Diyor ki Mehmet Ali abi;
“tank yapıyoruz, top yapıyoruz, üç şeritli yol, bulduğumuz suyun üstüne köprü, yakaladığımız dağı
delip tünel yapıyoruz.”
Helikopter yaptık,
Uçak gemisi yaptık,
Gemiye konacak uçağı yaptık,
Togg yaptık birader Togg!..
Az daha sabretseniz,
Hort-zort edip milletin kafasını bulandırmasanız,
İçinde olduğunuz halde Togg’u Ay’a çıkaracak dört şeritli yolun temelini attık,
2071 de açılışını yapacağız,
Dölek durmuyorsunuz ki;
Ay’ı parselleyip parselleyip hepinize tripleks bahçeli-havuzlu-çocuklara oyun alanlı, sizlere hoşça vakit
geçirebileceğiniz spor salonlu yazlık kışlık kullanabileceğiniz evler yapacağız hem de ilk taksiti 2123 te
başlamak üzere,
Ama
Bir türlü “la havle” dedirtmiyorsunuz ki adama!..
Yok adalet diyorsunuz,
Yok hak-hukuk,
Eşitlik meşitlik diyorsunuz,
Olmuyor ki birader!..
Tutturmuşsunuz,
Eskiler bakkala (market bir tek Migros ve belediye ve tansaşa ait tanzim satış mağazaları vardı!)
gittiğin de şekeri çuvalla,
Çayı kiloyla,
Püskeviti kutuyla,
Lokumu sandıkla,
Ekmeği kucakla alırdı…
Kasap kuzunun bütününü parçalarken,
Dananın arka budunu öylece tartar verirdi.
İki de bir Pazar deyip duruyorsunuz;
Ne var ulan bu pazarda?
Babalarınız domatesi kasayla,
Kirazı-eriği-elmayı-armutu sepetle,
Deveyi hamuduyla yuttu da ne oldu yani!..
Kışın yensin diye çuval çuval ayva sedirin altına serilirmiş de,
Kavun-karpuz tornet tutularak taşınırmış evin kilerine…
Vay babam vay!..
Geçin bunları kardeşim;
Savunma sanayimiz gelişti,
Elektrik süpürgesi,
Bulaşık makinesi derken,
Buzdolabını bile kendimiz üretiyoruz artık.
Haaaa;
Çağımızın hastalığı obezite!..
Derseniz ki bizde babalarımız gibi çuval çuval un,
Torbalarla şeker-çay-et-ekmek,
Tornetle olmasa da en azından bir tüm karpuzu o buzdolabının içinde bulundurmak istiyoruz
derseniz,
Bende size hükümet vatandaşının sağlığı ile doğrudan ve direk ilgilendirmek zorunda, onları yerseniz
şişmanlar, şişmanladıkça da her türlü hastalığa yakalanırsınız, derim.
O nedenle;
Binin Togg’unuza,
Çoluk-çocuk,
Cümbül cemaat Ay’daki tripleks evinizde huşu ve huzur içinde yaşayın gidin kardeşim…
Derdiniz karpuz yemek ise şayet,
Alın yılda bir kez elinize çeyrek karpuzu, ailece dibine kadar kemire kemire yiyin!..
Yeter ki,
Ay’ı feth ettikten sonra çıkacağımız Venüs yolculuğumuzda bizlerin kafasını bulandırmayın;
Diyor, Mehmet Ali abi!..
