Kırıkkale´de doğuştan görme engelli Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Nefise Aktaş Dağ, öğrencilerinin dünyasına ışık oluyor. Kırıkkale Şehit Ali Tonga Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yapan Dağ, hayali olan öğretmenliği yapmanın mutluluğunu yaşıyor.
ÖĞRETMENLİK YAPIYOR
Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu Dağ, İstanbul´da 5 yıllık memuriyet hayatının ardından KPSS´ye girerek 4,5 yıl önce çok istediği öğretmenlik hayaline kavuştu. Nefise Aktaş Dağ, yaptığı açıklamada, öğretmenliği hep yapmak istediğini söyleyerek, "Öğrendiğim bilgilerin artık bana çok ağır geldiğini hissedip tekrar KPSS´ye hazırlanıp öğretmenliğe geçmek istedim. Kendi mesleğimi yapmak istedim çünkü bildiklerimi birilerine aktarmak istedim ve oldu. Bu sayede İstanbul´dan memleketime geldim." diye konuştu.Dağ, ailesinde 4 kardeşten tek görme engelli bireyin kendisi olduğunu aktardı.
AİLESİ DESTEK OLUYOR
Ailesinin hiçbir zaman, "Sen görme engellisin, şunu yapamazsın, bunu yapamazsın" demediğini dile getiren Dağ, şöyle devam etti:"Onlar her zaman benim yapacağıma inandılar ve beni buna inandırdılar. Ben buna inandığım için bir şeyleri başardım. İlk ve ortaokulu Ankara Göreneller Görme Engelliler Okulunda okudum. Lise ve üniversite bizde kaynaştırmalı eğitim oluyor. Liseyi Kırıkkale´de, üniversiteyi de İstanbul´da Yıldız Teknik Üniversitesinde okudum. Bu, benim için bir devrimdi. İstanbul gibi bir kente kız gönderiyorsun ve görme engelli bir kız. Bu, her ailenin yapabileceği bir şey değildi. Ailem başarabileceğime inandığı ve güvendiği için gönderdi? dedi.
HER ÖĞRENCİ BİR DÜNYA
Dağ, hayatı orada öğrendiğini, tek başına bir şeyleri yapabilmenin, yaşam mücadelesini verebilmenin haklı gururunu ve mutluluğunu yaşadığını belirterek, "Çünkü bir insan kendi işini kendisi yaptığı zaman mutlu olur ve o zaman kendine güven duyar. Ben bununla beraber öz güven sahibi oldum, birilerinin hayatına yön vermem gerektiğinin kararını verdim çünkü her öğrenci ve her insan, bir dünya. Ben o dünyanın kapılarından girmek istedim. Çok şükür sınavı kazanınca oldu." ifadelerini kullandı.Gözündeki ağrıların ameliyat olmadan son bulmadığını anlatan Dağ, "O yüzden doğumumdan 7 yaşına kadar 7 defa ameliyat oldum. Nihayetinde göz tansiyonu düşürüldü ve ağrılarım kesildi. Sonrasında bir ameliyat sürecim olmadı. Zaten tıbbi olarak gözlerimin görmesi gibi bir durum yok çünkü gözden beyne giden damar yok." dedi.
ONLARA YARDIMCI OLUYOR
Dağ, ders anlatmak için kabartma ekran olarak da geçen "BrailleMe" cihazı kullandığını söyledi. Evde öğrencilere hangi konuyu anlatacağının hazırlığını yaptığını ve bilgisayar üzerinden ekran okuyucu program yardımıyla da hazırlandığını anlatan Dağ, şunları kaydetti:"Sonra bu cihaza aktarırım ve kabartmaya çevirir. Sözel de bir ders olduğu için yazanları buradan okurum. Öğrenciler defterlerine yazarlar. Onlar bana yardımcı olmak için değil, ben onlara yardımcı olmak için buradayım. Bu sınıfa giriyor olmamı bile onlar için hayata hazırlık olarak düşünüyorum. Belki de çoğunun benden önce görme engelli bir tanıdığı yoktu. İnsanların engellilere karşı zihinlerinde, ´Bir şey yapamaz, evde oturur dışarı çıkamaz, insanlara muhtaçtır.´ algısı var. Ben bunu yıkmış oldum. Mezun ettiğim ve üniversiteye giden öğrencilerim var. Halen takiplerini yapıyorum çünkü onların hayatına dokundum ve elimi hayatlarından çekmek istemiyorum."
15 YILDIR YALNIZ GEZİYORUM
Dağ, düzenli kaldırımlar ve yollar olmadığı için görme engellerin zorluklar yaşayabildiğini, bir yolu birisiyle iki kez gittikleri zaman orayı öğrendiklerini belirtti.Okullardaki akıllı tahtaların görme engellilerin de kullanabileceği tarzda olması gerektiğini anlatan Dağ, "Bastonumu hiçbir zaman yanından ayırmıyor ve onun aracılığıyla ilerliyorum. Tabii ki insanların ters tepkileriyle karşılaşıyorum ama artık alıştık. Neredeyse 15 yıldır sokaklarda yalnız geziyorum." değerlendirmesinde bulundu.