ADIMIZ NEREDEN GELİYOR

ADIMIZ NEREDEN GELİYOR

Kırıkkale Valisi Hakan Yusuf Güner, iki gün süren sempozyumda önemli açıklamalarda bulundu. Güner, sempozyumun önemini anlatırken, Kırıkkale adının da nereden geldiğine açıklık getirdi…

 

KIRIKKALE SEMPOZYUMU

Güner, sempozyum ve Kırıkkale adı konusunda şu açıklamayı yaptı: “Kırıkkale’mizin geleceği ile ilgili kararları alırken geçmişini ve kültürünü iyi bilmemizin bizi aydınlatacağı kanaatindeyim. Kırıkkale 1925 yılında MKE Fabrikalarının temelleriyle kurulmaya başlamış, 1929 yılında nahiye 1941’de belediye 1944’te ilçe ve 1989 yılında il haline gelmiş bir Cumhuriyet Şehridir. 43 ili bağlayan kara ve demir yolu kavşağında yer alan genç bir ilimizdir. Bu sebeple Orta Anadolu’nun ortasında yer alan Kırıkkale, sosyolojik ve kültürel yönden çok korunmuş, dışa geç açılmış ülkemizin en az kültür değişimi geçiren bölgelerindendir. Yöremiz tarihi ve kültür zenginliğine sahip bir yerleşim alanıdır. 16.yüzyıl arşiv belgelerinden ve nüfus kayıtlarından ilimiz havalisine 300’e yakın farklı isimleri taşıyan boyların iskan edildiği anlaşılmaktadır. İlimizin geçmişinde önemli rol oynamış toprakların vatanlaşmasını sağlayarak geleceğin oluşmasını; kaderde sevinçte bir ve beraber olmayı kardeşliği, dostluğu, barışı ve hoşgörüyü tesis etmişlerdir.

 

KÜLTÜR MİRASIMIZ

Kültür; bir insan topluluğunun ortaya koyduğu bilimi de, sanatı da, irfanı da savunma gücünü de, ekonomi ve inanışları de içine alarak kapsamaktadır. Bu nedenle tarih sayfasında yerini korumanın yegâne yolu da kültürünü korumaktan geçer. Kültürün en önemli öğesi dildir. Dil fiilleri, kavramları ve terimleriyle bir ifade ordusudur. Dilin stratejik silah ise şiirler ve manilerdir. İşte bize tarihten seslenerek geleneklerimizi, ananelerimizi ulaştıran bir de ustalar vardır. Enstrümanlarıyla can katarak, tarihi kültürü gelenek ve görenekleri bizlere taşıma misyonunu üstlenen Hacı Taşanlar veyahut resimleyerek ya da çizerek ölümsüzleştiren Rahmi Pehlivanların varlığı ile bu kültür elbette devam edecektir. Gönül erlerimiz yetişmesinde öncülük etmiş zengin bir yöremiz var ki; Haydar Sultan Koçu Baba, Ballı Şeyh, Hasandede, Şeyh Şami gibi tarihi ve dini şahsiyetlerin varlığı da büyük bir kültür mirasımızdır.

 

GELİŞEN BİR KENT

Göreve geldiğimiz günden bu yana genç bir il Kırıkkale son dönemlerde önemli gelişmeler göstermiş, pek çok alanda tercih edilir bir il haline gelmiştir. İlin çehresi gelişmekte, kent kimliği yönünde çalışmalar devam etmektedir. İlimizde ilk defa valiliğimizin bünyesinde proje merkezinde Kırıkkale Valiliği Projeli çalışan modeli kapsamında 38 kuruma ait 357 proje somut ve sosyal proje üretilerek uygulamaya geçirilmiş. Şehrimizi de anlamlı kılacak Valiliğimizin bir logosu olmadığından logo yarışması düzenlenerek logo ile taçlandırılmıştır. Şehir kimliğimizin hem kültürel hem de mimari anlamda çalışmalar devam etmekte Selçuklu ve Osmanlı mimarı anlayışıyla projelendirilen yeni hükümet konağı inşaatı da devam etmektedir. Ayrıca Selimiye Camisi örnek alınarak yaptırılan Nur Cami Külliyesinin tamamlanmasıyla şehir önemli esere kavuşacaktır. Bunlarla birlikte şehir eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel anlamda birçok yenilikle yaşamış ve gururla taçlandırılmıştır. Tarihi dokusu ve kültürel yapısı korunarak modern ve yaşanabilir bir kent olması için tüm çalışmalar devam etmektedir.

 

ADIMIZIN ANLAMI NE?

Kentlere ruh veren o yörenin kültürü, örf adetleri ve tarihi geçmişidir. Tabii ki bunların yanında bir de kentin isminin de çok etkisi vardır. Şuan aramızda bulunan değerli hocalarımızdan Prof. Dr. Sayın Ahmet Kankal’ın yardımcı doçent iken kaleme aldığı “Kırıkkale Tarihine Dair Araştırmalar” adlı çalışması ile Kırıkkale ve civar yerleşim yerlerinin isimleri ile ilgili özellikle Kırıkkale isminin nerden geldiği ve nasıl günümüzdeki halini aldığı konusu ilgimi çekmişti. Bu çalışmada Mahmudlu Yörüklerine ait Kırıklı cemaatinden söz edilmektedir. 1520 yıllara dayanan bu tarih ve kültüründe bilinmesi önem ifade etmektedir. Umuyorum ki bu gün ve yarın düzenlenen sempozyum kitap haline getirilerek tarihi zenginliklerimizin ortaya çıkmasını sağlayacak; halkımız geçmişini öğrenerek geleceğini daha iyi inşa edecek; geçmişine duyduğu özlem ve saygıda artacaktır.”