Bir söz vardır Anadolu da;
“ Ben yedim içtim Allah artırsın, Sofrayı kuran nazik eller kaldırsın!”
Sofra kuruldu yirmi iki sene önce!..
Dalga dümen,
Alavere-dalavere,
Kılıfa iş, işe kılıf uydurma,
İltimas,
Kayırma,
Görmeme yapılanı,
Duymama-söylememe hallerinden sonra sıra geldi bulaşığı kaldırma ve hesap ödeme zamanına!..
Yiyen içen,
Saçıp-batıran belli burada!..
Sofrayı kuran!..
Yani;
Yirmi iki senedir hem yerelde, hem de ulusalda ülke yönetimine hakim olan partinin (AKP!) mensubu
yada bileşeni olan bazıları!..
Ama ortalığın pisliğinin temizlenmesini ve masanın hesabının ödenmesini, ağzına lokma sürmediği
halde bulaşığın üstüne gelenlerden istiyorlar!..
Yani, CHP’den, YRP ve diğer muhalefet partilerinden!..
Halbuki onlar geldikleri hafta ortalık “kel Alinin bağı” gibi pür-i perişan demişler,
Yapılan işin, yok olan paranın binde biri kadar bile olmadığını ihbar ederek çarşaf çarşaf borç listesi
asmışlardı AKP den devraldıkları belediyelerin binalarına Bursa da, Balıkesir de, Uşak da, Urfa da,
Yozgat ta Ankara’nın-İstanbul’un her ilçesinde hatta Kırıkkale de bile…
İstisna olarak ilk ve tek,
Yahşihan da Cumhur ittifakının MHP’li başkanından devraldığı belediyenin tüm yenilmiş içilmişlerini
yeni seçilen AKP’li başkandan istiyorlar şimdi iyi mi!?
Hani,
“Sofrayı kuran kaldırır”
“İti öldürene sürükletirler” diyordu atalar,
Laf mıydı,
O zamanın insanının boş boğazlığında ettiği bir iki çift söz müydü bunlar!?
Durum o ki şimdilik öyle!..
Ama
Bir iki çift daha söz daha var şimdilik öylesine diyebileceğimiz edilmiş yüz yıllardan evvel;
“yazın yumurtadan çıkan Culuğun hesabını, güzün kümeste görürler!”
“Şubatta buzun üstüne bina dikeni, Ağustosta görmek lazım!”
“Güzün yediğin hurmalar, gün gelir kıçını tırmalar!”
Şimdilik boş söz bunlar…
Hala şubattayız,
Hala güz gelmedi,
Ve
Hala kümesin yolu bize kapalı!..
Ve
Hala hesap ortada!..