Emekliler parkında belediyenin bedava vereceği çay ve simidi beklerken AKP’den önceki Türkiye için;
“eski Türkiye de hastanelerden cenazemizi alamıyorduk” diye gezinen üç beş tane “Hırt” var ya,
Hah!..
Onlara deyin ki;
Bedava çay-simit-makarna-kömür hatırına gözünüzü kartıp salladığınız eski Türkiye de beş minik
yavru annelerinin kendine ekmek getirmek üzere evde olmadığı esnada yanarak ölseydi,
Yeni doğan bebelerin entübe edilmesinin,
Sakat bırakılmasının,
Öldürülmesinin üzerinden,
Yolsuzluk yapılıp SGK soyulsaydı,
Narin gibi sabiinin dere yatağında cesedi bulunduktan sonra bütün köy suskunluğa bürünseydi,
Rojin kızın naaşı en son göründüğü yerden yirmi beş kilometre ötede boğulmuş halde bulunsaydı,
Devlet rehabilitasyon merkezinde engelli çocuklar işkence görüp öldürülseydi,
Gün aşırı iki değil,
Üç değil,
Yüzlerce kadın dövülüp,
Beş-altısı öldürülseydi,
Yaşlılar itilip kakılsa,
Açlıktan,
İşsizlikten,
Bakımsızlıktan intiharlar artsaydı,
Devleti soymak,
Ülkeyi yolgeçen hanına çevirmek,
Mafyacılık,
Kolpacılık,
Sonu cılıkla biten bilimum şerefsizlik ve alçaklık cezasız bırakılıp hoş görülseydi;
Yapanı-edeni,
İştirakçisini,
Bulaşanını geçtim;
Onu hoş göreni de,
Af edeni de,
Görmezden gelip cezasız bırakanı da en olmadık yerinden en yüksek ağaca asarlardı arkasın da hangi
siyasi, hangi bürokrat, hangi kodaman, ve hangi kabadayı varsa onlar da dahil…
Deyin ki parkta o bedava çay ve simiti bekleyen hırtlara;
Eski Türkiye diye diye horlamaya-küçümsemeye çalıştığınız Türkiye de bir itibarınız,
Bir değeriniz,
Sıraya-sünnete katılmışlığınız,
Adamdan sayılmışlığınız vardı…
Şu an sadece sayıdan ibaretsiniz
Ve
Ölseniz de kimse için bir şey ifade etmiyorsunuz, özel hastanelerin yoğun bakım ünitesin de
yatmadığınız sürece!..