Tam hırsızın,
Arsızın,
Tokatçı-kapkacçı,
Hayali ihracatçı,
Irzcı-namussuz,
Tecavüzcü,
Yalaka-yamuk,
Bankamatik askeri-Mafya,
Kokainci-pudra şekerci,
Esrar-eroin kaçakçısı,
Haramzade,
Karanlık dünyanın zoru görünce varlığını inkar eden tontiş kabadayıları dahil, velhasılı bilimum
haraminin dilinden eksik olmayan “Ezan susmaz, bayrak inmez” sloganını ve onu kullanan ağızları
yazacaktım ki, İYİ partinin haftalardır süren cazı,
Nazı,
Tavşana tut tazıya kaç davranışı
Ve
Söylemi,
Bunun önüne geçti.
Yahu birader yirmi küsur senedir ilk defa milletin içine bir umut,
Ruhuna bir huzur geldi.
İlk defa kazanmanın zevkine erdi sanaldan da olsa vatandaş,
İlk defa gerçeğinin hayali ile başına gelebilecek her şeyi kabul etti.
Demem o ki;
Ey İYİ PARTİ yetkili ve etkili kurulları!..
Sanıyor musunuz ki kömürü-makarnayı kar hanesine yazıp her devrin adamı misali iktidar sahiplerine
kayıtsız şartsız ve koşulsuz cevaz veren seçmen gibi bir seçmen var yanınızda!..
Harbiden;
Ne sanıyorsunuz sizi yoktan var eden, siyaset sahnesinde çok önemli figür olmanızı sağlayan, kiminizin
başbakan, kiminizin bakan, kiminizin milletvekili, kiminizinde bu milletin gönlünde umut olma hayali
kurmanızı sağlayan insanları?
Yanlış mı hatırlıyorum!..
Hiç olmuştunuz bir anda.
Halinize bakmadan Hasan dağına oduna gitmiş,
Liderinize karşı yaptığınız olağan üstü kurultayla birlikte kendinizi kongre salonunun demirine
kelepçeler bulmuştunuz…
Ve
Buna rağmen ardınıza depiği yemekten kurtulamamış,
Bir çoğunuz kovulduğu kapıdan içeri girmenin hesabını yaparken, birçoğunuz CHP’nin kapısına
yaslanmış, daha çoğunuzda “bu kadarmış” deyip siyasi yaşamına son verir bulmuştu kendini.
Unuttunuz herhal!..
Ama bu millet unutmadı!..
Armudun sapı,
Üzümün çöpü bahaneniz oldu şimdi.
İçinizdeki Karadeniz lobisi ile birlikte tutturdunuz bir “kazanacak aday” söylemi, gidiyorsunuz şükür!..
Ama yemezler!..
Samimi değilsiniz!..
Bunu niye dediğinizi,
Derken kime hizmet ettiğinizi gayet iyi biyor insanlar!..
Sizin bilmediğiniz,
Yanınızda,
Yakınınızda size sempati duyan seçmen, cadde ve sokakta gördüğünüz “çıkar bakıyım telefonunu”
diyen dayılar değil, onların karakterin de, onların meşrebinde, onların bilinç ve düzeyinde hiç değiller.
Kimin ne yaptığını,
Kimin kime nasıl, hangi şart ve koşulda hizmet ettiğini gayet iyi biliyor, biçim-davranış ve hallerinden
ve ağızlarının domalışından “Omar” dediğini çok net anlayabiliyorlar!..
Tavsiyem;
Bir zamanlar MHP tarafından cami avlusuna bırakılmış bebe gibi şaşkın, kimsesiz, ortalık yerde biçare
dolanan Yavuz Ağıralioğlu, Cihan Paçacı ve türevlerinin ağızlarına ya biber sürün, ya bir şekilde
susturun, yada kendilerine güveniyorlarsa milletin karşısına kendi isimleri ile çıkmasını sağlayın;
Ki,
Turan Kaya’nın yeğeninin tik-tok’a düşen deyimi ile “kimin orası burası kaç okka ediyor” bilinsin.
Şahsen ben,
Ahmet Önal’ın yanlış danışman ve belediye meclis üye tercihinden sonra, o aday olduğu sürece
vekillik oyum asla ve katta onunla olmayacak demiş kendimi bağlamıştım,
İnanıyor ve biliyorum ki,
Fazla naz aşık usandırır misali,
Kırıkkale de şu ana kadar binlerce kişi aynı nedenle vekillik seçiminde İYİ PARTİYİ tercih edecekken,
bu kaypak ve kalleş tutum sayesinde herkes aslına rücu edecekmiş gibi görünüyor nihayi günde…
Ben uyardım,
Yine de kendileri bilirler!..