Tarih: 16.06.2022 21:44

Yoksulluk eylemi yaptılar

Facebook Twitter Linked-in

 

MEYDANDA BULUŞTULAR

Eğitim - Sen Kırıkkale Şubesi üyeleri Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı´nda bir araya gelerek “sanal rakamlara göre ‘enflasyon farkı´ değil, insanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyoruz!” diyerek zamlar karşısında maaşlarının ceplerine girmeden buharlaştığına dikkat çektiler. Eğitim emekçileri adına açıklama yapan Şube Başkanı Ayşe Avcı, şu ifadelere yer verdi; “Ülke tarihinin belki de en karanlık döneminden geçiyoruz. Bir avuç mutlu azınlık dışında kalan 84 milyon olarak ülkeyi yönetenlerin aldığı yanlış kararların faturasını daha fazla işsizlikle, daha fazla yoksullukla ödemeye devam ediyoruz.

AÇIKLAMA YAPTILAR

İktidarın talimatları ile belirlenip, TÜİK vasıtası ile açıklanan resmi enflasyon bile yüzde 73,5 ile son 24 yılın rekorunu kırmış bulunuyor. Resmi enflasyon ulaştırmada yüzde 107,62´ye, gıda ürünlerinde yüzde 91´e ulaştı. Çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyon çoktan yüzde 150´yi aştı. Bizim için en önemli kalem olan gıda enflasyonu yüzde 200´ü buldu. Buna karşın kamu emekçileri olarak maaşlarımızda yaşanan artış “toplu sözleşme” artışları ve enflasyon farkları ile sadece yüzde 44´te kaldı. Bu karanlık tabloya rağmen iktidar sözcüleri her fırsatta “enflasyon tüm dünyada rekor” kırıyor bahanelerinin arkasına saklanıyor. Oysa mızrak artık çuvala sığmıyor. Bin bir oyunla düşük gösterilen resmi rakamlara göre bile Türkiye enflasyonu en yüksek ülkeler sıralamasında dünya beşinciliğine yükselmiş bulunuyor. Enflasyon Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama yüzde 10 ile bizdekinin yedide biri, sekizde biri seviyesinde seyrediyor.

ZAM AÇIKLAMASI

Hız kesmeden devam eden zam sağanağında bugün aldığımızı ertesi gün aynı fiyattan alamaz hale geldik. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 6 bin lirayı geçti,  yoksulluk sınırı ise 20 bin liraya dayandı.  Ortalama kamu emekçisi maaşı 6 bin 750 lirada kaldı. Bir yıl önce 7 lira 72 kuruş olan benzinin litresi bugün, 28 lira 42 kuruşa çıktı. Bir yılda yüzde %268 artış, 7 lira 23 kuruş olan motorinin litresi bugün 28 lira 9 kuruş.  Bir yılda yüzde 288 artış. Doğalgazın metre küpü bir yıl önce 1 lira 30 kuruştu. Şimdi yüzde 140 artışla 3 lira 26 kuruşa çıktı.  En düşük tüketimi esas aldığımızda bile elektrik faturalarındaki yıllık artış yüzde 125´i aştı. Nereye baksak, neye baksak ateş pahası fiyatlarla karşılaşıyoruz. Hangi birini anlatalım.  Bir yıl önce kolisini 22 liraya aldığımız yumurta 55 liraya tırmandı. 30 liraya aldığımız en ucuz beyaz peyniri 70 liradan aşağıya bulmak mümkün değil.

50 MİLYARI BULDU

Bir yıl önce 8 Lira 40 kuruş olan dolar, 17 lira 20 kuruşa yükseldi. Bir yıl önce ortalama kamu emekçisi maaşı 559 dolara denk geliyordu. Bugün 392 dolara geriledi. Bir yıl önce 838 TL olan çeyrek altın, bin 700 TL. Bir yıl önce 507 TL olan bir gram altın bin 28 liraya ulaştı. İşin en kötüsü biz “geçinemiyoruz” diye feryat ettikçe onlar zengini daha zengin fakiri daha fakir hale getirmeye dönük politikalara sarılıyorlar. Ekonominin dibe vurduğu bu dönemi bile parası olanlar için fırsata çeviriyorlar. Kur Korumalı Mevduat Sistemi ile 17 TL´ye ulaşan dolardaki artışın maliyeti ödediğimiz vergilerden, zenginlerin cebine aktarılıyor. Bu sistem ile bizim cebimizden alınan 50 milyar TL´yi buldu.

PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR

Ama bu da yetmedi. Şimdi de Gelire Endeksli Senet (GES) adı altında kamu kurumlarının gelirlerine göz konuluyor. Yüz yıllar öncesinin iltizam sisteminden farkı olmayan bu sistemle Devlet Hava Meydanları gibi geliri yüksek kurumlar adeta zenginlere peşkeş çekiliyor. Sermayeye, patronlara, zenginlere bonkör olanlar, ülkenin kaynaklarını güvenlikçi savaş politikaları ile heba edenler sıra dar gelirlilere, işçilerle, emekçilere gelince türlü türlü bahaneler yaratıyor. Biz yaşamsal temel ihtiyaçlarımızı kısarak, borçla ayakta kalmaya çalışıyoruz. Maaşlarımız daha cebimize girmeden buharlaşıyor.

MAAŞLAR ÇOK ERİDİ

Kendine ‘sendika´ diyen kimi yapılar ise içine sürüklendiğimiz derin yoksulluğa çözüm olarak Eşel Mobil Sistemini talep etmenin ötesine geçemiyorlar. Oysa yıllardır sahnelen oyun apaçık ortadadır.  Maaş artışlarımızı düşük tutmak için resmi enflasyon düşük gösterildi.  Bunun için yapılan hileler özellikle enflasyon farkı alacağımız aylar yaklaştıkça daha da artmıştır. Memur Sen ve bağlı sendikaları yıllardır masa başında bu sahte rakamların altına imza atmışlar, üstelik kamu emekçilerinin temel hiçbir sorununu çözmeyen mutabakatları “tarihi başarı” diyerek övmüşlerdir. Sonuçta yıllardır sahte resmi enflasyon rakamlarına göre yapılan artışlar hepimizin reel gelirini buharlaştırmış, maaşlarımız açlık sınırına yaklaşmıştır.

ENFLASYON ZAMMI AÇIKLAMASI

Tüm bunlar yetmezmiş gibi bugün gelinen noktada TÜİK tarafından 90 yıldır yapılan enflasyon hesaplaması bile terk edilmiştir. TÜİK artık “enflasyon sepetindeki“ 400´den fazla mal ve hizmetin fiyat değişimlerini bile paylaşmadan, kafasına göre enflasyon verisi açıklar hale gelmiştir. Her geçen gün ağırlaşan koşullarda hem “enflasyon zammı sıfır zamdır” diyip hem de maaşlarımızın gerçek hayat pahalılığının yarısına bile denk gelmeyen resmi enflasyona göre artırılmasını, eşel mobil talep etmek; pula dönen maaşları peşinen kabul etmek, altı milyon kamu emekçisini ve emekliyi ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir” dedi. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —