Ramazan açıklaması
Kırıkkale Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Eyüp Baş on bir ayın sultanı Ramazan ayı hakkında bilgiler vererek, açıklamalarda bulundu.
ÖNEMLİ BİLGİLERİ PAYLAŞTI
Dinin, gönderiliş amacı, işlevselliği ve bireyin ondan beklentileri bakımından tanımlandığında farklı betimlemeler ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Eyüp Baş şunları söyledi: Bu farklı tanımları içerisine alan kapsamlı bir açıklamada din, insanın kayıtsız şartsız var olan Mutlak Varlığa yönelişi ve O´nun tarafından kuşatılışı´ şeklinde ifade edilmektedir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere iki taraftan bahsedilmektedir. Birisi sonsuz kudret sahibi Allah, diğeri ise O´nun kuşattığı bireydir. Dinimiz İslam´ın inanç esaslarına göre Allah vardır, birdir, diridir ve ölümsüzdür. Aynı şekilde Kur´an-ı Kerim´in Rum Suresi´nin 30. ayetinde O halde (Habibim) sen yüzünü bir muvahhid olarak dine yönelt. Allah´ın insanları yaratmasında esas aldığı o fıtrata uygun hareket et.´ ve Hz. Peygamber (sav)´in, Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hıristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar. hadisi inancın insanın fıtri olduğunu ifade etmektedir. Bununla ilgili özellikle Batı´da 0-6, 09-12 yaş grubu çocuklar üzerinde yapılan anket, mülakat ve gözlemler sevgi, korku gibi din duygusunun da insanın fıtratında olduğunu ortaya koymuştur.
İNANMA VE SIĞINMA DUYGUSU
Allah´ın insanın fıtratına yerleştirdiği sonsuz kudret sahibi bir güce inanma ve sığınma duygusu insanların hayatını büyük oranda etkilemiştir. İnsanlık tarihi boyunca ilahi ve beşeri her dinin insan yetiştirme ve şekillendirme tarzı vardır, buna bağlı olarak insan tipolojileri oluşur. Bizim dinimiz açısından bakıldığında Allah´ın vahiy olarak Hz. Peygamber aracılığıyla ilettiği buyruklarını içinde barındıran ilahi kitap, Müslüman insan modelinin oluşması için bize bilgiler veriyor ve Allah Resulü bu bilgileri insanlara anlatıyor ve uygulatıyor.
GÜNAH KİRLERİNDEN TEMİZLER
Dinimiz İslam da istediği insan portresini yetiştirme sürecinde inananlarına bazı ibadetleri yapmalarını emretmiş, bazı mekan ve zamanları kutsal kılmıştır. Allah´ın birçok güzelliği içerisinde yarattığı ve On Bir Ayın Sultanı´ olarak ifade edilen ramazan ayı da İslam´ın mübarek kıldığı bir zaman dilimidir. Anlam olarak, yaz mevsiminin bitiminde ve güz mevsiminin başlangıcında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına gelen ramazan "ramdâ" kelimesinden alınmıştır. Bu yağmurun genellikle yeryüzünü temizlediği gibi ramazan ayı da müminleri günah kirlerinden temizler ve Allah´a yakınlaştırır. Bunun için Allah bu ay içerisinde kendisinin rızasına uygun olan ve O´nun rızasını kazanmak için söylenen her söz, davranış, işlere en az on sevap vereceği Kur´an-ı Kerim´inde ifade etmektedir. Bu bağlamda ramazan ayı gerek günahlarımızdan arınma gerekse Allah´ın istediği bir kul olma yolunda çok önemli bir fırsattır.
DOYUMSUZLUK UYARISI
Ramazan ayı hem kavram olarak hem de içerisinde cereyan eden olaylar sayesinde On Bir Ayın Sultanı´ olarak kabul görmektedir. Ayrıca bu ayı bireyin kendisini eğitme imkanı bulduğu, kötü duygu ve davranışlardan kurtulma fırsatının sunulduğu bir zaman dilimi olarak da görmek mümkündür. Bu ramazan ayında Bakara Suresi´nin 183. ayetinde Sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı´ ifade edildiği gibi oruç tutulmaktadır. Bu ayda tutulan oruç sayesinde insanlar kendilerini sıkı bir eğitime tabi tutmaktadırlar. Söz konusu eğitimin merkezinde insanın kendisi bulunmaktadır. Birey kendisi sabahtan akşama kadar aç kaldığı için hem Allah´ın vermiş olduğu nimetlerin kıymetini hem de yokluk içerisinde yaşayan insanların halini anlar. Böylelikle empati kurma yeteneği geliştirir. Bununla birlikte oruçlu insan, önünde duran yiyecek ve içeceklere dokunmayarak hem nefsini terbiye etmekte hem de iradesini güçlendirmektedir. Böylelikle 21. yüzyıl insanının en büyük hastalıklarında biri olan ve insanların her zaman üzüntüye sürükleyen doyumsuzluk ve kanaatsizliğin de önüne geçebilme yeteneğini kazanabilmektedir.
İYİ DEĞERLENDİRMELİ
Ramazan ayını değerli kılan Bakara Suresi´nin 185. ayetinde Kur´ân, insanlara bir rehber, bu rehberliğin apaçık delili ve doğruyu yanlıştan ayırt edici bir ölçü olarak Ramazan ayında indirilmiştir.´ şeklinde de ifade edildiği gibi Kur´an´ın bu ayda nazil olmasıdır. Bu ayda oruç aracılığıyla nefsini terbiye ederek ve iradesini güçlendirerek kendini eğitmeye başlayan birey Allah katından gönderilmiş, insanlar için bir rehber ve onlara doğruyu yanlıştan ayırmaya yardımcı olacak Kur´an-ı Kerim´i okuyup anlamaya gayret ederek erdemli, yaptığı her ibadettin doğruluğunda emin bir Müslüman olma yolculuğunu sürdürmelidir. Ayrıca yine Ramazan ayı Bin Aydan Daha Hayırlı´ olan geceyi içerisinde barındırmaktadır. İnsan ömrü çok kısa olması hasebiyle zaman insan için çok önemlidir. Çünkü insan zamanı güzel ve planlı şekilde kullandığı takdirde kaybettiği şeyleri geri kazanabilir. Fakat geçen zamanı geri getirmek mümkün değildir. Bunun için insanın seksen küsur senede kazanacağı sevabı bir gecede kazanma imkânı veren Kadir Gecesi´ni kalbinde saklayan ramazan ayının kadrini bilmeli ve onu iyi değerlendirilmelidir.
DÜNYEVİ MENFAAT BEKLEMEKSİZİN
Ramazan ayında verilen sadaka, fidye, fitre, zekâtlar ve iftara davet edilen yardıma muhtaç insanlara ikramda bulunmak Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir´ hadisinin gönüllerde yer etmesine katkı sağlamaktadır. Ramazan ayı içerisinde yapılan bu ibadetler sayesinde insanlar hiçbir dünyevi menfaat beklemeksizin yalnızca Allah için verebilme ve paylaşma duygusunu tadabilecektir. Ramazan ayında birlikte yapılan iftarlar ve camilerde kılınan teravih namazları bu dönemde en çok muhtaç olduğumuz birlik ve berberlik ruhunu canlı tutmaktadır. Gerek anne-babaların çalışması gerekse teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesi insanları yalnızlaştırmıştır. Televizyon, bilgisayar oyunları, cep telefonları ve internet insanların dünyasını kaplamış ve insanlar bir birinden uzak, habersiz bir şekilde yaşar hale gelmiştir. Hatta aynı evi paylaştığı halde birbirlerinden haberdar olmayan bir toplum olma yolunda hızlı bir ilerleyiş vardır.
İHLASLI OLMASI ÖNEMLİ
Bu bağlamda ramazan ayında yapılacak iftarlar, kılınacak teravih ve bayram namazı, akraba ziyaretleri ve küskünlerin barıştırılmaları toplumda birlik ve beraberliği, kardeşlik duygusunun canlanmasını ve canlı kalmasını sağlayacaktır. Sonuç olarak Ramazan ayı içerisinde yapılan gerek mali gerekse bedeni ibadetler hem bireye hem de topluma oldukça büyük kazanımlar sağlamaktadır. Bu sayede insan iyi bir eğitimden geçmiş olmaktadır. Böylelikle insan yaptığı her şeyin hesabını vereceği mahkeme-i kübraya hazırlanma fırsatını yakalamış olur. Ancak bu kazanımın sağlanmasında bireyin yaptığı ibadetlerinde samimi ve ihlaslı olması çok önemlidir. Ayrıca ramazan ayı içerisinde elde ettiği tutum ve davranışları hayatı boyunca devam ettirmeye karar vermelidir. Prof. Dr. Eyüp Baş açıklamalarının sonunda, başta Kırıkkale´deki kardeşlerimiz olmak üzere ülkemiz ve İslam âlemindeki bütün Müslümanların Ramazan ayını tebrik etti.