Ahmet yeşil


HAAASSTTRR!..

HAAASSTTRR!..


1979 da CHP’den belediye başkanı seçilen Sahir Koçak’ın aldığı işçi ve memurlar, 80 ihtilalinden sonra
belediye başkanı olarak atanan Albay zamanında belediyeden ayrışan Türkiye Elektrik Kurumuna (eski
ismi ile TEK) geçti.
Başta,
Daha sonra iki dönem CHP il başkanlığı yapıp sonrasında milletvekili adayı da olmuş Aliye Koçoğlu
(Gündüz) olmak üzere belediye bünyesinde kalmış üç beş solcu çalışan ise, ANAP zamanında
görevden alınan Doğruyol partili rahmetli AĞABEY PEHLİVANLI zamanında kimi mezarlıkta,
Ki, mezarlıkta gece gündüz çalışan o zaman genç ve güzel bir kız olan Aliye Koçoğlu idi,
Kimi asfaltta,
Kimi de çöpte çalışmak üzere sürüm sürüm sürülmüşler,
Yetmemiş, aile boyu süründürülmüşlerdi.
Yıl, 1986 yada 1987!..
1989 da gelen MHP’li Hayati Karayol ise orda-burda,
Kıyıda köşede,
Gizli-saklı,
Suya-sabuna dokunmamış ama anadan atadan CHP’li olan kim varsa bulmuş, her birini patoz gibi
öğütüp bitirmiş, bitiremediğinin üstüne ise toprak sermişti.
Ve
Yıl 2004 ve 2024!..
AKP belediye başkanları (Veli Korkmaz ve Mehmet Saygılı) 20 yıl aralıksız tüy dikti üstüne dersek, hafif
söylemiş oluruz.
Resmen gömdüler solcuları, onlar bu vatanın çocukları değilmiş gibi, vergi vermiyormuş, askerlik
yapmıyormuş gibi, CHP’lileri ve kendinden olmayan MHP dışında tüm partilileri…
Partiden,
İlgili dernekten,
Tarikattan-tekkeden,
Akraba ve arkadaştan referansı gelmeyen bir Allahın kulunu, belediyede tuvalet temizlemek amaçlı
bile almadılar.
Hal böyleyken,
O dönemden itibaren işe girenlerin,

Ki,
Bu gün eldivenim yok,
Ayakkabım yok,
İş elbisem yok,
Ben ne anlarım taş döşemekten çöp toplamaktan, asfalt sermekten diye orada burada ağlaşıyorlar.
Ve
Şunu sormuyorlar kendilerine;
“yahu solcuların çocukları yok mu, varsa onlar geri zekalı mı, aptal, embesil mi niye biz giriyoruz
devletin işine-milletin hizmetine de onlar giremiyor, acaba onların hakkını yiyor, veballerini
alıyormuyuz” demiyorlar!..
Ve bu gün “vay elbisemiz yok, ayakkabımız delik, eldiven kayıp, siz öyle demediydiniz, hani hak-hani
hukuk-nerde solcu adaleti!”
En terbiyeli üslupla,
Haaasstttrr!
Hayırdır birader!..
Sizin bir selamla,
Bir “hamili kartla”,
Torpille-morpille başka yan etkilerle girdiğiniz bir işiniz var ve şimdiden sonra akıtacağınız ter ile
evinize götüreceğiniz ekmeğiniz aşınız var…
Haaa, siz diyorsanız “biz alın teri ile eve ekmek götürmeye alışkın değiliz, düzenimiz bozulmasın,
yattığımız yerden kazanmaya devam edelim” o zaman iş başka yere evriliyor demektir!..
Beğenmiyorsanız zorla sizi kimse çalıştıramaz kardeşim.
İstifa diye bir şey var,
Ve bu sizin en büyük hakkınız, verin çıkın…
Hakkını yediğiniz, sırasını aldığınız, vebaline girdiğiniz işe girerken, binlerce vatan evladı var dışarda...
Hala iş diyorlar, aş diyorlar, ekmek diyorlar onlar…
Çıkın,
Yer açın onlara, ki başkan da sizin burun kıvırdığınız işlere kitabın kavlince ve layığı ile hak eden adamı
alsın ve Kırıkkale insanı da onların hizmetinden faydalansın.

Umarım ve inşallah kapı kapı gezip ağlaşıncaya kadar bu özveriyi onlar için yapar, hak etmeseniz de
hayatınızda ilk defa milletin hayır duasınız alırsınız…
Hadi bakalım!..