dedi. Milletin devlet için değil, devletin millet için var olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ölçümüz bu, ilkemiz bu. Bizim devlet geleneğimiz `insanı yaşat ki devlet yaşasın` felsefesi üzerine bina edilmiştir. Vatandaşından ürken, korkan, güven duymayan anlayış bir defa çağdışıdır. Bizim geleneğimizde hiçbir zaman tutunamamıştır, bundan sonra da tutunamayacaktır. Devlet vatandaşına, vatandaş da devletine güvenmelidir. Eğer bir ülkede güven, istikrar varsa o ülkenin kalkınmasını kimse engelleyemez. Devletin şefkat ve merhameti vatandaşın sadakatini artırır, devlete bağlılığını geliştirir. 72.5 milyon vatandaşın her biri birinci sınıf vatandaştır. Devlet nezdinde hiçbirine karşı asla ayrımcılık içinde olamayız. Valililik binasına uzaklığı fiziken ne olursa olsun, Hakkâri’nin, Bingöl`ün, Tunceli`nin mezrasındaki vatandaşla Çankırı`nın, Kırıkkale`nin, Niğde`nin köyündeki vatandaş da devlete aynı uzaklıktadır."
Valilerin, bir sıkıntıları olmaları durumunda kendisini 24 saat arayabileceklerini söyleyen Erdoğan, "Başbakan bu saatte rahatsız edilmez. Hayır, öyle bir şey yok. Gerektiğinde beni de arayacaksınız, bilgilendireceksiniz. Ben de elim, kolum, ayağım olarak sizi göreceğim. Onun için gerektiğinde rahatlıkla beni de arayacaksınız, bana da ulaşacaksınız." dedi.
Erdoğan, valilerden, bürokratik engellerle halka yaklaşmamalarını isteyerek, "Mali bir sıkıntı var, biz çözeriz. Anında çözeceğiz. Buna yasanın şurası mani. Sizin kitabınızda mani diye bir şey olmayacak. Vatandaşın bir derdi var, bunu çözeceğiz. Şöyle çözeceğiz, böyle çözeceğiz ama çözeceğiz. Bürokratik engeller hiçbir zaman vatandaşa bir mani olarak sunulmamalı." diye konuştu.
Erdoğan, valilerin çözemediği sorunlara anında destek sağlayacakların vurguladı. Erdoğan, valilerden şehirlerindeki her haneden haberdar olmaları gerektiğine dikkat çekerek, şunları ifade etti: "Vatandaştan ilgiyi ve güler yüzü esirgememeliyiz. Şehirdeki her haneden haberiniz olacak. Şu kış şartlarında kimin bacası tütüyor, kimin tütmüyor görmelisiniz. Öyle haneler var ki çatının, duvarların arkasında nice trajediler yaşanıyor ama dışarıya aksettirilmiyor. Benim vatandaşım gururludur, yokluğunu, yoksulluğunu gizler. O ne kadar gizlese de ondan haberdar olmak bizim boynumuzun borcudur. Sobası olmayan, odunu kömürü olmayan, paltosu, ayakkabısı, çarığı, kalemi defteri olmayan, bütün bunların yanı sıra eve geldiğinde o küçücük ellerini ısıtamayan yavrular olabilir. Onları bulmak bizim görevimizdir. Bulamadığımız her yavrunun vebali önce sizin sonra benim üzerimdedir."
Sosyal Yardımlara Devam
Başbakan Erdoğan, valileri, yaptıkları sosyal yardımlardan ve fakirlerle dayanışma içinde olmalarından dolayı eleştirenlerin, bu milleti yoksulluğa sevk edenlerin ta kendisi olduğunu kaydetti. Bu olayların geçmişinin 10 yıllara dayandığını söyleyen Erdoğan, "Fakir fukara, garip gureba dediğimizde bu ülkeyi böyle gösteremezsiniz diyenlere bizim cevabımız hazırdır. Bu tablo bugün yaratılmadı, bu zaten elimizdeydi. Demokratik açılım sürecimizin önündeki engellerden bir tanesi de sorun alanlarından bir tanesi de budur. Valilerimizin halkla kucaklaşmasını, gönül birliği kurmasını eleştirenler, valileri kendilerinin il başkanları gibi görme anlayışından kurtulamamış olmalarındandır." diye konuştu.
“Millete Hizmetkâr Olmaya Geldik”
Erdoğan, valileri, millete hizmet etmek için var oldukları konusunda uyararak, "Biz bu millete efendi olmaya gelmedik, biz bu milletin hizmetkârı olmaya geldik. Böyle olursak, ölene kadar herkes bizi hayırla yâd eder." dedi.
Valilerden, klasik vali anlayışından sıyrılmalarını, halkla bütünleşmelerini isteyen Erdoğan, "Ben masa başında evrak imzalayan vali profilinden çok, adeta çizmelerini giymiş, eline kazmayı küreği almış, iş makinelerinin başına geçmiş, köyüne su getiren vali profilini tercih ediyorum. Esnafın, işçinin, emeklinin, sorunlarıyla ilgilenen vali profilini tercih ediyorum." şeklinde konuştu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —