Ahmet yeşil


YANCININ-YANDAŞINDI!..

YANCININ-YANDAŞINDI!..


Osmanlının koyduğu vergilerden bunalan Anadolu Türkmenleri,
“Şalvarı şaltak Osmanlı
Eyeri kaltak Osmanlı
Ekmede biçmede yok
Yemede ortak Osmanlı” diye feveran etmiş, edebilmişti sonunda.
Ekmede onlar,
Dikmede onlar,
Askerlikte onlar,
Ezan onlar için,
Bayrak onlar için,
Vatan onlar içindi!..
Ama iş insanca yaşamaya,
Ürettiğini hakça paylaşmaya gelince,
Aslan payı her zaman saray efradının, hanedanının, yancının, yandaşındı.
Ve canlarına tak eden bu duruma,
Yukardaki dörtlükle karşılık verebilmişti ancak mazlum Anadolu Türkmenleri…
Bu gün ise,
Memlekette çalışır nüfusun yüzde atmışından fazlası asgari ücrete mahkum…
Yine hayatta olan emeklinin yüzde atmışından fazlası,
Günümüz şartlarına göre açlık sınırının fersah fersah altında sadece on bin liraya mecbur!.. (hayatta
olmayanın geride bıraktığı, direk “aç”)
Tıpkı Osmanlı zamanında ki Anadolu Türkmenleri gibi eken onlar,
Diken onlar,
Üreten,
Hasat eden onlar,
Ve
Teşbihte hata olmaz derler,

Tıpkı Osmanlı gibi bu günün yöneticileri de Anadolu insanına
Saçını tarayandan tarak vergisi,
Nasılsın diye sorandan merak vergisi,
Otobüs bekleyenden durak vergisi,
Kıçını sandalyeye koyandan oturak vergisi,
Nefes alandan hava vergisi,
Bağrı yanıp su içinden serinleme vergisi koydu neredeyse!..
Yetmemiş olacak ki;
Garsonun eline sıkıştırılan bahşişten gelir vergisi almaya çalıştığını duyuyor, görüyoruz.
Osmanlı zamanında ki Anadolu Türkmenleri can havli ile günümüze ulaşan bu dörtlüğü
mırıldanıvermişlerdi,
Biz ise;
Bırakın bu ve buna benzer bir dörtlük mırıldanmayı,
Seneye toruna torbaya verdiğimiz bayram harçlığından bile vergi vereceğiz.
Hak ediyoruz,
Vermeliyiz de!..