Çakıcı´dan Başsavcı´ya önemli mektup!

Çakıcı´dan Başsavcı´ya önemli mektup!

Çakıcı´dan Başsavcı´ya önemli mektup!

Saray´a, Hükümete,

Muhalefete ve millete

önemli mesajlar verdi

?Şu an devletin yanında olma zamanıdır?

Edirne F Tipi Cezaevi´nde kalmakta olan Alattin Çakıcı, ifade vermeye gideceği Bursa yolculuğu öncesinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı´na içinde Saray, Hükümet, Muhalefet ve Milletle ilgili bir çok detayın yer aldığı bir mektup kaleme aldı. Çakıcı, içinden geçmekte olduğumuz zor süreçte herkesin Devletin yanında olması gerektiğinin altını çizdi?

FİTNELİK PEŞİNDE OLUNMAMALI

Çakıcı mektubunda şunları söyledi: ?14.03.1016 tarihinde Edirne F Tipi Cezaevi UYAP üzerinden Bursa Savcılığına vereceğim ifadelerimle ilgili bazı açıklamalarda bulundum. Şu anda neyle itham ediliyorsam sözlerim bana aittir. Söz insanın namusudur. Türkiye´de Türkiye´deki hiçbir kurumun başındaki siyasetin sivil kimliğini sevmek zorunda değilim. Makamlara saygı duymak her vatandaşın devletini seviyorsa asli görevidir. Yaşadığımız coğrafya ve ülkemiz ateş çemberinden geçiyor. Millet olarak siyasi iradenin, en yüksek mevkiden yürütmenin başı ve üyelerini, kişilik ve davranışlarını sevmesek bile devletimizin bekası için, topraklarımızın bölünmesini istemeyen tüm siyasi parti başkanları ve parti üyeleri, ülkesini seven sağduyu sahibi halkımız, kin ve nefreti bir kenara bırakıp ülkemizin esenliği için devletin tüm kurumlarının, yasama ve yürütmenin yanında olmaları gelecekte hiçbir siyasi çıkar beklemeden, günü kurtarmanın fitneliği peşinde olmaması gerekir.

HER TÜRLÜ KARARA SAYGILIYIM

İster muhafazakar, ister milliyetçi, ister gerçek Atatürkçü olsun devlet söz konusu olunca tüm önyargıları kinden, nefretten kendilerini soyutlamak devletin bekası adına inançlarına sahip çıkmaktır. Sayın Tayyip Erdoğan´ın, Sayın Ahmet Davutoğlu´nun sivil kimliklerini hiç kimse sevmek zorunda değildir. Şahsım Alattin Çakıcı olarak da sivil kimliklerini sevmek zorunda değilim. Devletin bekası için makamlarını sevmek zorunda olmak, ülkemizi saran bu ateş çemberi içerisinde fitnelik değil, birlik beraberlik içerisinde olmak her seçilmiş ve seçmenlerin vatandaşlık görevidir. Hakkımda açılacak kamu davasını kabul ediyorum. İleride mahkemenin vereceği her türlü karara saygılıyım.?

HEPSİ BENİM BEYANIMDIR

Çakıcı ayrıca, aynı savcılığa ikinci bir mektup yazarak, Türkiye´deki gelişmeleri değerlendirdi ve kendi kişisel kanaatleri konusunda bilgi verdi. Çakıcı şunları söyledi: ?Sayın Başsavcım, 17 Mart 2016´da Bursa Adliyesinde irtibat Bürosu Savcılığında ifadem alınacaktır. 4-5 yıldır ülkemizdeki bazı gelişmeler ve uluslar arası ilişkilerden dolayı icranın başı bazı bakanlar ve bürokratlarla ilgili yazmış olduğum yazılar benim beyanımdır. Altındaki imzalar da şahsıma aittir. Devletimizin tüm makamlarına saygılı olmak onurdur. Ama hiç kimse kimsenin sivil kimliğini sevmek zorunda değildir. Ömrümde kimseye biat etmedim, etmem de. Ağzımdan çıkan hiçbir söz için özür dilemem. Bu zaman diliminde ülkemiz ve coğrafyamız ateş çemberi içinde iken yeni bir söz söylemek bölücülerin ve onların patronu olan gizli servisleri sevindirmektir.

ONURLU OLMANIN GEREĞİ

Hakkımda açılan ve açılacak davalarla ilgili verilecek her türlü cezaya saygılıyım. Devletimizin bu kararlı tutumunda yurt içi ve yurt dışındaki emperyalist sömürgeci zihniyete karşı vatan hainleri hariç hangi partiye mensup olursa olsun tüm vatanseverlerin devletin yanında yer alması onurlu olmanın gereğidir. Atalarımın bedel ödeyerek milletimize emanet ettiği bu vatan sathını jeopolitik, jeostratejik konumu, yer altı, yer üstü doğal kaynaklarımızı vahşi batının dayattığı 100 yıllık antlaşmalar 2023´te bitmektedir. Balkanlarda, Ortadoğu´da, Kafkaslarda, Türki Cumhuriyetlerde, Güneybatı Asya´da büyümekte olan yukarıda bahsettiğim küresel güç olmamızdan korkan vahşi batının sömürgeci devletleri ve yerli işbirlikçileri ülkemizde by-pss yapmayı düşünüp yurt içi ve uluslar arası her türlü argümanları kullanmaktadırlar.

BİR DE UYARI YAPTI!

7 Haziran 2015´ten günümüze kadar devam eden hükümet ve devlet kurumlarının dik duruşu devam ettiği sürece, güç ve koltuk sevdasını nefislerinde yok ettikleri bu zaman dilimlerinde, hukukun üstünlüğü, bireyin temel hak ve özgürlükleri, anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilmedi ve yeni Anayasanın yapılarak parlamenter sistemin devam, milletimizin iradesinin kabul ettiği parlamenter sistemin içinden yarı başkanlık sistemi kalbi adil duygular içinde siyasi otorite eşitlik ilkesinden taviz vermediği, birlik ve beraberlik olarak şu anki gelişecek bu süreç içerisinde devletin yanında yer almak her vatanseverin namus borcudur.? Çakıcı, ifadesini vereceği gün bu hususları daha detaylı anlatabileceğini söylediği mektubunda ayrıca bir de hatırlatma yaparak, ?Hükümetimiz dik durmadığı zaman, millet iradesine verdiği sözü ihlal ederse, eski söylediğim tenkit ve sözlerimin sonunda ölüm bile olsa söyleyeceğimden aziz milletimiz emin olsun.?