Esenyurt belediye başkanı Ahmet Özer iki yüz küsur gündür tutuklu…
On kilo vermiş, hoca!..
Yüz kusur gündür tutuklu İstanbul büyük şehir belediye başkanı ve on beş buçuk milyon insanın
gelecekte Türkiye Cumhuriyeti Cumhur başkanı adayı olmasını istediği Ekrem İmamoğlu on kilodan
fazla vermiş geçen kısacık sürede.
Beşiktaş belediye başkanı yüz küsur gündür tutuklu, en az on kilo,
Beykoz belediye başkanı Rıza Akpolat on bir kilo üstü diyenler var.
Şişli belediye başkanı Emrah Şahan on kilo,
Büyük çekmece belediye başkanı Hasan Akgün en az on kilo,
Gaziosmanpaşa belediye başkanı Hakan Bahçetepe on kilo,
Avcılar belediye başkanı Utku Caner Çaykara bir o kadar,
Ceyhan belediye başkanı Kadir Aydar en az on kilo,
Seyhan belediye başkanı Oya Tekin’in de en az on kilo verdiği söyleniyor ziyaretçileri tarafından.
Beylik düzü belediye başkanı Murat Çalık için ayrı bir sayfa açıyorum çünkü o zayıflamadı, zaten zayıftı
kendisi, üstüne bir de resmen eridi adam eridi eridi…
Tamı tamına yirmi kilo!..
Ve üstelik,
Adam kanser!..
Atlatmışken Kanseri tam,
Yenmişken çağın en nemrut hastalığını,
Yeniden bir ameliyat geçiriyor o güzel insan!..
Ve
Maalesef ziyaretçilerinden hastalığının metastas yaptığını söyleyen de var, tekrarlayabilir korkusuyla
endişelenenler de var.
Yani adam ölüyor göz göre göre…
Artistlerin menajeri Ayşe Barın da aynı, kadının içeri girdiği gün ile bu günkü verdiği resim arasın da
bir Ayşe Barın daha var nerdeyse .
Ve diğerleri!..
Başta Aykut Erdoğdu,
Ekrem İmamoğlu’nun sekreteri Kadriye Kasapoğlu olmak üzere, ismini sayamadığım yüzlerce belediye
çalışanı onlarca kilo vererek zayıfladı suçlarının kendilerinin de bilmediğini söyledikleri istinatlarla
tutuklu olmaktan dolayı.
Apo’yu gördüm televizyonlarda dün.
Apo kim diye sormayın,
Bizim bebek katili,
Hani,
Düne kadar çoluk çocuk, kadın kız, genç yaşlı demeden kırk bini aşkın vatan evladının katlinden bizzat
sorumlu olan ve onların ölüm emrini bizzat veren cani, katil hain PKK terör örgütünün başı Apo dan,
şimdilerde barış güvercinine evrilip, PKK’nın kurucu önderliğine dönüştürülen ve birilerinin saygısına
mazhar olan Abdullah Öcalan dan bahsediyorum...
O cani,
1999 şubatında tutuklandığında annesinin de “Türk” olduğunu söyleyip, korkudan altına edecekken
erim erim eriyordu uçakta gözlerinde ki bandaj sökülüp alındığın da.
Köprünün altından çok su aktı,
İnsan ömrün de çok uzun sayışabilecek 26 sene geçti.
Ve biz sandık ki,
İlk gün altına kaçıracak kadar korkan o cani adam geçen bunca senenin sonun da eridi eridi, bir avuç
kaldı…
Hayır!..
Dün çektiği videoda,
Verdiği fotoğrafta gördüm, gördük kendini, her biri en az kendi kadar eli kanlı cani olan terör örgütü
yöneticileri ile birlikte…
Sağın da solunda,
Ayakta poz verenlere ayrı tanım yapılabilir belki
Ama bu,
Bildiğin,
Tosun olmuş!..
Kırmızı kırmızı yanaklar,
Pirzola gibi kulaklar,
Dibek gibi ense,
Baldır gibi bilek,
Kurna taşı gibi göbek,
Yumruk gibi meme…
Breh breh breh!..
Adamı resmen beslemiş,
Bakımını tımarını yapmış,
Değil yirmi altı,
İki kere otuz altı yıl daha yaşayacak duruma getirmişiz.
Demem o ki;
Bir yanda ne ile suçlandığını bilmediğini söyleyen halkın seçerek teveccühüne mazhar olmuş insanlar
kahır ile kilo verirken,
Kırk bini aşkın insanımızın katlinden şahsen sorumlu bir aşağılık ise kilo vermek yerine, ceza evine
girdiğinin iki katı olmuş adeta.
Vay ki vah benim güzel ülkeme…