Orta asya bozkırlarında koşan dolu dizgin atlarımız,Allah kelamı için kılıç sallayan Alplerimiz,gürzüyle düşman titreten mehteranımız tutsak şimdi..Çapsız salonlarda toplanıyor, kürsü sevdasına tutulmuş kahramanlık nutukları atıyoruz..Tek bildiğimiz atalarımızla övünmek onu bile hakkıyla bilerek yapamıyoruz..
Ana-babalar evlatlarının Fatih,Mimar Sinan veya Itri olmasını beklemiyor..Kpssyi kazanıp sırtını devlete dayamasını biraz zaman geçince krediyle tokiden ev alıp arabasını yenilemesini istiyor..
Güya toplumun geleceği olan Üniversite gençliği geliştirdiği sosyal medya programıyla bakirelik yaşının kaç olması gerektiği hakkında fikir topluyor..Utanma duygumuz kaybolmuş ne ananın kutsallığı kalmış ne babanın saygınlığı..
Aynı coğrafda 40 milleti idare eden ecdadımızla övünüyoruz da şu küçücük anadolu üzerinde yıllar varki birbirimizi yemekten başka birşey yapmıyoruz..Hasımı hısım ettik hısmımızla hasım olduk..
Adalet tarih kitaplarında kalmış,yolsuzluk mübah,adam kayırma geçerli bir gerekçe haline gelmiş.Siyasetçisi komisyonun,müteahhiti ihalenin,memuru rüşvetin,esnafı vergi kaçırmanın,öğrencisi kopya çekmenin derdinde..
Sanatımız sinemada soyunduruyor,dizilerde ahlaksızlaştırıyor,müzikte günaha çağırıyor..
Dava deyince aklına mahkeme salonları gelen,kutsaliyet deyince zihni boş kalan,millet deyince ağzına pelesenk ettiği hitaptan başak birşey hatrına gelmeyen boş bir gençlikle yarınlara yürüyoruz..
Afrika da açlıktan ölenler oteller de iftar veren zenginlerimizin,Karabağ'da,Bosna da,Urumçide, katledilen insanlarımız sosyalistlerimizin,Kabe etrafına dikilmiş süper lüks oteller dindarlarımızın,Telaferde,Kerkükte yerinden yurdundan edilenler Kürtçülerin umrunda değil..
Toparlanıp kendimize gelmenin vakti çoktan geçti zarardan kar etmenin vaktidir,düşünmekten uykularımız kaçmalıdır..Ego sahnesi kürsüden vazgeçmeli nizam,intizam,hak,hakkaniyet,vefa ,azim,adet,adelet kavramlarıyla haşır neşir olmanın zamanıdır..
Davası olmayanın devamı olmaz..Devamı olmayanın namı olmaz..Namı olmayanın yaşadığı hayat sayılmaz..Toplumca,her birimizi içine katarak titreyip kendimize dönmek ümidiyle..