Yarsav Eski Başkanı Emin Ağaoğlu sürpriz bir şekilde Kırıkkale ye geldi. Kırıkkale de bulunan sivil toplum örgütlerinin ve muhalefet partilerinin görevlileri ile yemekte bir araya gelen Ağaoğlu çarpıcı açıklamalarda bulundu. Hükümete anayasa değişikliği konusunda ağır ithamlarda bulunan Ağaoğlu yeni anayasa paketinin 12 eylülden farkı olmadığını ifade etti.
İşte Ağaoğlu’nun Açıklamaları
Kırıkkale de bulunan hoca paşa restaurantda bir araya gelen Ağaoğlu Yeni anayasa paketi ile ilgili olarak, “Yeni anayasa değişikliği 12 eylül darbesinin çok kötü bir sivil kopyasıdır. Ve bir tesadüf eseri 12 yine eylülde halk oylamasına sunulacaktır. Ama içerik olarak bakıldığında 12 deki eylül uygulamalarla birebir karşılaştırıldığında 12 eylül 80 deki 1982 anayasasının kabul edildiği, o süreç o askeri yönetim sürecinden hiçbir farkı yoktur. Söyledim gibi Kötü bir 12 eylül kopyasıdır. Ama bu sefer Türk halkı ve hukuk düzeni, sivil görünümlü bir 12 eylül yeni bir 12 eylül darbesine izin vermeyecektir. Özgürlükler temel hak ve özgürlükler, yargı ve açılımlarla evrensel değerlerle uyumlu bir şekilde geliştirilerek anayasa da yer alması gerekirken, tamamen iktidar partisinin bakış açısına göre biçimlendirilen bir yargı ortaya çıkarılması isteniyor.
Bu da temel hak özgürlükler, yargı gibi konular halk oylamasına sunulmaması gerekirken çünkü bunlar insanlık tarihinin ortak bir mirası sonucu biçimlenen evrensel hukuka göre şekillenen kurallardır. Bir İsviçre de minare konusu olunca temel haklar referanduma mı sunuluyor diyen İktidar partisi büyük bir kıyamet koparırken gündem yaratırken, Türkiye de temel hak ve özgürlükler, yargı referanduma gidilmesine her nedense rahatsızlık duymaması kendi tabanına göre temel hak ve yargıyı biçimlendirme yoluna gitmektedir, bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Gittiğimiz her yerde etkinliklerde bunu ifade ediyoruz.
Kaldı ki Türkiye bir hukuk devleti. Elbette Bunun çözümü yine hukukta çözülecek. Hukuk devleti derken Türkiye”nin gündeminde çok farklı konular yer alıyor. Hukuk devleti olan Türkiye cumhuriyeti terörist yöntemleri bir eylem biçimi olarak benimseyen bir siyasi irade ile aynı çizgide durabiliyor, Hamas “a destek vererek. Bu konuda çeşitli sorunları, kamuoyunda hukuktan evrensel hukuktan, yasalardan hareketle Başbakan ın topluma yansıtması ve diğer ülkelere bu çerçevede mesaj vermesi gerekirken, sanki bir din devletiymiş gibi dini kitaplardan mesajlar veriliyor.
Bunların laik Türk devletinde asla ve asla yeri olmaması gerekiyor. Bunlar hukuk devleti ile bağdaşan değil hukuk devletini zayıflatan uygulamalardır. Türkiye cumhuriyetinin hukuk devleti olarak kurumları vardır, kuralları vardır. Bir Kızılay varken, başka kurumların ona seçenek olarak öne çıkarılması Kızılay “ın devre dışı bırakılması dini ve insanı duyguların sömürülerek cumhuriyetin hukuk düzenin temel kurum ve kavramlarının işlevsiz hale getirilmesinin örnekleridir.
Bunlarında topluma anlatabilmesi için her gün Türkiye de yeni bir gündemle uyanılmaması gerekir, Türkiye çok hızlı gündem değiştirerek toplum bir yere sürükleniyor. Bir hukuk devletinde bunların olmaması gerekiyor. Anayasa mahkemesi bu konuyu değerlendirecektir, hukuk devletini geliştiriyor mu, yoksa hukuk devletini bir parti devletine mi dönüştürüyor. Bunu değerlendirecek olan anayasa mahkemesidir” dedi.