“Yiğidi öldür, hakkını ver” der atalar.
Nasıl ki olumsuzluklarda,
Hatalarda,
İltimas ve boş vermişliklerde eleştiriyoruz devlet ve milletin yetkilendirdiklerini,
İyi yaptıklarında görevlerini,
Devlet ve millet lehine gayret ve çabalarında da onlara destek olmak gerektiğine,
Yüreklendirip,
Başkalarını da bu yolda yalnız olmadıklarına dair cesaretlendirilmeleri gerektiğine inanıyorum.
O nedenle bu günkü yazıya konu Yahşihan halkını ve Yahşihan belediye çalışanlarını başkanlarının
önderliğinde yürekten kutlamak istiyorum.
Seçimden yaklaşık iki-üç hafta sonra yapılan basın toplantısın da gördük ki,
Bir önceki belediye başkan ve ekibinin ( ki bu işler yalnız olmaz!) Yahşihan halkının tüm birikintilerini
tükettiği gibi geçtim esnafı, müteahhitti, demirciyi-kömürcüyü, oncuyu-buncuyu,
Gökte uçan kuşa,
Yerde sürünen yılana,
Ağaç kovuğunda yaşayan porsuğa,
Karıncaya,
Leyleğe- bil cümle canlıya borçlandırmış henüz ana rahmine düşmemiş cenini bile.
Okul bahçeleri,
Cami alanları,
Hazine arsaları,
Belediyenin hasbelkader ortaklığının bulunduğu ne varsa iğneden ipliğe her şey
Ama
Her şey icralık her şey de tedbir var…
Ve buna rağmen;
Yahşihan da çöpler toplanıyor,
Parklar eskisinden daha yeşil,
Mezarlık tertemiz,
Su akıyor,
Patlayan-çatlayan su-kanal ve benzeri yer altı yatırımları anında tamir ediliyor yada yenisi ile
değiştiriliyor,
Hepsinden önemlisi çalışanların,
İşçinin-memurun,
Alnı terleyenin maaşı eksiksiz ve günü gününe yatırılıyor!..
Ee her babayiğidin harcı değil elbet boyunu aşmış borcun içerisinde millete eksiksiz ve tam hizmet
sunabilmek.
O nedenle yiğide hakkını teslim edip başkalarını da bu yönde cesaretlendirmemiz gerektiğine
inancım.
