halil halat


STRATEJİK DERİNLİK!

STRATEJİK DERİNLİK!


Bundan birkaç ay önce bir mektup gündeme gelmişti.

Mektupta öyle şeyler yazıyordu ki, okuyunca şok oldum.

17 maddelik mektup PKK´nın şehirlere yönelik yapılanmasını anlatıyor, Karayılan´ın şehirlere yönelik direktiflerini içeriyordu.

Mektup Alattin Çakıcı´nın eline geçmiş ve bunu kamuoyu ile paylaşmıştı.

Yani terör örgütünün planlarını deşifre etti?

Şu anda PKK´nın şehirleri ele geçirip, şehirlerde kendi üstünlüğünü kurmaya çalışmasına yönelik talimatlar içeriyordu.

Mektupla ilgili hem bir köşe yazısı yazdım hem de haber oldu.

O zaman dedim ki, ?Bu mektuptan Devletin haberi yoksa vay halimize, var da bir şey yapmıyor veya yapamıyorsa vay vay halimize??

Gelinen noktayı görüyorsunuz.

?Vay? mı diyelim, ?vay vay? mı?

*****

Türkiye öyle bir duruma geldi ki, içeride ve dışarıda politika üretilemiyor.

Bir çıkmazdayız.

Stratejik derinliğimizi kaybettik.

Mısır, Suriye, Irak, Rusya ve İran?

İpleri kopardık.

Arap Birliği bile bize karşı artık.

Açık biçimde uyarılar alıyoruz?

Gemileri yaktığımız İsrail ile her şeyi bir kenara bırakıp tekrardan ?dostluk? inşa etmeye çalışıyoruz.

Hem de ?her şeye? rağmen?

O her şeyin içinde ?Gazze ablukasının kaldırılmaması? bile var!

Etrafımız ateş çemberi, o çemberin içinde Doğu ve Güneydoğu alev alev.

Suriye´den hiçbir farkı kalmadı bölgenin.

Dış politikada sağduyu kayboldu, stratejik derinlik puslu ve sisli.

İç politikada ise öyle bir yere sürükleniyoruz ki, bunu dış politikadaki olumsuzluklar da etkiliyor.

Düşünmek istemediğimiz ?öz yönetim?, ?özerklik? veya her ne ise dış politikadaki köşeye sıkışmışlığımız, bizi iç politikada buna sürüklüyor gibi.

*****

Şu, Rusya ile başlayan meseleye dikkat ediyorum da, Rusya´ya rest çekiyoruz gibi ama Rusya bizimle her unsurla mücadele ediyor.

Yani bizim ?domates ve biber? politikamıza karşı ?doğalgazı? bir kenara bırakın, adamlar Suriye´de durduk yere hak sahibi oldu ve üstelik bir de hava sahası oluşturdu.

?Haydi uçun da görelim? diye de dalga geçiyorlar.

Biz fellik fellik ?gaz?a arıyoruz!

Bunlar görünen şeyler.

Bir de işin görünmeyenleri var.

Yani Rusya bütün stratejik unsurlarını kullanıyor bize karşı.

Peki ya biz?

Stratejik hamlelerde bütün unsurları kullanmamız gerekiyor.

Fakat, bu Rusya meselesi ile başlayan ve etrafa dalga dalga yayılan, bizi de köşeye sıkıştıran durumda biz ne yapıyoruz?

Ya da ne yapmamız gerekiyor?

*****

Devlete elbette akıl verecek değiliz ama, yukarıda bahsettiğim mektup örneğinde olduğu gibi bazı unsurlarımızı da harekete geçirmemiz gerekiyor.

Yani mektup ve bu mektuba rağmen bariz gerçekler üzerinden hareket edecek olursak akıl da vermek gerekiyor gibi sanırım.

Üstelik kimi unsurlar devrede görünmediği için yazıyorum.

1 Kasım seçimlerinden önce iktidar seçimi kazanmak için bir takım unsurları da devreye sokmuştu.

Mesela tanıdık bir isme Rize´de miting yaptırdı.

Çok konuşuldu bu miting.

Ama sonrası gelen tepkiler üzerine devam etmedi.

