Yolculuk Nasıl Başladı
İç Anadolu’nun en yüksek, Türkiye’nin 5. büyük Dağı Erciyes’ten Dinek Dağı’ Şenliği’ne selam getirmek için yola çıkan ekibimiz, Cuma günü saat 13.30’da başladığı hazırlıkları saat:15.10’da tamamlayarak Kayseri yollarına düştü. Saat 18.10 sularında Kayseri İli’nin girişindeki Hasan Ustanın Yer’inde akşam yemeğini yedik. Zaman çok hızlı ilerliyordu. Çünkü zaman günümüzde herkes için olduğu gibi, biz dağcılar içinde, çok önemliydi. Çünkü önümüzdeki iki ( 2 ) güne çok şeyi sığdırmak zorundaydık.
Tekir Yaylasına Hareket
Cuma akşamı önce Emir kardeşimizin arkadaşının düğününe, ekip halinde uğradık. Böylece dağların dostları, arkadaşları birleştirdiğine bizzat şahit olduk. Polis evindeki düğünden saat 20.40 sularında ayrıldıktan sonra 2.215 m. Rakımlı Tekir Yaylası’na doğru hareket ettik. Emir kardeşimizin arkadaşına ait Jeep önde, bizim Minibüs arkada Tekir Yaylasına ulaştık. Kırıkkale’de ikamet eden ancak Kayserili olan Emir kardeşimize bu tırmanışta çok iş düşüyordu. Yöreyi iyi bilmesi nedeniyle kamp yerlerini o ve arkadaşı belirliyordu. Tekir Yaylasından yukarı kamp bölgesi olan Çoban İni’ne, arazi taşıtıyla ekibi taşımak yine onlara aitti.
Yaylada Kamp Kuruldu
Tekir Yaylasına vardığımızda saat 21.00 sularını gösteriyordu. Sularımızı Erciyes’in soğuk pınarlarından doldurduktan sonra ne yapmamız gerektiğini düşünmeye başladık. Çünkü zaman olarak planın çok gerisinde kalmıştık. Jeep’ten sorumlu Kayserili Duran Budak arkadaşımız, “ Saat 21.00 çok geciktik. Bu saatten sonra yukarı kampa çıkıp orada kurmamızın anlamı olmaz.” deyince, hep beraber bu görüşü onaylayarak kampı, Tekir yaylasının düzlüğüne kurmaya karar verdik.
Sabah Kahvaltısı
Bir saat içinde kampımızı kurup, herkes içerisine yerleştikten sonra, zamandan kazanmak için 5 arkadaşımız birde Kaptanımız Davut’la birlikte kahvaltı nevalerini hazırladık. Hazırladığımız paketlerin dağıtımını yaptıktan sonra 1 adet kumanyanın arttığını gördük. Bu paketin, zamanın bazı bölümlerinde ekipten özgürce hareket eden Urfalı Mehmet Eyüpler arkadaşımıza ait olduğunu, ancak, sabah kahvaltılar yapılırken öğrenebildik.
Uyku Tutmadı…
Akşam hazırlıkları tamamlandıktan sonra 10.30 sularında sabah saat 03.00 de uyanmak üzere dinlenmeye geçtik. Çadırda yüksek rakım ortamına aklimatize (İnsan vücudunun azalan oksijen miktarına uyum sağlaması olayı. Özellikle yüksek irtifalarda gerçekleşir. Birkaç gün alabilir. Yedek akciğerleri devreye sokması, kan hücrelerini çoğaltarak oksijen naklini hızlandırması, basınç düzenlemesi) kısa zamanda olmamız nedeniyle birçok arkadaşım gibi beni de uyku tutmadı. Uykularımızın arttığı sabaha yakın ise soğuk etkili olmuştu. Öyle ki sabah kalktığımızda çadırlarımızın üzeri buzla kaplanmıştı.
Zirve Mükemmeldi
Erciyes tırmanışı bir hayli zor oldu. Öyle ki, sarp yerlerden geçmek gerekti. Ekipten 8 kişi yola çıktı ancak 6 kişi zirveye ulaşabildi. İki kişi geri dönmek zorunda kaldı. Zirve mükemmeldi. Zirveden her yeri görmek mümkün. Zirvede bir süre mola verip resim çekindikten sonra inişe geçtik. Tabii yine molalar vererek.