“Kime ne söyleyim kime ne deyim” diyor ya Musa Eroğlu bir türküsün de,
O misal;
Kime ne söyleyim, kime ne deyim.
Tarih bir çok onursuzluğu gördü.
Karaktersizliği,
Şahsiyetsizliği,
İki yüzlülüğü,
Namussuzluğu,
Hayasızlığı,
Alçaklığı,
Adam satmayı gördü de böylesi aleni, ortada her taraf için aynı anda söylenecek pespayeliği-kepazeliği görmedi.
Şu bizim futbol federasyonu ve onunla iltisaklı bir çoklarını diyorum yani!..
Evlere şenlik!..
Yaşanması mümkün olmayan ne kadar skandal varsa, entrika varsa, iftira varsa insan şeref ve gururunu rencide edici olay ve davranış şekli varsa, sabık başkan zamanında yaşandı milletin gözü önünde…
Utanmak şöyle dursun,
Haya bile etmedi yaşadığı ve yaşattığı her şeyden.
Hele biri var ki listesinde kendi meşrebinden Türkçeyi bile zor konuşan,
Cümle alemi oturduğu yerden sıçrattı imanıma duyduğunda.
“Türk futboluna benim değil, Türk futbolunun bana ihtiyacı var!”
Hele-hele, Ulan!..
Neyse mesele bunlar değil sadece tabi!..
Hak etmeyen,
Liyakati olmayan,
Pespaye adamları oturtursan rüyasında göremeyeceği koltuklara, bi müddet sonra bu gibi şeyler normal gelmeye başlar herkese…
Asıl mesele,
Bunların seçiminde yaşandı.
Bıyığından adam asılır,
Kalburüstü,
Zengin,
Makam-mevki ve para sahibi insanların o süreçte ki tutum ve davranışları!..…
Söylenen o ki,
628 delege ve delege yakını olan kişi,
Avrupa futbol turnuva sürecinde yaklaşık bir ay bedava gidip, yiyip içip, gezip tozdu.
Ardından yapılan seçimli kongreye katıldı.
El kaldırılarak açık usulde yapılan divan seçimini kendini yedirip içiren ve gezip tozduran adamın lehinde, onun desteklediği adama el kaldırarak tercih yaptı…
Ve sonra;
Kapalı zarf usulü seçime geldi sıra
Ve
Az önce arşa uzanacak gibi kaldırdığı el ile,
Yiyip içtiği ağzın dudağı ile kapağını ıslatıp kapattığı zarfın içine rakip başkanın listesi koyup sandığa atıverdi!..
Bu seçim,
Her hali, her şekli ve tarafların hepsi ile,
Öncesi ve sonrasıyla,
Gelecek kuşaklara ders olarak anlatılmalı kesin, “ devlet kesesinden adam nasıl ağırlanır, adam nasıl satılır, adama nasıl kazık atılır, adam nasıl kıç üstü oturtulup, şaşkın ördek gibi orta yerde dımdızlak bırakılır!..”