Edemezdi, çünkü, varmış gibi gösterilen derinlik yoktu.

Demek ki Devlet kimi unsurları devreye koymak istiyordu ama elinde unsur ha var ha yok!

Oysa bakın şu bahsettiğim mektup çok önemli.

Kimin eline geçti mektup: Alattin Çakıcı?

Çakıcı ismini bilmeyen yok, derinlik unsuru konusunda su götürmez bir gerçektir kendisi.

Madem bazı unsurlar kullanılacak veya kullanılıyor, o zaman gerçek unsurları devreye koysanıza!

*****

Çakıcı, içeriden Rusya ve İran´a karşı ?ayağınızı denk alın? mesajları gönderdi.

Bunun ne demek olduğunu o ülkeler iyi bilir.

Terör örgütü PKK´nın şehir yapılanma planlarını deşifre etti.

Uyarı ve ikazlarda bulundu.

Neler yapılması gerektiğini söyledi.

Rusya olayında Putin´e bile doğrudan mesaj veren bir mektup gönderdi.

Bayırbucak Türkmenlerine destek olunması için ilk çağrıyı Çakıcı yaptı.

*****

Şimdi Rusya, etrafımızda kendi sahasını oluşturuyor ve çemberi daraltmaya çalışıyor.

Üstelik o çemberi ateşe veriyor.

Bizim her zaman destek olduğumuz ve zor zamanlarda yanımızda görmek istediğimiz Çeçenler, diğer Türk Cumhuriyetleri ve Azerbaycan´ı da bize destek olmasınlar diye köşeye sıkıştırıyor.

Çeçenlerin Türkiye´ye uyarı ve Rusya´ya destek açıklamalarını duydunuz.

Ermenistan arkasına Rusya´yı aldı ve Azerbaycan´a durduk yere savaş ilan etti.

Bize ?abi? diyen Kırgazistan lideri bizi ?özür dilemek? için uyarıyor.

Yani işler sarpa sarıyor ve daha yeni başlıyor.

Rusya bunları derin unsurları ile yapıyor.

Geri planında çok şey var bu gelişmelerin.

Yani Reze´de miting yaptırmaya benzemiyor bu işler?

*****

İşte derin siyaset ve derin strateji de burada başlıyor.

Daha önce de yazdım, Çakıcı gibi isimler içeriden çırpınıyor ama bir yere kadar.

Böyle zamanlarda dışarıda olduklarını düşünsenize.

Kaldı ki, bu konuda önemli tecrübelere de sahipler.

Nerede, kime, ne yapılacağını onlardan daha iyi bilen yoktur.

Hele ki böyle zor zamanlarda.

Ama duyuyoruz, içeride Çakıcı ile uğraşan bir kesim mevcut.

Onlar ya durumun ya farkında değiller veya vehameti anlayamıyorlar.

Tekrar tekrar söylüyorum Rusya, gerçekten bütün unsurları ile bize karşı yükleniyor.

Bizim derin siyasete bakıyorum, sosyal medyada tuhaf tuhaf paylaşımları var.

Bu mu sizin derin yapılanma veya stratejiniz?

Vallahi gülüyorum ama acı acı?

*****

Madem bir ateş çemberine düştük, madem kılıcı kuşandık, madem bir savaşın içindeyiz (ki böyle söylüyor iktidar elitleri) o zaman gerçek unsurları devreye alın be kardeşim.

Siz de biliyorsunuz ki, vaziyet vahim.

Hiçbir şey iyiye gitmiyor.

Elinize nereye atsanız, orayı kurutuyorlar ve kurutacaklar.

Diplomatik dil ve girişim ile ne yapacaksanız yapın ama geri planda da ne yapılması gerekiyorsa, bunu yapacak unsurlar ile yapın.

Daha açık nasıl söylenebilir ki bu?

Hep diplomatik açıklamalar yapan eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´de artık açık açık söylüyor ve her şeyin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Bunun zamanı çoktan geldi de kimileri görmek istemedi.

Bu badireler atlatılır elbette.

Ama öyle ama böyle?

Öyle´si sizin, böyle´si derin unsurların olsun.