Baro kadınları uyardı!
Baro Kadın Hakları Komisyonu Medeni Kanun´un kabul edilmesinin 90. yıldönümü dolayısıyla, ?Çocuktan Gelin Olmaz Diyoruz? başlıklı bir mesaj yayınlandı.
EN AĞIR BİÇİMLERDEN BİRİ
Mesajda, Medeni Kanun´da 17 olarak belirlenen evlenme yaşının erken yaşta evlilikleri önlemede yetersiz kaldığı vurgulanarak evlilik yaşının 18´e çıkarılması çağrısı yapıldı. Kırıkkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu tarafından yapılan çağrıda, erken yaşta evlilikler, kadına ve çocuğa yönelik şiddetin en ağır biçimlerinden biri olarak nitelendirildi. Erken yaşta evlilikle mücadelenin devlet politikası haline getirilmesi gerektiğine işaret edilen açıklamada, evlilik yaşının 18 olarak güncellenmesi önerisinin yanı sıra eğitim konusunda da çağrılarda bulunuldu.
ERKEKLERLE EŞİT KONUMDA
Hukuk devrimi denilince ilk akla gelen Medeni Kanun´un kabulüdür. 17 Şubat 1926 da kabul edilen Medeni Kanun´un özellikle Aile Hukuku bölümünde köklü bir hukuk reformu yaşama geçirilmiştir. Devrim yasamız Medeni Kanun ile kadınlar, evlenme, boşanma, mal varlığı, miras gibi özel yaşamlarına ilişkin haklar açısından erkeklerle eşit konuma getirilmişlerdir. "Evlenme Yaşı"nın belirlenmesi ve " Resmi Nikah"ın kabulü ise kadın haklarının güvencesi olmuştur. Medeni Kanunumuzda "evlenme yaşı" kadın ve erkek için 17 yaşın doldurulması olarak düzenlenmiştir.
TEMEL TOPLUMSAL SORUNDUR
Ancak, günümüzde erken yaşta evliliklerin önüne geçilememektedir. Aydınlık geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımız için Türk Medeni Kanunun kabulünün 90. Yılında, Kırıkkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak diyoruz ki; Çocuk Hakları Sözleşmesi gereğince, kanunlarımızda "18 yaşına kadar herkesin çocuk olduğu" kabul edilmeli ve Medeni Kanundaki "evlilik yaşı" da 18 yaşın doldurulması koşuluna bağlanmalıdır. Çocuk yaşta yapılan evlilikler temel bir toplumsal sorundur. Çocuğun bedensel ve ruhsal olgunluğa ulaşmadığı "erken yaş evlilikleri" temel insan hakları ve kadına yönelik şiddetin en ağır biçimlerinden biri olarak çocuk hakları ve kadın hakları ihlalidir. Erken yaşta evliliklerin önlenmesinde , kadının bedensel ve ruhsal olarak gelişimini tamamlayarak, topluma ve kendisine yararlı bir birey olabilmesi için "eğitim"şarttır. Bu sebeple de temel eğitimin süresinin 12 yıla çıkarılarak zorunlu, kesintisiz ve örgün eğitim haline getirilmesi sağlanmalıdır.
DEVLET POLİTİKASI UYGULANMALI
Tüm okullarda ve her yaş grubuna "toplumsal cinsiyet eşitliği" dersi verilmelidir, gelişen, sağlıklı bir toplum inşa edebilmek için "Çocuk Evlilikler"in önlenmesi siyasi bir hedef haline getirilmeli, bu yolda kararlı bir devlet politikası uygulanmalıdır. Kırıkkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak , erken yaşta evliliklerin büyük oranda kız çocuklarının sorunu olması nedeniyle, "Çocuktan Gelin Olmaz" diyoruz. Siyasi iktidarı, ilgili kurum ve kuruluşları ve toplumdaki her bir bireyi bu çok yönlü toplumsal sorunun çözümü için göreve ve duyarlılığa davet ediyoruz? denildi.