Örnek Bir Fedakarlık
Sabahın erken saatlerinde yola çıkan Mustafa Güleç (69), gece geç saatlere kadar, kentin caddelerini arşınlıyor. Topladığı kağıtları satan Güleç, biriktirdiği paranın bir kısmını öğrencilere burs, bir kısmını ihtiyaç sahibi ailelere erzak, bir kısmını ise, dünyada mağdur olan Müslüman insanlara yardım kuruluşları aracılıyla gönderiyor. Güleç`i tanıyan esnaflar ise, kağıtlarını biriktirip, destek sağlıyor. Kırıkkale Makine Kimya Endüstrisi`nden (MKEK) emekli olan Güleç, paraya ihtiyacı olmadığını, huzuru yardım yaparak bulduğunu söyledi.
Amacını Açıkladı
1994 yılından beri kağıt işiyle uğraştığını açıklayan Güleç, "Ellim tutuyor, gözüm görüyor. Allah`a şükür sağlığım yerinde. Allah bana ömür verdikce, insanlara yardım etmek için çalışmaya devam edeceğim." dedi. Bir Müslüman`ın acı çektiğinde kendisinin de açı çektiğini ifade eden Güleç, "Acı çeken insanlara önce dua ediyorum. Ardından yardım etmek için, sabahın erken saatlerinde yollara düşüyorum. Kağıt toplamak için geceyi yarılarına kadar çalışıyorum. Kazandığımı yardım kuruluşları aracılıyla Müslüman insanlara gönderiyorum." diye konuştu.
Eğitim Önemli
Eğitimin çok önemli olduğunu dile getiren Güleç, "Bir öğrenci maddi imkansızlıklar yüzünden gazetesini alamamış. Bende bir yıl süresince gazetesini aldım ve okuması için verdim. Ayrıca Pakistan`daki yoksul insanlara göndermek için hazırladığım bir miktar para vardı. Bir öğrencinin zor durumda olduğunu öğrendim. O parayı öğrenciye verdim. Arkasından kendine bakacak konuma gelene kadar, burs vermeye devam ettim."şeklinde konuştu.
Bur Veriyor
Burs verirken ayrım yapmadığını belirten Güleç, "Sadece ihtiyacı olup, olmadığına bakıyorum. İhtiyacı olana yardım etmek zorundayız. Aslına bakarsanız bütün toplum eğitim konusunda sorumludur. Eğitimsiz kalan bir toplum, diğer toplumların altında hep ezik kalır. Büyümek için eğitime ihtiyacımız vardır." dedi. Güleç`in yardımsever bir kişiliğinin olduğunu ifade eden Kırıkkale esnafı Ali Kaplan, "Güleç`e katkı sağlamak amacıyla, ürünlerden çıkan karton ve kağıtlarımızı biriktiriyoruz. Daha sonra Güleç, geldiği zaman veriyoruz. O hem hem de biz mutlu oluyoruz." dedi.
