MKEK Genel Müdürü Ünal Önsipahioğlu, milli piyade tüfeğinin seri üretimine başlayacaklarını belirtti.
Temmuz’da Başlıyor
Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Genel Müdürü Ünal Önsipahioğlu, gelecek yılın Temmuz ayında milli piyade tüfeğinin seri üretimine başlayacaklarını kaydetti. Önsipahioğlu ve beraberindeki heyet, Gaziantep Sanayi Odası`nı (GSO) ziyaret etti. Sanayicilerle bir araya gelen MKEK Genel Müdürü Ünal Önsipahioğlu, ziyarette yaptığı konuşmada, Temmuz ayında seri üretimine başlayacakları milli piyade tüfeğinin bir kısım parçalarının da Gaziantep`te yapılacağını belirtti. Ünal Önsipahioğlu, şöyle konuştu:
Gurur Duyuyoruz
``Biz bunlarla gurur duyuyoruz. İnanıyoruz ki daha çok silah üreteceğiz ve sizlerle büyümeye devam edeceğiz. Örneğin milli makineli tüfek bunu takip ediyor. Milli 105`lik obüs bunu takip ediyor. Milli tank bunu takip ediyor. Bunlar hep özgün projeler. Milli taarruz helikopteri, milli savaş uçağı takip ediyor. MKEK bütün bu projelerde yer alıyor. Benim özlemim de üniversite-sanayi işbirliğini başlatmaktı. Bugün üniversite ile bu konuda bir Ar–Ge anlaşması imzalayacağız. Bazı projeleri de burada başlatacağız. Böylelikle biz Gaziantep`in savunma sanayinde hak ettiği yere gelmesini ve daha üst noktalara taşımayı planlıyoruz. MKEK bugün savunma sanayinde lider ve lokomotif konumunda. İşte bugün burada fabrika müdürleri arkadaşlarımızla bulunmamızın sebebi de budur.
Türk İnsanı Yapar
Şunu bilin ki MKEK artık Ankara`da oturup kendisine iş üreten bir kurum olmayacak. Biz arkadaşlarımız ile birlikte her zaman sanayicilerle birlikte olacağız. Biz, bizimle iş yapan, iş yapma potansiyeli olan herkesle çalışmaya hazırız. Biz inanıyoruz ki hem ülke savunma sanayinde hem de arkadaşlarımız standartlarını yükseltecekler.`` Türkiye`nin sanayi envanterini çıkardıklarını dile getiren Ünal Önsipahioğlu, ``Sanayicimizin ayağına giderek işbirliği yapmak istiyoruz. MKE, Türkiye`de sanayinin oluşmasında bir okul ve ekol olmuştur. Bu görevimize de devam ediyoruz. Türk insanı kafasına koyduğu, aklına koyduğu her şeyi yapar. Gaziantep`te bunun için buradayız. Gaziantep`in potansiyellerini biliyoruz. Gelin, görün, fabrikalarımızı gezin. Biz birlikte çalışmaya hazırız`` diye konuştu. MKEK`nin Türkiye`de sanayinin oluşmasında bir okul ve ekol olduğunu yineleyen Önsipahioğlu, ``Türkiye`nin neresine giderseniz gidin, sanayinin içerisinde bir MKE`li buluyoruz. Bu görevimizi de halen devam ettiriyoruz`` dedi. Önsipahioğlu, bugün bin 24 alt yüklenicilerinin olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
Mke Yetiştirdi
``Bunlar ciddi, önemli silah ve mühimmat parçaları yapan şirketler. Öyle şirketler var ki, kapısını açıp içeri girdiğiniz zaman tamamen bize çalışıyor. Mesela namlu kaplama işi yapıyoruz. MKE`de namlu kaplama tesisi kurmaya kalksak, 20-25 milyon dolar paraya ihtiyaç var. Ama bu işi Konya`da, Adapazarı`nda yapan sanayici var. Niye tekrar onun için yatırım yapayım? İşi ona veriyorum, kalkıyor o da bana geri veriyor. MKE bu ülkede sanayinin oluşmasında bir okul ve ekol olmuştur. Sanayiciyi MKE yetiştirmiştir. Türkiye`nin neresine giderseniz gidin, sanayinin içerisinde bir MKE`li buluyoruz. Bu görevimizi de halen devam ettiriyoruz.``
İhracat Miktarı
İhracata çok büyük önem verdiklerini, MKEK`nın yıllık ihracatının 6 yıl önce en fazla 4,5 milyon dolarken bugün 45 milyon dolar olduğunu söyleyen Önsipahioğlu, ``Bugün ihracat yapıp da parasını cebimize koyduğumuz ihracat miktarı 45 milyon dolar. İmzaladığımız kontrat miktarı 297 milyon dolar. Biz bugün Latin Amerika`nın hepsine ABD`ye, Kuzey Afrika`nın hepsine, Afrika ülkelerinin bazılarına, Arap ülkelerinin bütününe 61 ülkeye bugün itibariyle ihracat yapıyoruz. Bizimle beraber hareket eden bütün alt yüklenicilerin burada önü açılıyor`` ifadelerini kullandı.
Ar-Ge Çalışmaları
Ar-Ge`ye önem verdiklerini kaydeden Önsipahioğlu, ``Bizim olan ürünleri yapmanın zamanıdır. Türkiye`de bu güç vardır. Alt yüklenici olan sanayiciler ve siz arkadaşlarımla beraber her türlü ürünü başarabiliriz`` şeklinde konuştu. MKE`nin tam 117 Ar-Ge projesini takip ettiğine vurgu yapan Önsipahioğlu, bu çalışmaların da bir yerden teknoloji transferi olmadığını dile getirdi. Önsipahioğlu, Ar-Ge çalışmalarının kendi mühendisleri, teknikerleri, teknisyenleri ve işçileri tarafından yapıldığını kaydetti.