Tarih: 08.03.2022 19:37

Onlara sahip çıkıyoruz

Facebook Twitter Linked-in

8 Mart Dünya Kadınlar günü münasebetiyle Türkiye Barolar Birliği Kırıkkale Kadın Hukuku Komisyonu Başkanlığı açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada "Tarih boyunca kadınlar, kadının insan haklarını ihlal eden düzenin değişmesi için mücadele etmiş ve bu mücadeleler sonucunda gerek yasalar gerek uluslararası sözleşmeler bağlamında birçok kazanımlar elde etmişlerdir” dedi.

AÇIKLAMA YAPILDI

Açıklamada, "Ancak günümüzde dünyanın farklı yerlerde yaşanan savaşlar nedeniyle, kadınlar diğer haklarının yanında en temel hak olan yaşam haklarından dahi mahrum kalmaktadırlar. Bu sene 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, Ukrayna’da yaşanan savaş süreciyle karşılıyoruz. Her savaşta olduğu gibi bu savaşta da en çok kadınlar ve çocuklar mağdur olmakta ve yaşanan süreç, dünya barışını açıkça tehdit etmektedir. Bu durumu kabul etmiyor, tüm taraf devletleri evrensel barışa hizmet etmeye davet ediyoruz. Ülkemizde ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, utanç verici bir şekilde giderek artan kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin, kadınların şüpheli ölümlerinin dehşetinde yaşanmaktadır. Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet; münferit olaylar olarak değerlendirilemeyeceği gibi, çözümü de sadece yaptırımların artırılmasında değildir.

İPTAL EDİLMELİ

Kadınların yaşam hakkına yönelik sistematik hale gelen kadın cinayetlerinin önlenmesi için yasaların eksiksiz uygulanması, önleyici ve koruyucu tedbirlerin alınması, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik bütüncül politikaların oluşturularak samimi takibinin yapılaması gerekmektedir. Ülkemizde kadınlar; şiddeti her sene artan sistematik bir cinnetin kurbanı olurken, bu şiddet ve toplumsal cinnet haliyle hukuksal ve sosyolojik düzlemde topyekün mücadele yerine, kadınların yaşam ve özgürlüklerinin güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden hukuka aykırı bir şekilde çekilme yoluna gitmek, maalesef kadınları daha da korumasız bırakmıştır. Bu hukuka aykırı işlemin iptali için vatandaşlar, sivil toplum örgütleri, barolar ve Türkiye Barolar Birliği tarafından açılan davaların yaşam hakkından yana tutum alınarak iptal edileceğine inanıyoruz.

MÜCADELE SÜRECEK

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye ilişkin irade, bugün kadınların nafaka hakkı dahil olmak üzere Medeni Yasa’da yer alan birçok hakka da yönelmiştir. 6. Yargı Paketi ile kamuoyunun gündemine gelen nafaka hakkının süreye bağlanması ve boşanmalarda “aile arabuluculuğu”nun getirilmesine ilişkin kabul edilemez söylemler ve yasal girişimler, kadın kazanımlarının kaybına yol açacağı gibi kadınların yaşam haklarına da saldırı oluşturacaktır. Nitekim, İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesi yanında 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmaması, nafakanın tartışmaya açılması; toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı olan, kadının özgür birey olduğunu kabul etmeyen zihniyete cesaret vererek kadına yönelik şiddetin artmasına zemin hazırlamıştır.“Kadın cinayetleri politiktir” diyor, bir kez daha Medeni Kanun’a ve 6284 sayılı Yasa’ya dokunulmamasını, yasaların etkin bir şekilde uygulanmasını ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların oluşturulmasını talep ediyoruz. Baroların kadın hakları komisyonları/merkezleri ve TÜBAKKOM olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit ve özgür bireyleri olan kadınların insan haklarının ihlaline yol açacak her türlü yasal değişikliğin, uygulama ve anlayışın karşısında tüm kararlılığımız ve dayanışma duygularımızla mücadele edeceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz” bilgileri paylaşıldı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —