Şu anda zorunlu, haklı ve doğru olarak yükseköğretim uzaktan eğitimle, YÖK’ün çizdiği sınırlar içinde Üniversitelerin tercihleriyle yürütülmektedir. Ancak bu noktada bazı sorunlar ortada durmaktadır. Bu sorunlara ve çözüm önerilerine aşağıda yer veriyoruz.
Biraz da ani bir karar sebebiyle, özellikle şehir dışında okuyan öğrenciler, yanlarına yeterince kaynak vs. almadan, hukuk fakültelerinde mevzuat, kanunlarını götürmeden, hatta belki ders notlarını bırakarak evlerine gittiler. Ancak eğitim bir şekilde uzaktan da olsa devam ediyor ve sonunda sınav olacaklar. Peki mağduriyete yol açmamak ve toplumun geleceği gençleri ihmal etmemek, bizim yanlışlarımızın esiri olmamaları için bu durumda ne yapılmalı?
1. En azından her fakülte, öğrencilerine bilgilendirmek amacıyla, kendi alanlarında hangi (hukuk) alan linklerine ulaşıp bu süreçte nasıl azami fayda sağlayacaklarına ilişkin duyuru yapmalıdırlar. Yapan bazı fakülteler var.
2. Üniversiteler, alanlara göre yayınevleri ile anlaşma yaparak fakültelerde okutulan en azından temel ders kitaplarına internet erişimi sağlama imkanını genişletme yollarını aramalı, bu konuda sisteme yükleyerek kullanım sağlanmalıdır. Hukuk fakülteleri için mevzuat ve içtihat programlarının güncel kullanımı sağlanmalıdır. Keza kütüphanelere erişim imkânı artırılmalı, hatta sadece ilgili Üniversitenin değil bu şartlarda tüm Üniversitelerin ve diğer kurumların kütüphanelerine, linklerine, online kaynaklarına ortak serbest ulaşım sağlanmalıdır. Bu konuda YÖK insiyatif almalı, sistem hemen devreye konulmalıdır.
3. Şu anda bazı öğrencilerin internete erişimi çok sınırlı, hatta bilgisayarı dahi yoktur. Bu da internet üzerinden eğitimi zorlaştırmakta, hatta imkânsızlaştırmaktadır. Bir üniversite, özel bir internet ve bilgisayar imkânı sağlamamışsa, bu hukukî ve eğitim eşitliğine aykırı olup eğitim hakkını sınırlandırmakta ve yapılacak sınavlara karşı bu sebeplerle ilerde iptal davası açma riskini barındırmaktadır. Bu sebeple YÖK ve Üniversitelerin, Devletin ilgili organlarıyla da işbirliği yaparak öğrencilere eğitim için zorunlu sınırlar dikkate alınarak belirli kotalarla ücretsiz internet erişim imkânı sağlanmalı, hatta bilgisayar temini bakımından katkıda bulunulmalıdır. Örneğin, bilgisayar eksiği olan öğrenciler tespit edilip, belirli firmalarla anlaşarak ucuz bilgisayar temini, hatta Üniversitenin karşılaması ya da en azından katkısı düşünülmelidir.
4. Sınavların yapılması bakımından, özellikle lisans eğitiminde zorunlu olmadıkça, uygulamalı eğitim gibi dersler dışında, ayrı ayrı sınav değil, her sınıf, alan veya bölüm bazlı toplu sınav düşünülmeli gündeme alınmalıdır; bu konuda fakültelere belirli serbestlik tanınmalıdır.
5. Peki buna yetecek kaynak var mı? Kanaatimce vardır. Şu anda evet bazı sorunlar ve kaynak harcanması gereken konular var; ama eğitim sınırlanıp ve insan unsuru çıkınca bazı kalemlerden tasarruf edildiği de aşikârdır (yemekhane, ulaşım, bina kullanımı, toplu hizmet gerekleri, toplantılar vs.). Bunlar için ayrılan paraların, yukarıda zikrettiğim yerlere harcanması artık zorunlu hal almıştır. Gerekirse ek kaynak sağlanmalıdır. Aksi halde öğrencilere uzaktan eğitimi kullan denildiğinde, benim bilgisayar ve internetim, kaynaklara ulaşımım yok denirse eşitliğe ve kamu hizmeti gereklerine uyulmamış olur.
SON SÖZ: Dayanışma lafta kalmamalı, gerçek hayatla örtüşmelidir! Gerçek yatırım geleceğe, insana, gençlere ve eğitime yatırımdır.